Kdz. Ereğli’de 35 yıl önce Ereğli Kömürleri İşletmesi (EKİ) Armutçuk İşletmesi’ne bağlı Kireçlik Maden Ocağı’nda yaşanan grizu faciasından yaralı olarak kurtulan tek maden işçisi yaşadıklarını unutamadı. Emekli madenci Hasan Alparslan, olayın her gece rüyalarına girdiğini söyledi.
02 Mayıs 2013 22:28
Ereğli’ye bağlı Ballıca köyünün Saltuklu Mahallesi’nde yaşayan Hasan Alparslan (61), 24 Nisan 1978’de EKİ Armutçuk İşletmesi Kireçlik Maden Ocağı’nda lağım patlatılması esnasında meydana gelen ve 17 madencinin hayatını kaybettiği grizudan yaralı kurtarılan tek işçi oldu. EKİ’nin isminin Türkiye Taşkömürü Kurumu’na dönüşmesinin ardından, 1996 yılında emekli olan ve köyündeki evinde arıcılık ve tarla işleri yaparak hayatını sürdüren Alparslan, olayın üzerinden geçen 35 yılda yaşadıklarını unutamadığını, olayın hala rüyalarına girdiğini söyledi. Alparslan yaptığı açıklamada 35 yıl önce gündüz vardiyasında işe gitmek için evden çıktığını kaydetti. Alparslan, şöyle devam etti: “O zaman, tamirci amelesi olarak çalışıyorduk. Tamir işi yapan ustamıza yardım ediyorduk. O gün şef işi tertip ettikten sonra beni o an için tamire vermediler. Nakıs (eksi) 180’deki elektrik işlerinin başına çenci, yani kömür çekmek için düğmeci olarak verdiler. Hadise yaşandığında saat biri çeyrek geçiyordu. Nakıs 185’te kılavuzda ikinci kez atılan lağımda grizu patladı. Sabahtan bir kez lağım atılmış, kömür alınmıştı. Sonra ikinci kez atıldığında olay yaşandı. Sabah lağım atıldığında mühendis vardı. Sabahki lağımda havalandırma için vantüp çekildi. Sonrakinde vantüp çekilmedi. Patlama anında düğmenin başında oturuyordum. Ateşi gördüğüm anda grizu olduğunu anladım. Ocağa girerken grizunun nasıl olduğu anlatılmıştı, barutçu kursuna gittim orada da bilgi almıştım. Hemen kaçmaya başladım. Arkamdan gelen ateşin sıcaklığı ellerimi parçalamış, gözlerim görmüyor, lambayı önüme tutuyorum göremiyorum. En sonunda düştüm, emekleye emekleye ilerlemeye başladım. En sonunda düşüp kaldım. Dışarıya çıktıktan sonra kendime geldim. Ocakta her zaman grizu olur, olmaz diye bir şey yok. Yalnız havalandıracaksın.”
İYİLEŞMESİ AYLAR SÜRDÜ Ocaktan yaralı olarak kurtulduktan sonra yaşadıklarını anlatan Alpaslan, “Beni önce Kandilli’ye götürdüler, orada ilk yardım yaptılar ardından Ereğli SSK hastanesine götürdüler. Ateşten ellerim yandı, hala izleri duruyor. Hastanede parmaklarım birbirine yapışmasın diye arasına sargı bezi koydular.” dedi. Alparslan, iyileşmesinin ardından nekahet sürecinin de 3-4 ay sürdüğünü belirterek, “Yaşadığıma inanamıyorum. Hayal gibi geliyor bana. Çünkü orada öldüm diye kaldım. O günün sıkıntılarını hala yaşıyorum. Gece rüyalarıma giriyor.” dedi. 5 çocuğu olduğunu belirten Alparslan, oğullarından Muzaffer ve Zafer’in de maden işçisi olduğunu ifade ederek, “Büyük oğlum çıraklık kursu mezunuydu. Küçüğünün ocağa girmesini istemedim. Tüm işlerini kendisi yaptı. Askerde operasyona katılmış, başarı belgesi almış, onun sayesinde girdi. Geçen akşam ocakta yangın çıkmış, oğlum vardiyaya kalmış, ne oldu diye hemen sağı solu aramaya başladım. 5 dakika geç kalsın ne oldu diye merak ediyorum.” ifadelerini kullandı.
OLAY 24 Nisan 1978’de Ereğli’ye bağlı Ballıca köyünde bulunan Kireçlik Maden Ocağı’nda lağım patlatılması esnasında grizu patlaması meydana gelmiş, olayda Şaban Çakırgöz, İsmail Cinkılıç, İsa Yiğit, Mehmet Bayar, İsa Cebesoy, Beşir Açıkgöz, Mustafa Pulat, Ali Cebesoy, Aydın Boğa, Mehmet Yoldaş, Şerafettin Aydın, Muzaffer Akalın, Hasan Akbulut, Ramis Akbulut, Mustafa Yılmaz, Hüseyin Akyüz ve İsmail Bayar adındaki 17 madenci hayatını kaybetmiş, Hasan Alparslan ise yaralı olarak kurtarılmıştı.