Kdz. Ereğli’de, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu gibi bazı memur ve işçi sendikalarınca alınan iki günlük grev kararı gereği, bugün basın açıklaması yapıldı.
05 Haziran 2013 14:49
Çoğunluğunu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)’e bağlı Eğitim-Sen ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-İş sendikalarına bağlı üyelerin oluşturduğu topluluk, sendikalarının aldığı iki günlük grev kararı gereği iş bıraktı. Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesi memurların da aralarında bulunduğu grup, ilçedeki Atatürk Anıtı önünde toplandı. 657 sayılı Devlet Memurları Yasasında değişiklik öngören torba yasa tasarısını protesto eden gruptakiler, Gezi Parkı protestolarına da destek verdi. Sloganlar atan kamu çalışanları, giydikleri grev gömlekleriyle pankartlar taşıdı.
Burada bir açıklama yapan Eğitim-İş Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran, “AKP, kamu çalışanlarının önce iş güvencesini ortadan kaldırıp biat eden, itaatkar memuru yaratmayı, ardından da başta eğitim ve sağlık olmak üzere tüm kamu hizmetlerini yerellere devredip özelleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki değişikliği öngören yasa tasarısını Meclis’e sunarak torba yasalar marifetiyle birçok düzenlemeyi halkın gözünden kaçırıp emekçileri torbanın içinde mahkum etmeye çalışmaktadır.” dedi. Tüm kamu hizmetlerinin özelleştirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Başaran, bundan yalnızca kamu çalışanlarının değil tüm yurttaşların etkileneceğine işaret etti. Başaran, “İktidara geldiği günden bu yana emekçilerin işine ve aşına göz diken siyasal iktidarın, özelleştirmenin önünde en büyük engel olan iş güvencemize saldırmasına izin vermeyeceğiz. İş güvencemize sahip çıkacağız.” görüşüne yer verdi. Taksim Gezi Parkı’ndaki çevreci eylemcilere müdahaleyle yurdun pek çok iline yayılan protesto gösterilerine dönüşen son günlerdeki süreci de değerlendiren Başaran, şu ifadelere yer verdi: “Gezi Parkı direnişiyle başlayan direniş bugün yurdun her karış toprağında milyonlarca yurttaşın ‘Artık Yeter’ haykırışlarıyla adeta isyana dönüşmüştür. Suriye’deki Esad rejiminin gaddarlığından söz eden Başbakan, polis araçlarının halkın üzerine sürülerek ezilmesi, atılan gaz bombaları ve plastik mermilerle insanların ölmesi ve yaralanması karşısında kör ve sağır rolünü oynamaktadır. Yetmemiş, milyonlarca vatandaşımızı ‘çapulcu’ ilan etmiştir. Evet Sayın Başbakan, işimize, aşımıza ve ülkemize sahip çıkmak çapulculuk ise, biz çapulcuyuz. Hem de milyonlarca çapulcu.”
Eğitim-Sen Örgütlenme Sekreteri Selcan Uzunel de, Taksim olaylarına işaret ederek AKP iktidarının halka tosladığını söyledi. Uzunel, şunları kaydetti: “Gezi Parkı direnişi bir halk hareketine dönüşmüştür. KESK olarak, tüm baskıların, devlet terörünün üzerine direniş kararlılığıyla yürüyerek ülkesine ve geleceğine sahip çıkan başta gençlerimiz olmak üzere, tüm halkımızı selamlıyoruz. Son olarak 15 Mayıs’ta AKP iktidarı tarafından TBMM’ye sevk edilen ‘hükümet memurluğu’ torba yasa tasarısı kamuda kariyer ve liyakat ilkelerini tamamen ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Ehliyetsiz, vasıfsız ama sadece yandaş olduğu için özel sektörden kamuya üst düzey yöneticiliğe atanmanın önünü açan düzenleme ile AKP’nin devletleşme sürecinin önündeki son engeller de ortadan kaldırılmak istenmektedir. Doğrudan kamu emekçilerinin iş güvencesi hedef alınmaktadır. Siyasi iktidarı, kamu emekçilerinin ve halkın geniş kesimlerinin taleplerine kulak vermeye çağırıyoruz. 657 sayılı DMK’yı değiştirerek kadrolaşmayı artırmayı öngören hükümleri derhal geri çekin.”
