Kuzu, 16 Nisan’ı “kurtuluş günü oylaması” olarak niteledi
AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, 16 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek olan referandum öncesinde partililerle bir araya gelerek anayasa değişiklikleri ile ilgili konferans verdi.
19 Mart 2017 18:53
Büyük Anadolu Otel’de Ensar Vakfı tarafından gerçekleştirilen konferansa AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Faruk Çaturoğlu, Özcan Ulupınar, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, belde belediye başkanları, AK Parti İlçe başkanı Fatih Çakır ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konferansın açılış konuşmasını Ensar Vakfı Ereğli Şube Başkanı Hüseyin Doğru yaptı. AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, söz konusu modelin kendi dönemlerinden önce alınan bir karar olduğunu, ancak o dönemlerde bu modelin hayata geçirilemediğini söyledi. Kuzu, “Tabii bu 16 Nisan günü milletimiz sandığa gidecek. Bu memleketin bana soracağınız bugüne kadar yapmış olduğu işlerin en mühimini yapacak. Bilesiniz ki bu 16 Nisan’daki oylama Türkiye açısından bir kurtuluş günü oylamasıdır. Bunun reddi bu memleketi çoğa patlar. Bilesiniz ki gelecek nesiller bizleri mezarda yatırmaz. Sürekli gelir sizi orada rahatsız eder. Neden hayır verdin bak memleket ne hale geldi. Senin oyun yüzünden geldi diye söyler. Bunu şunun için söylüyorum. Bu bir AK Parti projesi değildir. Bu bir Milliyetçi Hareket Partisi projesi değildir. Sonuç olarak bu milletin bir milli meselesidir. Elbette ki biz hazırladık. Biz sebep olduk. Doğrudur. İşin içinde biz bulunduk. İki partinin uzmanları bir araya geldi. Biz bu işi kurtardık belki. Ama bunun bizi aşan bir yönü var. Kaldı ki bizimle başlamış bir hareket de değil bu.” dedi. Kendinin 1977 yılından bu yana başkanlık sisteminin içinde olduğunu söyleyen AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, o dönemdeki siyasilerin Başkanlık sistemine en kötü oldukları dönemlerde geçmeye kalktıklarını, ancak kendilerinin ise en güçlü olduğu dönemde böyle bir modele geçmek istediklerini söyledi. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kendisini çağırarak başkanlık sistemine geçmek istediğini anlatan Kuzu, “Hepsi istedi. Ama bakın fark ne. Özellikle zayıf kaldıkları dönmede gördüler ülkenin ne hale geldiğini, Cumhurbaşkanı makamına çıkınca daha çok istemiş oldular. Ama bugünkü bizim ekip, gerek Cumhurbaşkanımız, gerek başbakanımız gerekse de bizler siyasetçiler olarak en güçlü olduğumuz zaman bunu istiyoruz. Demirel Başkanlığa karşı çıktı zamanında. Ama Cumhurbaşkanı olduğu zaman bizzat beni çağırdı. Görüştük. 28 Şubat olayları ile ilgili olarak yaşananları konuştuktan sonra bana dedi ki, ‘Şu başkanlığı getirelim’ dedi. Ancak olmadı.”
Başkanlık sisteminin neler getireceğini anlatan AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Başkanlık sisteminde bundan sonra koalisyon döneminin tarih olacağını kaydetti. Kuzu, “Başkanlık sistemiyle birlikte koalisyonlara paydos. Ömür billah. Bu getirdiğimiz model kuvvetler ayrılığının alasını getiriyor. Yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı. Bitti. Nokta. Madem kuvvetler ayrılığı güzel bir şeydir. Her gün söylüyor Kemal Bey. Doğrudur. Ben de katılıyorum. İşte bunu biz ayırıyoruz. Bugünkü modelde yok bu. Olmadığı için zaten biz bunu yapmak zorunda kalıyoruz. Bundan sonra da iki başlılığa paydos. Bu modelde Başbakan yok. İki kişinin olduğu yerde hır çıkıyor. Biz bir de koalisyonları bir arada götürme özürlüyüz. Zorlanıyoruz. Ortaklık yönümüz zayıf bizim. Duygusal milletiz. Belki iyi tarafı da var bunun.” dedi. AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, konuşmasının son bölümünde Anayasa paketinin hazırlanmasında ve 16 Nisan’da yapılacak olan referandum kararının alınmasında kendilerine destek veren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de teşekkür alkışı gönderdi. Kuzu, “Bu paketin bu noktaya gelmesinde büyük katkısı olan, büyük devlet adamı Devlet Bahçeli’ye bir teşekkür alkışı borcumuz var. Yani hakikaten düne kadar belki bu modele sıcak bakmadığını söyleyen ama 15 Temmuz rezaletinden sonra ülkenin beka sorunu gündemdedir. Memleketin başında bu gibi durumlarda mutlaka dirayetli insanlar olması gerekir şeklindeki tespitten sonra gördük ki ‘Bu sistemle bu modelle ülke yönetilemez’ dedi ve doğruyu yaptı.” dedi. Düzenlenen konferans soru cevap kısmının ardından sona erdi.
