Haberal ve Köktürk, ‘termik kuşatma’ için Meclis araştırması istediler
CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın, milletvekilliği görevine başladıktan sonraki ilk yasama faaliyeti, Zonguldak’ın ‘termik kuşatması’ için Meclis araştırması istemek oldu. CHP Zonguldak milletvekilleri Prof. Dr. Haberal ve Ali İhsan Köktürk, bir grup CHP’li milletvekili ile birlikte araştırma önergelerini TBMM Başkanlığı’na sundular…
11 Ekim 2013 17:08
CHP Zonguldak milletvekilleri Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Ali İhsan Köktürk, ‘Zonguldak’ın termik kuşatması’nı Meclis’e taşıdılar. Bir grup CHP’li milletvekili ile birlikte, “Termik Santrallerin Zonguldak’ta yarattığı kirlilik ve alınması gereken önlemlerin tespitine yönelik olarak” Meclis araştırması isteyen Haberal ve Köktürk, araştırma önergelerini TBMM Başkanlığı’na sundular.
Prof. Dr. Haberal ve Köktürk’ün araştırma önergelerinin tam metni şu şekilde: “Çağdaş ve uygar toplumların oluşması, bireylerde çevre bilincinin oluşmasıyla başlar. 19. ve 20. yüzyılın sanayi toplumunun ‘Toplum-Ekonomi’ ilişkisinin temel ilkesi, günümüzde değişime uğramıştır. Bu temel ilkeye; “Çevre” faktörü de eklenerek “Toplum-Ekonomi-Çevre” ortak paydasında sürdürülebilir kalkınmanın olduğu yeni bir temel ilke geliştirilmiştir. Nitekim Anayasamızın 56. Maddesine göre; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek, devletimizin, vatandaşlarımızın, yani hepimizin temel ödevidir.”
Ayrıca, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda ülkemiz, karbondioksit ve sera etkisine neden olan diğer gazların salınımının azaltılmasına yönelik protokole katılmayı öngören yasayı kabul ederek Kyoto Protokolü’ne katıldığını duyurmuştur. Ancak, anayasal güvencelere, taraf olduğumuz uluslararası sözleşme hükümlerine rağmen, özellikle termik santrallerin yarattığı çevre ve hava kirliliği doludizgin sürmekte, Enerji Bakanlığı enerji açığını kapatma gerekçelerinin arkasına saklanarak, bilhassa, “İthal kömürle çalışan”, kısa erimde büyük kazançlar sağlayan termik santrallerin kurulmasını ve faaliyete geçmesini teşvik etmektedir.
Bu süreçte; ilimiz Zonguldak da; var olan ve kurulması düşünülen termik santrallerin yarattığı ve yaratacağı büyük bir çevre ve hava kirliliği sorunuyla karşı karşıyadır. Daha önce Termik Elektrik Santralin bulunduğu Çatalağzı beldemizde; Eren Enerji tarafından peşi sıra kurulan 160 Megavatlık ZETES I, 2 x 615 Megavatlık ZETES II termik santralleri Çatalağzı ve Muslu beldelerinde havayı ve çevreyi “Yaşanabilir – solunabilir” olmaktan çıkartmıştır. Arkasından yine Eren Enerji tarafından yaşama geçirilmeye çalışılan 2 x 630 Megavatlık ZETES III ve müracaatı yapılan ZETES IV Termik Santralleri bardağı taşırmış ve büyük halk tepkisine yol açmıştır.
Keza; ekolojik bir koridor; aynı zamanda tarım ve hayvancılığın merkezi olan, 200 bin dönüme yakın tarım arazisi, 2000 adet sera, 1200 dönümlük meyve bahçeleri, 250’yi aşkın süt sığırcılığı ahırları ve 8 adet Tarım Kalkınma Kooperatifi bulunan antik TİON kenti üzerinde kurulu Filyos Vadisine, müracaatları yapılarak yaşama geçirilmesi planlanan termik santraller; geri dönülmesi mümkün olmayan zararlar yaratacaktır. Ayrıca, Kdz. Ereğli – Kandilli’de düşünülen termik santralle birlikte sayıları 10’a ulaşması öngörülen termik santraller, bir bütün olarak Zonguldak’ı yaşanabilir bir kent olmaktan çıkartacaktır. Yıllarca taşkömürü madenciliğinde, yerin yüzlerce metre altında, kömür ve silis tozlarını yutmak zorunda kalan, pnömökonyoz gibi gelişme temayülünde olan akciğer hastalığına musap olan Zonguldak halkı, şimdi de termik santrallerde yakılan “İthal kömürün küllerini” yutmak zorunda kalmıştır – kalacaktır…
Bu Zonguldak açısından kabul edilebilir ve katlanılabilir bir durum değildir. İnsan yaşamı ve yaşadığımız doğa, kısa erimli ticari çıkarlara ve kısa erimli “kâr” hesaplarına feda edilemez. Kirlenmekten korunmuş toprağı, verimli tarımı, berrak akan deresi, temiz denizi, bakımlı yeşil alanları, biyoçeşitliliği, solunabilir havası, doğal güzellikleriyle anılan, temiz ve sağlıklı bir çevrede, huzurlu insanların yaşadığı Zonguldak, hepimizin en büyük özlemi durumuna gelmiştir.
Kaldı ki; Zonguldak’ta mevcut Termik Santrallerin ortaya çıkardığı olumsuzluğa çözüm bulmadan yeni termik santrallerin yapılma girişimi, bir insan hakkı ihlali olup, “sağlıklı çevrede yaşama hakkı” öngören Anayasanın 56. Maddesine ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere açıkça aykırıdır. Bu nedenle; Zonguldak’ın genelinde var olan ve önümüzdeki süreçte yapılması düşünülen termik santrallerin, insan yaşamına, nehirlerimize, tarım ve hayvancığımıza, soluduğumuz havaya, kısaca tüm Zonguldak’a yarattığı – yaratacağı kirlilik ve zararlarının ortaya konulması, alınacak tedbirler saptanması amacıyla, Anayasa’nın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.”
