Uluslararası Yanık Tedavi Derneği Başkanı Dr. David P. Mackie, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın tutuklu olmasının büyük bir endişe konusu olduğunu belirterek, Haberal’ın özgürlüğüne kavuşturulması için çağrıda bulundu.
15 Eylül 2012 23:49
12 Eylül Çarşamba günü İskoçya’nın Edinburgh kentinde düzenlenen Uluslararası Yanık Derneği (ISBI)’nin 16. kongresinde, 59 ülkeden bin 50 katılımcıyla Genel Kurul toplantısı yapıldı. Genel Kurul toplantısında, Dernek Başkanı Dr. David Mackie tarafından, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal için bir bildiri sunuldu. Genel Kurul üyeleri tarafından kabul edilen ve Başkan Mackie imzasıyla yayınlanan bildiride, dünyaca tanınmış bir bilim insanı olan Prof. Dr. Haberal’ın tutukluluk halinin üzüntü ve kuşku yarattığı belirtildi.
“İNSANLIK ADINA ÜZÜNTÜ VERİCİ” Dr. Mackie söz konusu bildiri metninde, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın Uluslararası Yanık Tedavi Derneği’nin önceki başkanı olduğunu ve üç yıl beş aydan bu yana cezaevinde tutuklu olduğunu anımsatarak, “Bu tablo, insanlık için olduğu kadar, derneğimiz açısından da büyük bir üzüntü ve kuşku oluşturmaktadır.” dedi.
Haberal’ın tıbba önemli katkılarda bulunan, dünyaca tanınmış değerli bir cerrah ve akademisyen olduğunu vurgulayan Mackie, şöyle devam etti: “Prof. Dr. Haberal, Türkiye’de kurduğu beş yanık tedavi merkezi ile ülke insanlarına bu konuda da büyük hizmetler sağlamıştır. 1980 yılında Türkiye Yanık Derneği’ni, kurduktan dört yıl sonra Akdeniz Yanık Derneği’ni, daha sonra Ortadoğu Yanık ve Yangın Afetleri Derneği’ni kurmuş, Dünya Yanık Derneği Felaket Kurulu Başkanlığı’nı da yaptığı Dünya Yanık Derneği’nde ve Uluslararası Yanık Tedavi Derneği’nde büyük hizmetlerde bulunmuş, bu başarıları sonunda 2006-2008 döneminde dernek başkanlığına, 2010 yılında da Uluslararası Yanık Tedavi Derneği’nin onursal üyeliğine seçilmiştir.”
Prof. Dr. Haberal’ın iki binden fazla böbrek ve karaciğer naklini gerçekleştirdiği ve ülkenin çeşitli yerlerinde kurduğu çok sayıdaki diyaliz merkezlerinde binlerce hastanın sağlığına kavuşmasını sağladığının altını çizen Mackie, şu görüşlere yer verdi: “Prof. Dr. Haberal, 1993 yılında Ankara’da Başkent Üniversitesi’ni kurmuştur. Başkent Üniversitesi Ankara’da bulunan üç hastanesinin yanı sıra ülkenin altı kentinde yerleşik hastanelerle sağlık hizmetlerini halkına sunmaktadır. Prof. Dr. Haberal Türkçe ve İngilizce olarak 1400’den fazla bilimsel makale yayınlamış, tıbbi yayın kurullarında hizmet yapmıştır. Cerrahi alandaki başarıları ve tıp bilimine katkıları uluslararası tıp kuruluşları tarafından takdirle izlenen Prof. Haberal, Uluslararası Organ Nakli Derneği’nin “Dünyada Organ Nakli Öncüleri Milenyum Ödülü”, “Amerikan Cerrahlar Koleji” ile “Amerikan Cerrahlar Koleji” onursal üyelik ödüllerini de içeren çok sayıda ödül almıştır.”
“TIP KURULUŞLARININ ÇAĞRILARINA BİZ DE KATILIYORUZ” Haberal’ın 13 Nisan 2009 günü başlayan ve hakkında kanıt ya da hüküm olmamasına, hatta milletvekili seçilmesine karşın tutukluluk halinin halen devam ettiğini de dile getiren Dr. Mackie, şunları kaydetti: “Prof. Haberal, 13 Nisan 2009 tarihinde Türk yetkilileri tarafından “hükümet karşıtı çalışmalarda bulunduğu” ileri sürülerek tutuklanmış, belirli herhangi bir kanıt ve hüküm olmamasına, hatta suçunun ne olduğu belirtilmemesine, tüm savlara şiddetle ve belgelerle karşı çıkmasına ve 2011 yılında milletvekili seçilmesine karşın tutukluluğuna halen son verilmemiştir.
Tıp Enstitüsü İnsan Hakları Kurulu, Amerikan Cerrahlar Okulu, Uluslararası Cerrahlar Koleji ve Dünya Organ Nakli Derneği’nin de aralarında bulunduğu dünyadaki önemli tıp kuruluşları ve duyarlı birçok meslektaşı, Prof. Haberal’a uygulanan bu tutum nedeniyle üzüntü ve kaygılarını dile getirmişler, bu değerli bilim adamının en kısa süre serbest bırakılması için dünya kamuoyuna çağrı da bulunmuşlardır.
Uluslararası Yanık Derneği olarak biz de, Prof. Dr. Mehmet Haberal adına yapılan uluslararası bu çağrılara tüm içtenliğimizle katılıyoruz ve süratli bir adil hukuk süreci sağlanarak Prof. Haberal’ın en kısa sürede özgürlüğüne kavuşturulmasına yardımcı olmaları için biz de Türk yetkililere çağrıda bulunuyoruz.”
