Sık Kullanılanlara Ekle |  Reklam  |  İletişim
  Gündem 
  Koca bir dağı, gizli-kapaklı bir süreçle taşocağı için tahsis ettiler!
Koca bir dağı, gizli-kapaklı bir süreçle taşocağı için tahsis ettiler!
 
   

     Alaplı ilçesine bağlı Aşağıdağ Köyü, Çanakçı Deresi Kayabaşı Mevkisi’nde başlatılan taşocağı çalışmaları, Aşağıdağ Köyü sakinlerinin tepkisine neden oldu. Taşocağı için bugün bölgede ağaç kesimi çalışmalarının başlatıldığı alanda toplanan yurttaşlar, sürecin kendilerinden gizli ve hukuksuz biçimde yürütüldüğünü belirttiler. Köy sakinleri adına bir basın açıklaması yapan Aşağıdağ Köyü Muhtarı Sezer Acar, köylerinde taşocağı yapılacağından kısa bir süre önce haberdar olduklarını söyledi. Acar, taşocağı işletmesi açılmasına yönelik sürecin 3 yıl öncesine dayandığını ancak bu süre boyunca sürecin kendilerinden saklandığını ifade ederek, “Önce muhtarı olduğum Aşağıdağ Köyü’ne bir yazı geldi. Yazıda orman kesimi için ihale yapıldığı bildirilmişti. Yazıyı alınca derhal bu kesimin nerede yapılacağını öğrenmek için girişimlerde bulunduk. Öğrendik ki bu kesim bir taş ocağı içinmiş. Meğer Maden İşleri Genel Müdürlüğü 99,38 hektar tutarındaki alan için maden işletme ruhsatı vermiş, meğer Aşağıdağ Köyü’nün sınırları içinde şu an ağaçları kesmeye başladıkları bu alanda bir taş ocağı açılması için 2012 yılında ÇED süreci de yürütülmüş ve faaliyet hakkında ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alınmış!” dedi.

     “RUHSAT İÇİN BAŞKA, ÇED İÇİN BAŞKA ALAN GÖSTERİLMİŞ!”
     Köy Muhtarı Acar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir ÇED süreci yürütülmüş ise neden bizim haberimiz olmadı diye soruşturduğumuzda öğrendik taşocağının adresi meğer Aydınyayla Köyü olarak gösterilmiş. Taşocağı sanki Aydınyayla Köyü’nde işletilecekmiş gibi, ÇED süreci yürütülmüş. Taşocağı Aydınyayla Köyü sınırları içinde gösterilince tabii bizim köye kimse de haber vermek zorunda kalmamış. ÇED süreçlerinin gizli kapaklı yürütüldüğünü, halktan saklandığını duyardık da böylesini hiç duymamıştık. Bizim köyde işletilecek taşocağı için Aydınyayla Köyü adres gösterilerek faaliyet Aşağıdağ Köyü’nden resmen saklanmıştır. Hukuksuzluk bunlarla da bitmemiştir. Maden Ruhsat Alanı 99,38 hektar için yani şu koca dağın nerede ise tamamı için verilmiş, ÇED süreci 9,6 hektar tutarındaki bir alan için yürütülmüş ve neticede ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilmiş, Orman ve Su İşleri Bakanlığı aynı faaliyet kapsamında 30,5 hektarlık alanda ormanın kesilebileceğine dair izin vermiştir. İçerisinde fındık dikili tapulu taşınmazlarımızın, fındık dikili 2-B kapsamında taşınmazlarımızın olduğu 100 hektar alan taşocağı için ruhsata bağlanmışken, ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilsin de ÇED raporu hazırlanmasın diye çalışma alanı 25 hektarın altında 9,6 hektar olarak gösterilmiş, alanı küçük gösterip ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alındıktan sonra ise bu kez bu alandaki nerede ise tüm orman alanını ifade eden 30,5 hektarlık alanda orman izni verilmiştir.”

