Sık Kullanılanlara Ekle |  Reklam  |  İletişim
  Gündem 
  Prof. Dr. Haberal’dan organ bağışı çağrısı
Prof. Dr. Haberal’dan organ bağışı çağrısı
 
   

     CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından, Türkiye’de ilk kez organ naklinin ve ilk böbrek naklinin gerçekleştirilmesinin 39. yıldönümü ve 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle bir program düzenlendi. Başkent Üniversitesi Bağlıca Kampüsü’ndeki Prof. Dr. İhsan Doğramacı Konferans Salonu’nda düzenlenen programa, CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal, eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Başkent Sağlık Kurumları’nda görev yapan hekimler, Başkent Üniversitesi’nin akademisyenleri ve öğrencileri, organ nakli sayesinde yaşama tutunan yurttaşlar ve yakınları ile konuklar katıldılar.



     Program öncesinde, salona gelen CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, organ nakilli hastaları ile kucaklaştı ve bir süre sohbet etti. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinlikte, açılış konuşmasını yapan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal, CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından, 3 Kasım 1975’te ülkemizde ilk kez organ naklinin yapıldığını anımsatan Ali Haberal, bu ilk adımın önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Ali Haberal, “Bu ilk adım atıldıktan sonra, bugün ülkemizin hemen her köşesinde, organ nakli başarılı bir şekilde gerçekleştirilmeye başladı. Önemli olan ilk adımdı. Ondan sonrasını yapmak daha kolay oldu. Yeter ki bir yol gösterici olsun. Biz Başkent Üniversitesi olarak sadece ülkemizdeki organ nakline öncülük etmedik, bunun yanı sıra bugün itibarıyla başta Kazakistan olmak üzere, Ürdün gibi Ortadoğu ülkelerine de; gerek eğitim, gerekse orada hastalara umut ışığı, umut kapısı olduk.” dedi. Türkiye’de bugün 23 bin civarında organ bekleyen hasta olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ali Haberal, organ bağışı çağrısında bulundu. Prof. Dr. Ali Haberal’ın konuşmasının ardından, 3 Kasım Türkiye’de ilk kez organ naklinin ve ilk böbrek naklinin yapılmasının 39. yıldönümü ve 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’yla ilgili hazırlanan sinevizyon gösterisi yayınlandı.



     YILMAZ: ORGAN NAKLİNİN DİNEN SAKINCASI YOKTUR
     Daha sonra Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gökhan Moray da, Türkiye’de organ naklinin geldiği noktayı anlattı. Moray, Prof. Dr. Mehmet Haberal’a, sağladığı imkânlar, yenilikler ve hekimler için öncülüğü nedeniyle de teşekkür etti. Programda, 1979 yılında Prof. Dr. Haberal’ın öncülük ettiği Organ Nakli Yasası’nın çıkmasında büyük desteği olan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da konuştu. Ülkede organ nakli denildiğinde akla Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın geldiğini ve bu gayretlerinden ötürü milletin de Haberal’ı takdir ettiğini belirten Yılmaz, “Bizim dinimizde, tıp ilmi, din ilminden önce gelir. Tıp olmadan, dini yaşamak da mümkün olmaz. İbadetin ilk şartı sağlıktır.” görüşlerine yer verdi. Günümüzde bile halen tartışılan ‘organ bağışının dinen bir sakıncası var mı’ sorusunun yanıtını bir kez daha veren Yılmaz, kendisine bu konuda sıkça sorulan konuları da anlattı. Yılmaz, şöyle dedi: “Halkımız din konusunda hassas olduğu için, her konuyu ‘acaba dinde yeri var mıdır’ diye sorar. Bu mesele de onlardan birisidir, çok sorulur. Organ naklinin dini açıdan bir sakıncası yoktur. Burada önemli olan, insanın insana yardımıdır. Organ bağışlama, bir nevi yardımlaşmadır. İslam dini, yardımlaşmayı emreden bir dindir. Bunun için, sağlığını kaybetmiş olan bir insana ve ya hayatından olabilecek, ölebilecek bir insana yardım etmek, en büyük sevaptır.”
     Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Hatice Akkoç da programdaki konuşmasında, organ naklinin süreçlerini ve Organ Nakli Koordinatörlerinin görev ve sorumluluklarını anlattı. 3 Kasım 1975’te, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın ülkemizdeki ilk organ nakli olan, anneden-oğula böbrek naklinin ilk kez haberini yapan ve Prof. Dr. Mehmet Haberal ile bir röportaj gerçekleştiren eski TRT muhabiri Kadriye Kansu da, basının organ nakli konusunda daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı. 2009 yılında annesinden alınan böbrekle yeniden yaşama tutunan Başkent Üniversitesi Pelin Özsoy da, tüm organ nakilli hastalar adına kısa bir konuşma yaptı ve Prof. Dr. Mehmet Haberal’a teşekkür etti. Özsoy Haberal’a bir de çiçek takdim etti.



