Öztürk: Alaplı ormanları bir avuç altın için feda edilemez
Alaplı ormanlarındaki altın arama çalışmalarının büyük tehdit oluşturduğunu söyleyen Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk, “Ekosistemi bozulmaya başlayan 4115 yaşındaki Gümeli Porsuğu’nun sağlığı da tehdit altında bulunuyor.” dedi
20 Ağustos 2019 17:33
Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı ve Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk çok uluslu bir şirket tarafından dünyanın en yaşlı ağaçlarının bulunduğu Alaplı ormanlarında altın arandığını söyleyerek, şirketin işletme ruhsatı aldığı takdirde yapacağı ağaç katliamına karşı kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı. Öztürk, “Tüm ülkenin dikkati, çok uluslu bir şirketin Kaz Dağları’nda altın çıkarma faaliyeti sırasında yaptığı ağaç katliamına dikilmişken, aynı şirket, Alaplı ilçemizde, dünyanın en yaşlı ağaçlarının bulunduğu ormanlarda, pervasızca, altın aramaya devam ediyor. Zonguldak Valiliğinden aldığı ‘ÇED Gerekli Değildir’ belgesi ile sondaj çalışmalarını sürdüren şirket, şayet işletme ruhsatı alırsa, Karadeniz ormanlarındaki ağaç sıklığının Ege ormanlarından yüksek olması ve birim alanda çok daha fazla ağaç bulunması nedeniyle, Kaz Dağları’ndan çok daha büyük bir ağaç katliamına sahne olacak. Yalnızca kentimizin değil bütün Anadolu’nun akciğerleri olan ormanların tahrip edilmesi, tüm ülkenin hava kalitesini bozduğu gibi milyonlarca orman canlısının yaşamını kaybetmesine neden olacak.” dedi.
DAHA ŞİMDİDEN BİNLERCE AĞAÇ KESİLDİ
Öztürk açıklamasını şöyle sürdürdü: “Kaz Dağları’nda sabıkalı çok uluslu şirket, Alaplı ilçemize bağlı Aşağıdağ Köyü Çanakçı Dere mevkiinde dört ayrı noktada beş makinayla yaptığı sondajlarla altın arıyor. 4115 yaşındaki dünyanın en yaşlı beşinci ağacının bulunduğu alana çok yakın bir bölgede yapılan sondaj çalışmaları için daha şimdiden binlerce fazla ağaç kesildiği söyleniyor. Binlerce canlının yaşadığı ve biyoçeşitlilik açısından da son derece zengin olan ormanlar aynı zamanda Alaplı ilçemizin su havzasını da oluşturuyor. Hiçbir önlem alınmadan yapılan büyük çaplı sondajlarla akifer yapı bozularak yeraltı sularının rejimi ve yönü değiştiriliyor. Çalışma sırasında gelişigüzel olarak kullanılan başta yağlar olmak üzere birçok kimyasal ürünle toprak kirleniyor, orman ekosistemi tahrip ediliyor. Ekosistemi bozulmaya başlayan 4115 yaşındaki Gümeli Porsuğu’nun sağlığı da tehdit altında bulunuyor.”
Öztürk sözlerini, “Her boyutuyla çevre katliamının yaşandığı ve tüm canlıların yaşam hakkının tehdit altında olduğu Zonguldak’ta termik santral ve demir çelik fabrikaları rezaletleri, taşocaklarının yarattığı doğa tahribatı, gemi söküm tesisi ve HES’lerin yaratacağı kirlilik yetmezmiş gibi bir de bu tehdidin ortaya çıkması, kentimizin, birilerince tümden gözden çıkarıldığını gösteriyor. Bu saldırıya tüm gücümüzle direnerek doğamıza, yaşam hakkımıza, ilkçağlardan bu yana tarihsel pek çok döneme tanıklık yaparak bizi bir büyük bilge olarak selamlayan ağaçlarımıza sahip çıkacağız. Buradan tüm yetkileri uyarıyorum, Alaplı ormanları ülkenin en değerli ormanlarından biridir ve bir avuç altın için feda edilemez. Oradaki tahribatın tüm ülkeye yönelik sonuçları olacağını bir kez daha yineliyor, yaşam hakkımıza yönelik bu saldırı için başta yöre milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri olmak üzere herkesi göreve davet ediyorum” diyerek tamamladı.