     “TAŞ İÇİN ORMANIMIZI NASIL TESLİM EDERSİNİZ?”
     Kendilerinden gizli tutularak yürütülen, ruhsat için farklı ÇED için farklı alan gösterilen ve ÇED prosedüründen kurtulabilmek için çalışma alanının düşük gösterilerek yetkililerin yanıltıldığı projeye karşı mücadele edeceklerini dile getiren Muhtar Acar, şu ifadelere yer verdi: “Sorarım böyle bir hukuksuzluk duyulmuş mudur? Sorarım Aydınyayla Köyü adres gösterilerek Aşağıdağ Köyü sınırları içinde ÇED süreci nasıl yürütülebilmiştir? Sorarım, ruhsat alanı farklı, ÇED alanı olarak belirledikleri alan farklı, orman kesimi için verilen izin alanı farklı olabilir mi? Haydi ÇED alanını düşük gösterdin, bu durumda ÇED alanı dışında kalan 30,5 hektarlık alan için nasıl oldu da izin verebildin? 50 yıldır fındık dikili arazileri orman saydın, elimizden aldın da bu nasıl bir orman korumadır ki; gidip çedsiz-çüdsüz bizim arazileri de içine katarak 30,5 hektarlık ormanı taş için birilerine teslim ettin? Tüm kamuoyuna sesleniyorum. Bu hukuksuzluğu duyurun! Duyurun ki bu hukuksuzluğa hemen son verilsin. Bizler bu hukuksuzluğu öğrendiğimiz andan itibaren elimizden geleni yaptık. Pazartesi ve Salı günü iki dava açtık. Biliyoruz ki bu hukuksuzluğa hukuku denetleyen mahkemeler er veya geç dur diyecektir. Korkumuz bu arada binlerce ağaç kesilebilecek, dinamit atımları başlayacak ve coğrafya tanınmaz hale gelecektir. Eğer bu hukuk dışı uygulamaya derhal son verilmezse sonu nereye varırsa varsın bizde tüm köylülerimiz ve civar köylerle yasal ve meşru bildiğimiz tüm mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz. Hukuka aykırı işlem tesis eden herkesten de yargı önünde hesabımızı soracağız.”

     “HAK-ADALET SADECE ZENGİN İÇİN Mİ VAR?”
     Aşağıdağ Köyü’nde doğduklarını, büyüdüklerini ve yetiştirdikleri fındıktan elde ettikleri kazançla çocuklarını büyüttüklerini, askere gönderdiklerini dile getiren Leyla Sevim ve Ülker Keskin, “Bu taşocağı açılarak ormanlarımıza kıyılmasını kesinlikle istemiyoruz. Taşocağı açılmasını, dedelerimizden kalan fındık bahçelerimizin kesilmesini istemiyoruz. Geçimimizi buradan sağlıyoruz. Nerede hak-adalet? Sadece zengin için mi var? Bu dereler, bu ormanlar, bu fındıklıklar bizimdir. Burada mağdur biziz ve hukukun işlemesini istiyoruz. Bu projeye son verilsin. Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Köylü de hep mağdur oluyor, kırılıyor. Zaten hiçbir şeyimiz kalmadı, köylünün fındığına bari dokunmayın.” dediler. Şahizar Karakaya ve Selahattin Can da, orman ürünleriyle geçimlerini sağladıklarını ve taşocağı açılmasını istemediklerini söylediler.