     PROF. DR. HABERAL: HACETTEPE, TIPTA DÖNÜM NOKTASIDIR
     CHP Zonguldak Milletvekili ve Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal ise etkinlikte yaptığı konuşmada, Atatürk, silah arkadaşları ve şehitlerimizi anarken, onlara olan vefa borcumuzu ödemenin yolunun, ülkemizi yüceltmek ve yükseltmek olduğunu söyledi. Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın Hacettepe’yi kurmasının, tıp tarihindeki bir devrim olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mehmet Haberal, 80’li yılları anımsatarak, “O dönemin en önemli olaylarından bir tanesi, çok değerli hocam İhsan Doğramacı’nın vakıf üniversitelerinin kurulmasını sağlamış olmasıdır.” dedi. 1973 yılında gittiği Amerika’dan, transplantasyon ve yanık alanındaki dosyalarla döndüğünü ifade eden Haberal, Hacettepe’de organ nakline başladığı yılları anlattı. Ülkemizde ilk kez organ naklini gerçekleştirdiği hastası Bahtiyar Çalışkan ve annesi Mürüvvet Çalışkan ile görüşmelerini anlatan Prof. Dr. Mehmet Haberal, “Bugün, aradan geçen 39 yıldan sonra Mürüvvet Hanım sağlıklı şekilde aramızda. Bu da, organ nakli olan insanların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebildiklerini gösteriyor. Bugün, onlar için de, benim için de, ülkemiz için de çok önemli bir gün. O dönemde böyle bir tasarrufta bulunmak da zordu. Çünkü ilkti.” şeklinde konuştu.

