Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş) Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran ülkenin Suriye ile savaşın eşiğine getirilmesini protesto ettiklerini bildirdi.
11 Ekim 2012 00:38
Başaran yaptığı açıklamada, emperyalizmin Afrika’dan Uzak Doğu’ya sömürge alanları oluşturmak amacıyla bu büyük coğrafyadaki kurulu siyasi yapıları yeniden dizayn etme sürecinin hızla devam ettiğini belirtti. Başaran şöyle dedi: “Afganistan ve Pakistan’la başlayan işgal süreci Irak’ın işgaliyle sürdürülmüş, ‘Arap Baharı’ adıyla Mısır, Tunus, Libya’da sözde halk ayaklanmalarıyla mevcut siyasal yapılar değiştirilmiştir. Emperyalizmin bu coğrafyada geldiği nokta, Suriye’nin işgali ile İran ve Türkiye’yi köşeye sıkıştırarak, Büyük Ortadoğu Projesi’ne son şeklini vermektir. Bu anlamda Suriye’den sonraki cephe Türkiye olacaktır.”
AKP iktidarının son on yılda uyguladığı dış politika ile Türkiye’nin, adeta ABD’nin taşeronluğuna soyunduğunu, Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla emperyalizme diz çöktürmüş olan bu toprakların ise emperyalizmin üssüne dönüştürüldüğünü vurgulayan Başaran, “Suriye’nin işgali çerçevesinde hazırlanan senaryolar birer birer yürürlüğe girmekte, Türkiye emperyalizmin koçbaşı olarak savaşa sokulmaktadır.” dedi.
“SURİYE’YE OPERASYON İÇİN UYGUN KOŞULLAR OLUŞTURULUYOR” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir süre önce İsrail’e ‘one minute’ ifadeleriyle tepki gösterdiğini de anımsatan Başaran, bugün ise ABD ve İsrail ile Suriye üzerinde savaş tamtamları çaldığını iddia etti. Başaran, şu görüşlere yer verdi: “Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirilirken, yüz binlerce Iraklı Müslüman, ABD askerleri tarafından katledilip işkencelerden geçirilirken sus pus olan Başbakan, Suriye’de yaşanan sorunlar karşısında adeta aslan kesilmektedir. ABD, Irak’ta yaşadıklarını bugün Suriye’de yaşamak istememektedir. Bu nedenle yıllardır Türkiye üzerinde ekonomik, siyasal ve askeri operasyonlar yapılmaktadır. Ülkemiz, pompalanan sıcak para ile ekonomik olarak kıskaca alınırken, siyasal iktidara, NATO’ya ve emperyalizme muhalif kesimler, baskı altına alınarak korku toplumu yaratılmakta ve Suriye operasyonu için uygun koşullar oluşturulmaktadır.”
“ÜLKENİN SAVAŞA SÜRÜKLENMESİNE SEYİRCİ KALAMAYIZ” Sömürgecilere karşı ilk Ulusal Kurtuluş Savaşını vererek başta Ortadoğu ve Asya halkları olmak üzere, tüm mazlum uluslara bağımsızlık ışığını tutmuş olan Türkiye’nin, bugün bu mazlum halklara karşı emperyalizmin taşeronluğuna soyunmuş olmasının düşündürücü olduğunun altını çizen Eğitim-İş Temsilcisi Başaran, şunları kaydetti: “Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önderi ve Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün söylediği gibi ‘Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir.’ Bu savaş emperyalist haydutların kirli savaşıdır. Ülkemizin bu kirli savaşa alet edilmeye çalışılması kabul edilemez. Emperyalizmin hedefi açıktır. Bölgede etnik ve mezhepsel temelli ‘site’ devletleri oluşturulacaktır. Böylece hem sömürü düzeni için dikensiz gül bahçesine dönüştürülmüş bir Ortadoğu, hem de rahat nefes alabilen ABD’nin ileri karakolu İsrail’e yeni müttefikler yaratılmış olacaktır. Dün ABD destekli Barzani’ye ‘çapulcu’ diyenlerin bugün ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ diye tempo tutması oynanan oyunun bir dışa vurumudur.
Emekçiler olarak bizler emperyalizmin çıkarları uğruna ülkemizin bir savaşa sürüklenmesine seyirci kalamayız. Eğitim-İş olarak tüm halkımızdan, bu kirli savaşa karşı tepkilerini yükseltmelerini, savaş karşıtı eylem ve etkinliklere destek vererek seslerini siyasal iktidara duyurmasını istiyoruz. Bu savaşın faturasını emekçimiz, dar gelirlimiz, köylümüz ve çiftçimiz kan ve yoksulluk olarak ödeyecektir. Daha şimdiden yapılan zamlarda bu savaş çığırtkanlığının çok ciddi bir etkisi vardır. Bu nedenle hep birlikte ve gür bir biçimde ‘Savaşa Hayır’, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sloganlarını haykırmalıyız.”
