Zonguldak’ta 23 kişi yerine 41 kişinin bindiği midibüsün freninin patlamasıyla şarampole uçması sonucu ölen maden emeklisi Şerafettin Uçar’ın cenazesi, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi morgundan alındı. Ameliyat olmak üzere bindiği midibüs kazasında ölen Uçar’ın, yola çıkmadan önce ‘ameliyatta ne olur ne olmaz’ diye kızına borç listesi bıraktığı ortaya çıktı.
20 Ağustos 2013 19:06
İl Milli Eğitim Şube Müdürü Zülfikar Uçar ve Derecikören Köyü Muhtarı Civan Uçar, ölen amcaoğulları için büyük üzüntü yaşıyor. Uçar, hastane morgundan aldıkları amcaoğullarından geriye kalan borç listesinin üzüntülerini daha da artırdığını söyledi. Derecikören Köyü Muhtarı Civan Uçar, “Şu an yakınımızı kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Yakınımızı kaybettik ama yolumuzun kötülüğünden, ihmalden ve servis arabalarının tıklım tıklım oluşundan kaybettik. Bundan sonra tedbir alınsın ki bizim gibi başkaları da acı çekmesin. En azından tren seferleri sabah akşam olsun.” dedi. Trafik kazasında yaşamını yitiren amcaoğlu Şerafettin Uçar’dan geriye kalan küçük borç listesinin, kendilerini daha çok üzdüğünü belirten İl Milli Eğitim Müdürü Zülfikar Uçar, “Amcaoğlumun Atatürk Devlet Hastanesi’nde, kolundaki kireçlenmeden dolayı bir ameliyatı vardı. Ameliyat olmak üzere Filyos servisiyle gelirken Muslu beldesinde malum trafik kazası oldu. Amcaoğlum, yola çıkmadan önce ‘belki ameliyattan sağ çıkamam’ diye kızına, kendi el yazısıyla küçük bir borç listesini bırakmış. Bu da bizi çok duygulandırdı.” diye konuştu.
Bu kazalar için görevlileri tedbir almaya çağıran Uçar, “Biz demir yollarımızın modernleşmesinden ve hızlı trenlerin gelecek olmasından memnunuz ama daha Karabük hattı yenileme çalışması bitmeden Filyos-Zonguldak arası kapatılmamalıydı. Sabah akşam tren seferleri devam etmeliydi ki insanlar bakımsız servislerle bu ölüm yolunu kullanmak zorunda bırakılmamalıydı. Zonguldak Milli Eğitim Şube Müdürü olarak Filyos yolunu asla kullanmıyorum. Çevremdekilere de ‘Bu arabalar eski, 25 kişilik minibüse 50-60 kişi bindiriyorlar, yolculara hakaret ediyorlar, bunlara binmeyin’ diye sürekli uyarıyordum. Hatta akrabalarımın çoğunu ikna ettim, rahmetliyi ikna edememiştim.” Uçar’ın, BEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi morgundan alınan naaşı, Çaycuma’nın Derecikören Köyü’nde öğle namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından defnedildi.