     HABERAL, KADAVRADAN BAĞIŞIN YETERSİZLİĞİNE İŞARET ETTİ
     Ameliyatın başarıyla tamamlandığını ve annesi Mürüvvet Çalışkan’dan alınan böbreğin, oğlu Bahtiyar Çalışkan’a takıldığını belirten Prof. Dr. Haberal, daha sonra da karaciğer nakli yapmak için sabırsızlandığı dönemlerin başladığını dile getirdi. Organ Nakli Yasası’nın bugünkü ihtiyaçları da karşılayan son derece ileri bir yasa olduğuna da dikkat çeken Haberal, İstanbul Deklarasyonu’nun önemine de vurgu yaptı. Prof. Dr. Mehmet Haberal, şöyle devam etti: “Bugün geldiğimiz noktada, çok değerli arkadaşlarımızın, çok değerli katkıları oldu. Bu aslında ülkemizin başarısıdır. Eğer İhsan Bey Hacettepe’yi kurmamış olsa, ben dâhil birçok arkadaşım Anadolu’da doktorduk. Başkent Üniversitesi yoktu. Bu gerçeği bilmek zorundayız. Hacettepe’nin kurulması, tıpta bir dönüm noktasıdır. O dönemdeki hocalarımızın bizi yetiştirmesi bir ayrıcalıktı. Bu bir aşamadır. Sıfırdan başlamışız, bugün Sağlık Bakanlığı da dâhil, çok önemli çalışmalar yapılıyor. Türkiye canlıdan transplantasyonda ilk sıralarda yer alıyor. Ama hedef bu değil ki. Birçok insanımız ne yazık ki, sağlam organları ile aramızdan ayrılmakta. Buna karşılık, birçok insanımız da o organlara ihtiyaç duyarak aramızdan ayrılıyor.
     Aramızdan sağlam organlarıyla ayrılan insanlarımızın organlarını, o organlara ihtiyaç duyan insanlara daha fazla kullanmak durumundayız. Bugün ulaştığımız nokta, uluslararası düzeyin de üstüne çıkıyorsa, bu toplumumuzun eseridir. Bugün hepimiz için önemli bir gün. Ne mutlu ki ülkemiz var ve Türkiye bu noktaya geldi. Fakat yüzde 75 oranında canlıdan nakil yapılıyor. Transplantasyonun sadece yüzde 25’i ölen insanlarımızdan oluyor. Bu kadar imkân ve gelişmiş yasalarımıza karşın, bazen bu nedenle arkadaşlarımdan serzenişler duyuyorum. Bu soruyu kendimize sormak zorundayız. Bugün ulaştığımız nokta milletimizin eseridir. Fakat organ bağışı konusunda yetersiz kalmamız da yine bizim eserimizdir. Bir insan asgari 6 kişiye yeniden hayat veriyor. Ve biz otopsi yapmıyoruz, biz ameliyat yapıyoruz. Bu gerçeği herkes bilmelidir. Eğer hasta ve hasta sahiplerimiz bize güvenirse ve inanırsa, ölen insanlarımızın organlarından yararlanmamız da çok daha yukarılara çıkacaktır. Bugün Şiraz’da yapılan organ nakillerinin yüzde 90’ı, ölen insanların organlarından yapılıyor. Görevimiz, hastamız için tıbbın tüm imkânlarından yararlanmaktır. Fakat olmazsa, bilelim ki o vatandaşımızın sağlam organları birçok kronik organ hastasına yeniden hayat verecektir.”



     Haberal’ın konuşmasının ardından, etkinlik pasta kesimiyle sona erdi. Prof. Dr. Mehmet Haberal, 39 yıl önce bir ilki gerçekleştirerek kendisinden aldığı organı oğluna naklettiği Mürüvvet Çalışkan ve diğer organ nakilli hastalarıyla tek tek ilgilendi, özlem giderdi.





(ereglibulteni)
Bu haber ile ilgili fotoğraflar
 
 
Yorumlarınız
 
IP   3.16.218.62  
Ad Soyad*
Yorum*
Güvenlik Kodu:
Güvenlik Kodu  
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.  
 
 Günün Diğer Gelişmeleri
17 Nisan 2024
AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Mücahit Andiç ve yeni seçilen Belediye Meclis üyeleri, Belediye Ba..
16 Nisan 2024
Karadeniz Ereğli ilçesinde sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybettiği motosiklet, hafif ticari k..
16 Nisan 2024
Kdz. Ereğli Belediyesi havaların ısınmasıyla birlikte kentteki tüm derelerde temizlik çalışması başl..
14 Nisan 2024
Karadeniz Ereğli ilçesinde meydana gelen motosiklet kazasında iki kişi yaralandı. Yaralılar hastaney..
13 Nisan 2024
Kdz. Ereğli Belediye Meclisi, seçimden sonra ilk toplantısını yaparak göreve başladı. Belediye Başka..
12 Nisan 2024
Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde, otomobil sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesiyle meydana ge..





 
Anasayfa | Sık Kullanılanlara Ekle | Yayın İlkeleri | Künye | Reklam | Facebook | Twitter | İletişim
ereglibulteni© 2012-2024 Tüm Hakları Saklıdır