Erdem: Gerekirse üç aday da çekilsin ama tek liste olsun
Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Erdem, yaklaşan Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) seçimleri sürecinde, oda yönetimine talip olmak üzere bir ekip oluşumu içerisinde olduklarını, düzenlediği toplantı ile oda üyelerine ve kamuoyuna duyurdu.
26 Ocak 2013 17:09
Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Erdem’in, Gülüç beldesindeki Büyük Anadolu Otel’de düzenlediği toplantıya, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda oda üyesi işadamı ile esnaf katıldı. Toplantıda ilkin, Erdem’in yaşamından kesitlerin yer aldığı sunum eşliğinde yaşam öyküsü ve gerçekleştirdiği projeler ile çalışmalar anlatıldı.
“EREĞLİ EKONOMİSİ BATIYOR” Ardından kürsüye geçen Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Erdem, Ereğli’nin son dönemdeki ekonomik durumu üzerine bazı tespit ve görüşlerini paylaştı. Ereğli’de bugünkü ekonomik durumun hiç de iyi olmadığını belirten Erdem, “Hepimiz bu gemideyiz. Gemi su alıyor. Gemicilikte bir tabir vardır: SOS. Bu batıyoruz demektir. Ereğli ekonomisi de, sizlerin hep beraber yönettiğiniz bu şehir, SOS veriyor.” dedi.
Ereğli’nin yüz binlik şehir nüfusundan kadınlar ve çocuklar çıkarıldığında, geriye 48 bin kişi kaldığını dile getiren Erdem, şöyle dedi: “Üç icra dairesinde 43 bin icra dosyası var. Buna bireysel krediler, ticari krediler ve sanayi kredileri dahildir. 2012 yılında Ereğli’de bankalardan alınan 128 trilyon para batmış. Ereğli’de sanayide enerji kullanımı yüzde 25 düşmüş. Emlak değerleri de yüzde 40 ile 50 arasında aşağıya düşmüş. Bunun yanında Ticaret ve Sanayi Odamızın belirleyip, Ereğli Belediyesi’nin hayata geçirdiği emlak vergileri de yüzde iki bin artmış.”
“BİRLİK, BERABERLİK VE BARIŞIN OLMADIĞI YERDE GÜÇLÜ EKONOMİ OLMAZ” Ereğli Organize Sanayi Bölgesi’nden de söz eden Erdem, OSB’nin 1994’te kurulmasına karar verildiğini, 1995’te kurulmasına başlandığını, 2000 yılında da altyapısı bitmiş 52 parselden oluştuğunu ifade etti. Erdem, şöyle devam etti: “Bunun 19 tanesi dolabilmiş. OSB’de katılım payı altında metrekare 22 lira, 3,5 lira da arsa bedeli olmak üzere 25,5 liradan arazi alabilmek mümkündür. Devlet bu araziyi kamulaştırıp da, Ticaret Sanayi Odası ile OSB yönetimine verdiğinde bedel almamış. Devletin bir tek şartı var, OSB’nin doldurulması, istihdamın artırılması, her parsel satılıp üretime geçtiği zaman devlete olan 35 trilyon borçtan düşülmesidir. Burayı doldurabilmiş miyiz? Hayır. Neden? Çünkü yeri yanlıştır. Tesis kuracak arkadaşlarımız önce altyapısına fabrikadan çok taş duvar yaparak başlıyor.”
