Kdz. Ereğli Belediyesi ile Belediye İş Sendikası arasında yürütülen ve 21 Mayıs’ta anlaşmayla sonuçlanan Toplu Sözleşme görüşmelerinde, üzerinde mutabık kalınan sözleşme metni imzalandı.
05 Haziran 2013 22:53
İlçedeki Atatürk Kültür Merkezi (AKM)’ndeki Nikah Salonu’nda düzenlenen imza töreninde, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve Belediye İş Sendikası Şube Başkanı Tahsin Atayan, Ereğli Belediyesi’nde çalışan 146 işçiyi ilgilendiren Toplu Sözleşmeye imza attı. Törende konuşan Belediye İş Sendikası Şube Başkanı Tahsin Atayan, şöyle dedi: “1 Mart 2013’ten itibaren 28 Şubat 2015’e kadarki süreci kapsayan 21. Dönem Toplu Sözleşmede, ilk yıl 82 lira olan yevmiyemizin üzerine dokuz lira, bunun yanında yemek parası ve diğer sosyal haklardaki artış göz önüne
alındığında, ilk yılın ortalaması olarak 15’e denk geliyor. İkinci yılda da yüzde 15, yani yevmiyelerimizin üzerine 10-11 lira eklenmesiyle, ikinci yılda yemniyelerimiz 100 liranın üzerine çıkacak. Bizim için güzel bir sözleşme oldu. Belediye yönetiminin de bize iyi bir yaklaşımı oldu ve masa başında sözleşmemizi bitirdik. Karşılıklı özverili bir yaklaşım oldu. Hem kurumumuzu, hem de işçimizi düşünmek zorundayız. Kurumumuzun da yük altına girmemesi, işçimizin de mağdur olmaması gerekir. Biz işçi tarafıyız. Topu sözleşmemizi bu şekilde bağıtlamış olduk. Güzel bir Belediye ile birlikte çalışıyoruz. Özlük haklarımızı, tüm haklarımızı zamanında ödeyen bir Belediye ile çalışıyoruz. Bu konuda da Belediye Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Ereğli Belediyesi ile yapılan sözleşmelerin tümü, her dönem güzel geçmiştir.”
“İŞÇİNİN PARASINI ÖDEMEYİP HAVA ATMAK BELEDİYECİLİK DEĞİLDİR” Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık da, 20 yıldır aksatmaksızın Belediye işçilerinin ve memurlarının SGK primlerini ve vergi ödemelerini yaptıkları için Çalışma Bakanlığı’ndan takdir mesajı aldıklarını belirtti. Ülkede bunu yapabilen sayılı Belediyelerden birisi olduklarının altını çizen Posbıyık, şunları kaydetti: “İşçilerimizin hiç kafasını meşgul etmeden, ‘burada tıkandık mı, kaldık mı’ demeden kendi aramızda, aydınlık kafalarla, Belediyemizin imkanlarını ortaya koymak suretiyle ve içinde bulunduğumuz ekonomik ortamları da göz önüne alarak sessiz-sedasız, ‘hakem mi bulalım, greve mi gidelim’ sözlerine fırsat bile bırakmadan çok kısa bir sürede bu işi bitirdik. Belediyecilik denildiğinde ilk olarak aklımıza, yanımızda çalışan işçinin, memurun alın terinin karşılığını ödemek gelmektedir. Bizim Belediye olarak birinci görevimiz budur. Yoksa, toplu sözleşme yapmak kadar kolay bir şey yoktur. Palavradan zamları, işçinin haklarını verirsin, ondan sonra aybaşında maaş yok, ikramiye yok, taşeron işçisine para yok! Öyle toplu sözleşmeler, toplu sözleşme değildir. Bana göre Belediyecilik; parke yapmaktan, kanalizasyon yapmaktan, asfalt yapmaktan önce, yanında çalışan işçinin-memurun alın terinin karşılığını verebilmektir. İşçinin, memurun parasını vermeyip asfalt döküp, parke yapıp hava atmak Belediyecilik değildir. Kendinizi kandırırsınız. Allah’a karşı da sorumluluğunuz artar. Lider, ekip, ilk defa yanında çalışan emekçinin emeğinin karşılığını anında, zamanında vermesi gerekir. Ekibimle birlikte 20 yıldır Belediye Başkanıyım, bugüne kadar işçinin-memurun maaşını, ikramiyesini bir gün geciktirmiş değilim. Tüm çalışanlarımızı, ailem olarak görüyorum. Biz bir aileyiz. Bu toplu sözleşme hayırlı uğurlu olsun.”