CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü’nün Stockholm’da, 10 Kasım Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 75. ölüm yıldönümünde verdiği II. Abdulhamit konulu konferansı, soru önergesi olarak Başbakan Erdoğan’a sordu ve konuyu Meclis gündemine taşıdı.
12 Kasım 2013 18:20
Konuyu Meclis’e getiren Köktürk, Atatürk’ün kurduğu ve Atatürk’ün mirası üzerinde oturan Türk Tarih Kurumu Başkanı’nın yaptığı bu konferansın bilinçli bir şekilde planlanmış bir provokasyon olup olmadığını sordu. Köktürk’ün önergesi şu şekilde: “Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü 10 Kasım Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 75. ölüm yıldönümünde Stockholm’da II.Abdulhamit konulu bir konferans verdi. İsveç Postası’ndan Onur Talayhan’ın haberine göre, konferansın başında saygı duruşu ve Ulusal Marşımız okundu. Saygı duruşuna çağrı çok ilginçti. Saygı duruşunun kimin adına yapıldığı bile söylenmedi. Sadece “Saygı duruşu” sözleriyle geçiştirildi. Saygı duruşunda tarikat mensubu olduğu öğrenilen bazı kişilerin ayağa kalkmadığı görüldü. Konferansın 10 Kasım Ulu önder, eşsiz devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümüne denk getirilmesine salonda bulunan İsveç Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Mustafa Sönmez sert tepki gösterdi. Bunun üzerine salonda bulunan insanlar yüksek sesle tepkilerini belirterek salonu terk etti.” (Odatv)
Buna göre;
1. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 75. ölüm yıldönümünde, Atatürk’ün kurduğu ve Atatürk’ün mirası üzerinde oturan Türk Tarih Kurumu Başkanının Atatürk’ü anması ve anlatması gerekirken bu özel günde neden II. Abdulhamit’i anlatması doğru bir davranış mıdır? Bu davranıştan gerçekleştirilmesi istenilen amaç nedir?
2. Bu tamamen bilinçli bir biçimde planlanmış provokasyon mudur? Şayet öyle ise; Türk Tarih Kurumu Başkanının bu provokasyonun asli oyuncusu olması makul görülebilir mi?
3. TTK Başkanı neye hizmet ettiğini ve hangi kurumun başkanı olduğunu bilmekte midir?
4. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün adını bile ağızlarına almaktan çekinenlerin, O’nun kurduğu, mirasından pay ayırdığı ve maaşlarını o paydan alan Türk Tarih Kurumu Başkanı olması nasıl açıklanabilir?”