     OKUMUŞOĞLU: BÖYLESİNE BİR HUKUKSUZLUĞU HİÇBİR YERDE GÖRMEDİM
     Aşağıdağ Köyü sakinlerinin Avukatı Yakup Okumuşoğlu ise, köylülerin kendisine başvurmasının ardından konuyu araştırdığını ve gerekli belgelerle birlikte Zonguldak İdare Mahkemesi’nde iki dava açtıklarını ifade etti. Belgelere bakınca, 99,38 hektar için maden işletme ruhsatı verildiğine 9,6 hektarlık bir alan için ÇED süreci yürütüldüğüne tanık olduklarını anlatan Okumuşoğlu, şöyle dedi: “25 hektarın üzerindeki alanlarda ÇED raporu hazırlatılması gerekiyor. Ruhsat alanı 99,38 hektar iken 9,6 hektarlık bir alanda ÇED süreci yürütülmesi tamamen ÇED raporu hazırlatılması sürecinden kaçınmak için yapılmıştır. 35,5 hektarlık bir alanda da orman kesim izni verilmiş. Doğrudan ÇED Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine aykırıdır. ÇED süreci yürütülmemiş bir alanda böyle bir madencilik faaliyeti için, 35 hektarlık alana ruhsat verilemez, maden olur izni verilemez. 2,37 hektarlık da, işyeri açma ruhsatı verilmiş. Hiçbir veri birbirini tutmuyor. Diğer yandan da, ÇED süreci Aydınyayla Köyü için yürütülmüş fakat taşocağı Aşağıdağ Köyü’nde. Dolayısıyla Aşağıdağ Köyü’nde yaşayanlar, 2012 yılından bu yana yürütülmüş ÇED sürecinden de haberdar olabilmiş değiller. Bunca yıldır Türkiye’nin dört bir yanında çevre mücadelesi içinde yer alan bir avukat olarak, böylesine bir hukuksuzluk görmedim. İlk defa başka bir yerde ÇED süreci yürütülüp, başka bir yere taşocağı açılıyor. İlk defa ruhsat alanı farklı, ÇED alanı farklı, işyeri açma ruhsatı alanı farklı, orman kesim alanları farklı. İdare birbirinden tamamen kopuk. İşletmeci ne istemişse, idare de ona göre işlemler tesis etmiş. Tüm bu hukuksuzluklarla ilgili yargıya başvurduk. Korkumuz bir karar çıkana kadar, burada binlerce, on binlerce ağacın kesilmesidir. Burada çok büyük bir hukuksuzluk var. Bizler bu hukuksuzluğa imza atanlardan bunun hesabını soracağız. Burada kesilen her ağacın, yere düşen her yaprağın hesabını soracağız.”
     99,38 hektarlık arazi içerisinde köylülerin tapulu arazilerinin ve 2-B kapsamındaki üzerinde fındık dikili arazilerin de olduğunu anlatan Okumuşoğlu, “Dağı olduğu gibi almışlardır. ÇED alanı da bu arazileri kaplamaktadır. 99,38 hektarlık koca bir dağı, taşocağı için yok etme imkanına sahipler.” dedi. Bazı yurttaşlar da, Mollabey Günay Kardeşler isimli özel bir şirket tarafından yapılan taşocağı projesinin iki köyün içmesuyu kaynağını da tehdit ettiğini dile getirdiler.



(ereglibulteni)
Bu haber ile ilgili fotoğraflar
 
Bu haber ile ilgili video
 
Yorumlarınız
 
IP   18.206.13.112  
Ad Soyad*
Yorum*
Güvenlik Kodu:
Güvenlik Kodu  
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.  
 
 Günün Diğer Gelişmeleri
28 Mart 2024
Karadeniz Ereğli Dijital Medya ve Gazeteciler Derneği (ERMED) üyesi gazeteciler, ERMED yönetimince d..
28 Mart 2024
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı ve CHP Belediye Başkan Adayı Halil Posbıyık, seçim gezileri kapsamında ..
28 Mart 2024
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Dünya Down Sendromu Olimpiyatları’nda Masa Tenisi Branş..
28 Mart 2024
Birleşik Kamu-İş Genel Sekreteri Özgür Aras, 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından dar gelirliler içi..
28 Mart 2024
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (ZBEÜSEM) tarafından düzenlenen Marka Ve..
28 Mart 2024
Seçime sayılı günler kala hız kesmeyen AK Parti Kdz. Ereğli Belediye Başkan Adayı İbrahim Sezer, ber..





 
Anasayfa | Sık Kullanılanlara Ekle | Yayın İlkeleri | Künye | Reklam | Facebook | Twitter | İletişim
ereglibulteni© 2012-2024 Tüm Hakları Saklıdır