Kozlu Grizusu’nda yaşamını yitiren 263 maden şehidi anıldı
Zonguldak’ta 3 Mart 1992 tarihinde 263 madencinin öldüğü grizu faciasının 23. yıldönümünde acılar tazelendi.
03 Mart 2015 16:24
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu maden ocağında, 3 Mart 1992 tarihindeki grizu faciasında hayatını kaybeden 263 maden şehidi, olayın meydana geldiği kuyu başında Kur’an-ı Kerim ve dualarla anıldı. Törene Vali Yardımcısı Ahmet Mailoğlu, TTK Genel Müdürü Burhan İnan, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş ile 08.00 vardiyası işçileri katıldı. Programda ilk olarak maden şehitleri anısında 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra işçilere hitap eden GMİS Kozlu Şube Başkanı Hüseyin Kolçak, “Burada bulunan 630 metre yerin altına inerek kelle koltukta mücadele eden işçi arkadaşlarımızın hepsi birer kahramandır. Seçim zamanlarında ağdalı laflarla maden işçisinden oy istemek çok kolay. Ama bundan sonra biz bu ağdalı laflara kanmayacağız. Meclis’e gittiğiniz zaman işçinin hakkını savunmazsanız hiçbirimiz sizlere hakkımızı helal etmeyiz.” dedi. TTK Genel Müdürü Burhan İnan, yeraltında işçilerin bir birinin koruyucusu ve kollayıcısı olmak zorunda olduğunu belirtti. Zonguldak Vali Yardımcısı Ahmet Mailoğlu ise, “Dünyanın en helal kazancını kazanan insanlarsınız. Bizim hepimiz sizlere her şekilde borçluyuz.” ifadesini kullandı. Daha sonra ölen maden işçileri için Kur’an-ı Kerim okundu. İşçilere mevlit şekeri ikram edildi. Maden ocaklarında vefat eden bütün maden işçileri için dua edildi. Yanlarında yiyecek azıklarını hazır bulunduran 08.00 vardiyası işçileri, edilen dualara hep bir ağızdan ‘amin’ dedi.
23 yıl önce yaşanan acı olaydan yaralı kurtulan Hasan Bozacıoğlu (61), Mustafa Bozacıoğlu (60), Ali Ünlü (50) ve şu an çalışmakta olan Maden mühendisi Sadık Yücel (53)’e madenci heykeli hediye edildi. Grizu faciasında karbon gazına maruz kalarak parkinson rahatsızlığına yakalanan Maden Mühendisi Sadık Yücel, “O günden beri hala olayın etkisini yaşıyoruz. Ben de karbon gazına maruz kalmaktan 5 yıl önce Parkinson rahatsızlığına yakalandım. Olayı tekrar burada hatırlamak çok acı bir olay. Ama işimizi seviyoruz.” şeklinde konuştu. Faciadan kurtulan Mustafa Bozacıoğlu (60) ise dehşet anlarını şöyle anlattı: “Olayın olduğunda saat 20.00’ye 5 dakika vardı. O anda toz vurdu peşinden mavi, yeşil kırmızı alev vurdu. Ondan sonra patlama oldu. Ben o anda boynum koptu gitti diye düşündüm. Yandım hissettim. Allah dedik ve kelime-i tevhid okuduk. Arkadaşların seslerini duyuyorum. Arkadaşlar korkmayın grizu patladı dedim. Arkadaşların baretindeki lambaları fırlatmış. Baretleri eritmişti ani şok. Biz eksi 560’daydık o zaman. O anda canlı çıkabilecek miyiz diye kendi canımızla uğraştık. 2 saat sonra çıktık ve bizi ambulansla hastaneye kaldırdılar. O günleri Allah bizlere bir daha yaşatmasın. Olaydan sonra 9 yıl yer üstünde çalıştım. 2000 yılının sonunda emekli oldum. Bugün ölen arkadaşların arkasından dua ettik.”
Bu arada ocakta iş kazası yaşanmasın diye kuyu başında kurban kesildi. İşçiler, törenin ardından “Önce İş Güvenliği” yazan işçi kafeslerine binerek yerin yüzlerce metre altına indi.
