Bir AKP’li Haberal’a yapılan haksızlığı protesto ediyor
Denizli’de tanınmış bir AKP’li, üzerinde CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın fotoğrafı ve ‘Yeri Hapishane Değil, Hastanelerdir’ yazısının yer aldığı yapıştırmalar bastırdı. Kentin tanınmış şahsiyetlerinden Yeminli Mali Müşavir ve eski İl Genel Meclisi Üyesi AKP’li Ahmet Akif Ercan özellikle otomobil camlarına ve vitrinlere yapıştırılan bu yapıştırmaları, Haberal’a yapılan haksızlığı protesto etmek amacıyla bastırdığını söyledi. Ercan, “Bu, içimden gelen, insansal düşüncelerimin demokratik bir ifade biçimidir. Yakından tanıdığım Prof. Haberal’ı kendisini tanımayanlara tanıtmayı bir görev kabul ettim.” dedi.
07 Nisan 2013 23:02
AKP’li eski Denizli İl Genel Meclisi Üyesi, Yeminli Mali Müşavir Ahmet Akif Ercan EreğliBülteni’ne yaptığı açıklamada, kendi çabasıyla, üzerinde Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın fotoğrafının ve ‘Yeri Hapishane Değil, Hastanelerdir’ yazısının yer aldığı yapıştırmalar bastırdığını, bu yöntemle Denizli’de yaşayanlara Haberal’a yapılan haksızlığı anlatmaya çalıştığını belirtti. Ercan, “Bu, içimden gelen, insansal düşüncelerimin demokratik bir ifade biçimidir. Yakından tanıdığım Prof. Haberal’ı kendisini tanımayanlara tanıtmayı bir görev kabul ettim.” dedi.
“HABERAL’IN YAPTIKLARI BİZLER İÇİN ÖLÇÜYDÜ” CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı 1974 yılından bu yana ismen bildiğini belirterek, “Sayın Haberal’ın Ankara Kızılay’da Ziya Gökalp Caddesi’nde bir muayenehanesi vardı. 1993’te de kendisinin hastası oldum. Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’ne giderek orada Sayın Haberal’a muayene olduğumda, gerek kendisinin insani davranışları, gerekse doktorluk noktasındaki yaklaşımlarıyla, -hani derler ya ‘meftun olmak’ diye, biz ona meftun olduk. 1994’te de nakil ameliyatı geçirdim. Sayın Haberal benim için bir idol idi.” dedi.
Denizli’de Organ Nakli Derneği ve Diyaliz Hastalarına Hizmet Derneği başkanlıkları görevinde bulunduğunu anlatan Ercan, bu dönemlerde de Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı yakından takip ettiğini dile getirdi. Ercan, şöyle dedi: “Dolayısıyla Sayın Hocamızın hem yanık tedavisi, hem organ nakli, hem de diyaliz hastaları konusunda yaptığı çalışmaları da çok yakından izledim. Onun yaptıkları bizim için bir ölçüydü. Ve bugün dünyada, organ nakli konusunda yaptığı çalışmaları takdir etmemek mümkün değildir. Dünyanın tüm ülkelerinde, bu konuyla ilgili olup da Sayın Mehmet Haberal’ı tanımayan yoktur diye düşünüyorum. Halen, cezaevinde bile, 2014’te ülkemizde yapılacak olan konusuyla ilgili sempozyum hazırlıklarını yaptığını öğrendik ki; bu bizim çok büyük kıvanç meselesidir. Hocanın orada bulunmaması demek, yalnız Türkiye’de değil, tüm dünyadaki organ nakli konusundaki gelişmelerin kesintiye uğraması demektir. Oysa Sayın Hocamız, hapishanede değil de hastanede görevinin başında olmaya devam edebilse, daha mantıklı, daha dinç ve daha güzel düşünerek, belki yıllar boyu dünyada anılacak, 50-100 yıl sonra bizim çocuklarımızın onun yaptıklarını okuyacağı bir çalışma gerçekleşecektir. İnşallah yakın zamanda tahliye olur. Bugün halen tüm olumsuzluklara rağmen, cezaevinde dahi konusuyla ilgili araştırmalar, çalışmalar yapmayı sürdüren Sayın Haberal, elbette tarihin gelecek dönemlerinde, geçmişe dair iz bırakan bir insan, bir doktor, bir üniversite hocası olarak anılacaktır.”
“SERBEST BIRAKILMAMALARI HUKUKİ CİNAYETTİR” CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın, dört yıldan bu yana tutuklu olmasını “Üzüntü verici büyük bir kayıp” olarak değerlendiren Ercan, Haberal’ın tesislerinde de herkese hizmet verebileceğini, bu konuda yapılan ayrıma anlam veremediğini ifade etti. Ercan, şunları söyledi: “Bugün bu ülkede, terörist olup bombalama yapan, insan olduğunu unutarak insanları öldüren katillerin, cezaevlerinde yatan birçok insanın Cumhurbaşkanlığı tarafından affedilerek serbest kaldıklarını biliyoruz. Ülkemizde bunlar çokça yaşandı. Dünyaca tanınmış, yıllar boyu ülkesine hizmet etmiş bir hocanın affedilmemesini de kınıyorum. Cumhurbaşkanı kendi yetkisini kullanarak bunu yapabilir. 65 yaşını geçmiş hasta olan tutukluların bir noktada Cumhurbaşkanı tarafından affedilmesi de beklenmelidir. Eğer burada bir terör örgütünden bahsediliyorsa, bugün AK Parti’nin kuruluşunda da Sayın Haberal Gölbaşı’ndaki otelinde hizmet etmiştir. Diğer konukları da Gölbaşı’ndaki otelinde karşılaması neden yadırganıyor ki? Bugün siyasi iktidarın temsilcisi olan Başbakan’ın da o toplantılarda bulunduğu artık bir vakıadır. O gün orada o hizmeti veren Sayın Haberal, niye otelinde diğer gruplara da hizmet etmesin?”
Ercan, Haberal’ın Zonguldak milletvekilliği görevinin de anımsatılması üzerine, şu görüşlere yer verdi: “Yüksek Seçim Kurulu mazbataları vermiştir. Şu anda Meclis’te yemin etmemenin dışında, maaşlarını almaktadırlar. Sayın Başbakan da görevlerine burada devam etmeleri gerektiğine dair bir irade buyurmuştur. Bütün buna rağmen Türkiye’deki hukuk anlayışı, ülkedeki savcıların bu iddianameleri hazırlama şeklindeki olaylar nedeniyle sanki suçlulukları devam ediyor gibi gösterilmektedir. Yanlış bir uygulamadır. Dünyada da örnekleri vardır. Cezaevlerinde olan ve daha sonra memleketin idaresinde görev almış birçok bilim adamları, siyasetçiler salıverilmiştir. Özellikle buradaki bu serbest bırakılmama olayları, bana göre hukuki bir cinayettir.”
