CHP Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakcı, “Üreticiye bir dokunan bin ah işitiyor. Birer emekli mahallesi durumuna gelen köylerde vatandaş parasızlıktan, hükümetin yerel temsilcilerinin ilgisizliklerinden yakınıyor. Bazı köylere parke sözü veren, bazı köylere hala su getirme vaadinde bulunan, Üçköy’ün girişindeki altgeçidi yeniden yapma sözü vererek vatandaşa hoş görünme mantığı ile hareket eden bu iktidar yöneticilerine, vatandaşın zerrece güveninin kalmadığını net biçimde gözlemliyoruz.” dedi.
10 Mart 2017 14:19
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakcı, 16 Nisan’da yapılacak ve Anayasa’nın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasını öngören referandum öncesinde, köy ziyaretleri yaptıklarını ve bu ziyaretlerde yurttaşların önceliğinin referandum değil, ekonomik sıkıntılar ve işsizlik olduğuna bir kez daha tanık olduklarını belirtti. Ocakcı yazılı açıklamasında şunları kaydetti: “Ülkemiz için kritik eşik olarak kabul ettiğimiz 16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu’na ilişkin çalışmalarımıza, son iki hafta içinde gerçekleştirdiğimiz programlarla ivme kazandırdık. Bir bütün olarak halkımızı aydınlatma görevimizi önceki dönem ilçe başkanlarımızla, önceki dönem belediye başkanımızla, yöneticilerimizle, partililerimizle ve bu aydınlatma görevine gönül vermiş insanlarımızla yola çıktık. Bugüne kadar, Karadeniz Ereğli’ye bağlı önde gelen yerleşim birimleri olan Armutlucuma, Esentepe, Kaptaş ve Subaşı köyleri ile Çaylıoğlu beldesine yaptığımız ziyaretlerde çok sayıda vatandaşımızla kucaklaştık. Düzenlediğimiz ziyaret programlarında, kamuoyunun geniş bir kesimine ilginç geleceğine inandığımız noktalara şahit olduk. Vatandaşımızın büyük kısmı, günlük gibi görünen ancak kısa vadede çözülmesi zor olan sorunlarla uğraşmaktan referanduma ilgi bile göstermiyor. Köylerimizde yaşayan yüzlerce vatandaşımız ekonomik sıkıntılardan, evlatlarının işsizliğinden şikâyetçi. Bu işsizliğin bir sonucu olarak da, ekmek parası peşine düşen çocuklarının gurbete gitmek zorunda kalmış olmalarından da üzüntü duyuyorlar. Birçoğu, köylerde mezar kazacak gençleri bile bulmanın zorluğundan yakınıyor. Ziyaret ettiğimiz yerleşim birimlerine, özellikle pazar kurulan günlerde gitmeye özen gösteriyoruz ki, hem üreticinin hem de alım gücü gittikçe tükenen vatandaşın sorunlarını aynı anda dinleyebilelim. Üreticiye bir dokunan bin ah işitiyor. Toprağa tohum atmakta zorlanan, ekebildiği tohumdan hasat çıkarabilmek için kılı kırk yaran, o hasattan elde edebildiği ürünü de pazarda satamayan üretici perişan durumda. Birer emekli mahallesi durumuna gelen köylerde vatandaş parasızlıktan, hükümetin yerel temsilcilerinin ilgisizliklerinden yakınıyor. Bölgenin bir zamanlar en canlı pazarına sahip olan Kaptaş’ta, ilçenin en önemli yerleşim birimlerinden biri olan Subaşı piyasasında neredeyse yaprak kımıldamıyor. Çaylıoğlu belde havasından çok uzaklaşmış. İşsiz gençlerin iş umuduyla bekledikleri, emeklinin, yarına Allah kerim diyerek ömür sürmeye alıştığı bir köy görünümünde Çaylıoğlu. Maalesef bütün bunlar da mevcut hükümetin eserleri. Hangi siyasi partiye sempatisi olursa olsun, kucaklaşma fırsatı bulduğumuz yüzlerce vatandaşımız, böyle bir anayasa değişikliğinin içinde, yaşadıkları sorunlara çözüm olabilecek neler olduğunu soruyorlar bizlere. Sorunlarınıza çözüm yok, dediğimiz zaman da, bizden de evet oyu yok cevabını veriyorlar. Bundan önceki birçok seçimde olduğu gibi bu sandık öncesinde de küçük denebilecek bazı hizmetleri vaat olarak önlerine koyup oy avcılığı yapmak isteyen iktidar temsilcilerine karşı sitemliler. Bazı köylere parke sözü veren, bazı köylere hala su getirme vaadinde bulunan, Üçköy’ün girişindeki altgeçidi yeniden yapma sözü vererek vatandaşa hoş görünme mantığı ile hareket eden bu iktidar yöneticilerine, vatandaşın zerrece güveninin kalmadığını net biçimde gözlemliyoruz. Köylülerimiz, bunca sorunun içindeyken, ülkenin geleceğini ilgilendiren böylesine önemli bir anayasa değişikliğinin oldubittiye getirilmek istenip istenmediğini sorguluyorlar. Köylülerimiz, kendilerine birçok hizmet konusunda kendilerine köylerinden çıkacak sandık sonucuna bağlı bırakıldığından ve bu yolla da baskı altına alınmak istendiklerinden söz ediyorlar. İşte köylerimizde hal böyleyken, bu sandığı önlerine koyanlardan, anayasa değişiklikleriyle ilgili net bir bilgi bile alamayan vatandaş, gönülleri hangi siyasi partiden yana olursa olsun, bu ülkenin yönetimini tek bir kişinin ellerine bırakmamakta kararlı. Bu düşüncede olan, gelecekten endişeli vatandaşımızın yanında yer almaya ve onların dertleriyle dertlenmeye, halkımızın sorunlarıyla ilgilenmeye devam edeceğiz.”
