Sık Kullanılanlara Ekle |  Reklam  |  İletişim
  Gündem 
  Okumuşoğlu: ‘Benim arazim temiz’ diyebileceğiniz hiçbir yer olmayacak
Okumuşoğlu: ‘Benim arazim temiz’ diyebileceğiniz hiçbir yer olmayacak
 
   

     Kdz. Ereğli’ye bağlı Bayat ve Ballıca köyleri arasındaki Kireçlik Koyu başta olmak üzere, bölgede yapılmak istenen termik santrallere karşı çıkmak amacıyla kurulan Ereğli Çevre Platformu’nun, belirli aralıklarla düzenlediği ve çevre konusunda duyarlı herkese açık olan genişletilmiş toplantısı gerçekleştirildi. Düzenlenen son toplantıda, Avukat Yakup Okumuşoğlu tarafından hazırlanan ‘Termik Santral Prosesi ve Çevresel Etkileri’ konulu sunum yapıldı. Sunum eşliğinde, toplantıya katılanlara termik santrallerin çalışma biçimi ve çevreye etkileri konusunda bilgi veren Avukat Yakup Okumuşoğlu, termik santrallerin katı, sıvı ya da gaz yakıtlarla çalışan enerji üretim ve dönüştürme tesisleri olduğunu belirtti. Termik santrallerin temel olarak, yakıtın buhar kazanında yanarak suyu ısıtması ve oluşan buharın türbinlerde hareket enerjisine, ardından da elektrik enerjisine dönüştürülmesi şeklinde çalıştığını anlatan Okumuşoğlu, “Termik santrallerden çıkan kimyasallar, dünyanın her yerinde endüstriyel atık olarak sınıflandırılan atıklardır. Ve bunlar maalesef, santrallerin bacalarından hem toz hem de gaz olarak dışarıya bırakılmaktadır. Bunun sonuçları da, küresel ısınma dediğimiz, tüm dünya iklimini ilgilendiren çeşitli çevresel etkilere neden oluyor. Yakın çevremizde de, hem soluduğumuz havayı, hem denizi, hem de tarım arazilerini kirleterek, sağlığımızı tehdit ediyor.”
     Termik santrallerin dünyadaki en kirli elektrik üretim yöntemleri olduğunu vurgulayan Okumuşoğlu, “Termik santrallerde üretilen enerjinin yalnızca yüzde 30-40’lık bir kısmı elektrik enerjisine dönüştürülebiliyor. Diğer büyük kısmı ise, ‘kaçak enerji’ olarak adlandırılıyor ve havayı ısıtıyor. Dolayısıyla, enerjinin büyük bölümüyle ‘havayı ısıtan’ termik santrallerin, oldukça verimsiz olduklarını söylemek yanlış olmaz.” dedi. Santrallerin çevreye etkileri konusunda da bilgi veren Okumuşoğlu, şöyle devam etti: “Termik santraller soğutma suyuna gereksinim duydukları için özellikle deniz, göl ya da akarsu kenarlarına kurulmaktadır. İhtiyaçları olan büyük miktardaki soğutma suyunu alırken de, denizdeki bitki ve hayvanları da kaçınılmaz olarak çekip almaktadır. Buna balıklar da dahildir. Bu soğutma suyu, saflaştırıldıktan sonra ısıtılarak geri bırakılmaktadır. Bu da deniz ekosisteminde geri dönüşü mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkarıyor. Santralin bacasından çıkan kükürt dioksit ve azot oksitler bitkilerin yapısını bozup, ya ölmelerine ya da büyük ölçüde zarar görmelerine neden olmaktadır.”

     “İNSANLAR ÖLÜMCÜL ETKİLERE MARUZ KALACAKLAR”
     Adana’daki bir termik santralin etkileri nedeniyle zarar görmüş portakal ağaçlarının fotoğraflarını da sunumunda gösteren Okumuşoğlu, şöyle dedi: “Şimdi Kireçlik’i de düşündüğümüzde, orada bir termik santral yapılması durumunda birincil derecede etkilenecek olan bölgedeki köylerdir. Oradaki tarım arazilerinin zaman içinde asidikleşmesi kaçınılmaz olacaktır. Kestane, karaağaç, kızılağaç gibi hassas oldukları bilinen ağaç türleri ve o bölgeye ait tüm tarımsal üretim öğeleri etkilenecektir. Hayvanlar da, asit birikmiş toprakta yetişen bitkilerden beslenecekler. İnsanlar, hem bitki ve hayvanlar zinciriyle, hem de havadaki partiküller yüzünden, ölümcül etkilere maruz kalacaklar. Termik santraller, denizde de cıva birikmesine ve cıvalı balıklar tüketilmesine neden olmaktadır.”
     Zonguldak-Amasra arası 72 kilometrelik kıyı boyunca, halen faaliyet gösteren 3 termik santralin yanı sıra, 6 yeni santral yapılmasının planlandığını ifade eden Okumuşoğlu, termik santrallerden çıkan küllerin de çevreye ciddi zararları olduğunun altını çizdi. Okumuşoğlu, şunları kaydetti: “Dünyadaki hiçbir termik santralde yüzde yüz kül tutma mümkün değil. Kül tutma oranı ancak yüzde 96-97 civarındadır. Biz bunu en iyimser bakış açısıyla, yüzde 99 kül tutma oranı olarak bile kabul etsek –ki bunun daha fazla olacağına eminiz, bahsettiğimiz kıyı şeridindeki termik santral sayısı 9’a çıkarıldığında, bunların saatteki toplam havaya kül bırakma miktarı 64 kilogram olacaktır. Bu 72 kilometrelik kıyı şeridinden havaya ve çevreye bırakılan kül-toz miktarı; günlük 1536 kilogram, aylık 40.080 ton, yıllık ise 552.960 ton olacak. Bu en iyimser rakamlar bile korkunçtur. Bunların, etki alanı olan 625 kilometrekareye saçıldığını düşünürseniz; bütün bu alanın külle kaplanması demektir. Bu da, ‘benim arazim temiz’ diyebileceğiniz hiçbir yer olmayacak anlamına geliyor.”
(ereglibulteni)
 
 
Yorumlarınız
 
IP   3.15.27.232  
Ad Soyad*
Yorum*
Güvenlik Kodu:
Güvenlik Kodu  
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.  
 
 Günün Diğer Gelişmeleri
29 Nisan 2024
Karadeniz Ereğli ilçesinde çıkan fırtınada batan Kafkametler gemisinin yüzeye çıkarılan parçasında k..
29 Nisan 2024
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde direksiyon hakimiyetini kaybeden tır sürücüsü önce istinat duvarına so..
29 Nisan 2024
Karadeniz Ereğli ilçesine bağlı Subaşı köyünde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi ağır yaralandı...
29 Nisan 2024
Karadeniz Ereğli ilçesinde müstakil binada çıkan yangın çevredekilere korku dolu anlar yaşattı...
27 Nisan 2024
Türkiye'nin yassı ve uzun çelik üretebilen tek entegre tesisi olan OYAK Maden Metalürji Şirketlerind..
27 Nisan 2024
Kdz. Ereğli Belediyesi, 19 Kasım felaketinde zarar gören Sevgi, Barış, Dostluk Plajları’nda sezon ön..





 
Anasayfa | Sık Kullanılanlara Ekle | Yayın İlkeleri | Künye | Reklam | Facebook | Twitter | İletişim
ereglibulteni© 2012-2024 Tüm Hakları Saklıdır