CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, Ergenekon Davası’nın bugün görülen 283. duruşmasında, usule ilişkin beyanların alındığı sırada konuştu…
11 Nisan 2013 22:49
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada söz alan CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, Silivri’de 8 Nisan Pazartesi günü yaşanan olayları anımsattı. Prof. Dr. Haberal, şunları kaydetti: “Siz daima açılışı yaparken, Türk milleti adına yargılama yaptığınızı söyleyerek duruşmaya başlıyorsunuz. Arkanızda da, ‘Adalet mülkün temelidir’ yazılıdır. Gururluyuz ki, kurduğumuz Meclis’te de ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazısı bulunmaktadır. Egemenlik, kayıtsız şartsız milli iradenindir. Halka açık bir yargılama yaptığınızı söylüyorsunuz. Buradaki değerli arkadaşlarımız, değerli milletvekilleri bu kadar insanın neden burada olduğunu merak ediyor. Pazartesi gününe kadar yapılan uygulama, birden bire değişti. Milletvekillerinin ve gazetecilerin rahat çalışmasını sağlayan koşulların ortadan kaldırılması, kabul edebileceğimiz bir durum değildir. Elbette gelip bizleri dinleyecekler. Aradaki mesafe o kadar uzak ki, yüzlerini bile seçemiyoruz. Onlar da, bizler de milletvekilleriyiz. Bu bugün öyle yarın böyle keyfe göre bir durum değildir. Bu her yerde herkes için geçerli olmalıdır.
Daha önce de ifade etmiştim. Hakimlik ve hekimlik meslekleri önemlidir. Biz hekimler, tıbbın tüm imkanlarını kullanarak bize gelen hastalarımızı sağlıklarına kavuşturmak ve en kısa zamanda topluma kazandırmak sorumluluğundayız. Hakimlerin de eğer ortada somut verilere dayanan bir suç varsa, sanık hakkında gereğini yapıp, en kısa zamanda topluma kazandırmaları gerekir. Bir kez daha söylemek istiyorum; Kanuni döneminde bir ay süren yargılamalar bile zulüm kabul edilirdi. Son olarak da şunu eklemem gerekir; hayatta iki şey asla geri dönmeyecek biçimde geçiyor. Biri zaman, diğeri ise insan yaşamıdır.”