Bir deprem geçirmesine rağmen Düzce’nin kısa süre içerisinde kalkınmasına dikkat çeken Erdem, şu ifadelere yer verdi: “Düzce darmadağın oldu. Ama o küllerden yepyeni bir Düzce yaratıldı. Nasıl oldu? Önce birlik ve beraberlikle yaratıldı. Kavga olmadan yaratıldı. Muhalefet ve iktidar el ele verdi. Şu anda Düzce’de üçüncü OSB’nin altyapı çalışmaları sürüyor. Düzce sanayi bölgesinde 400 fabrika var. 62 bin sigortalı işçi var. Ereğli ise 17 bin göç vermiş. Böyle giderse ve bu artarsa, 2013 ve 2014’te Ereğli’nin nüfusu daha da düşecek. Düzce sanayi bölgesinin bir milyar doların üzerinde ihracatı var. Düzce’nin limanı yok. Düzce sanayicisi ya Körfez’e ya da Ereğli’ye geliyor. Bizde liman da var, OSB de var. Ama olmayan bir şey var: Birlik ve beraberlik yok. Şehirde barış yok. Birlik ve beraberliğin olmadığı, barışın olmadığı bir yerde güçlü bir ekonomi olamaz.
“TERSANELERİ GEMİ SÖKÜM TESİSİNE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ” Ereğli nasıl kurtulur? 2009’dan 2012’ye kadar tersanelerde 11 bin kişi işten çıktı. Oradan (Tersaneler Bölgesi’nden) geçerken yüreğiniz sızlamıyor mu? O gemiler, o tersaneler tersane sahiplerinin değil; Türkiye’nin envanterindeki güçtür. Müteşebbis tersane sahiplerini tebrik ediyorum. Denizleri doldurdular, milyon dolarları harcadılar. Devlet onlara arsa vermedi, deniz verdi. Anayasa’ya göre tapu da veremiyor. 3 bin sertifikalı kaynakçı yetiştirdik. Dünyanın her yerine gittiler. Neden? Çünkü iş yok. Orası ikinci ERDEMİR’di. Krizi yönetemedik. Krizi yönetememek sadece Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası ile ilgili değil. Bunda devletin de katkıları olmalıydı. Bunu Çin, Singapur başardı. Biz başaramadık. Devlet de istihdam kaybetti, Ereğli ekonomisi de kaybetti.
Projelerden en büyüğü şudur: Bu tersanelerin yeniden ayağa kalkması için en az dört ya da beş yıl lazımdır. Çünkü genel olarak dünya ticaretinde bir daralma olduğu için eldeki gemiler yetiyor. Fazlalık var. Kimse gemi yaptırmıyor. Eğer biz bu tersane bölgesini gemi söküm yeri olarak ayırabilirsek, bu söktüğümüz gemilerden çıkan hurdayı ve sacı, 2 milyon tona yakın hurdaya ihtiyacı olan ERDEMİR’e rahatlıkla pazarlayabiliriz. Kimse 4-5 yıldan önce Ereğli Tersaneleri’nin hayata geçeceğine inanmasın. Hayal bile etmeyin. Çünkü ekonomik veriler bunu gösteriyor. Orayı söküm alanı yapabilirsek, oradan çıkan malzemeyi de ERDEMİR’e verebilirsek, Ereğli’nin tersaneler olarak önünü açabiliriz. Adapazarı’nda vagon fabrikası var. Tersaneler sadece gemi yapmaz. Vagon fabrikasına şase yapabiliriz. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nın çelik konstrüksiyon işlerini bu tersanelere mutlaka yönlendirilmesi gerekir. ERDEMİR teklif bile istemiyor. Çünkü repertuarında yok. Bunu kim sağlayacak? Ticaret ve Sanayi Odası sağlayacak. Eğer sıkıntı istihdamsa, Ereğli ekonomisinin canlanması için önce bu tersanelerin ayağa kalkması lazım.
OSB’ye yeni yatırımcılar çekebiliriz. OSB arazisi ücretsiz verilebilir. Zaten 13 yıldır boş. Para isteyerek hiç kimseye vermemek mi iyi, ücretsiz vererek burayı canlandırmak mı iyidir? Bunlar vizyon meselesidir. Ereğli-Devrek yolunun bir an önce bitirilmesi lazım. Bu, Ankara’nın denize açılmasını sağlar. Devlet Filyos Projesi’ne öncelik veriyor. Neden? Denize çıkmak için… En önemli konulardan birisi de, ERDEMİR’le ilişkilerin üst seviyede tutulmasıdır.”
“EREĞLİ’NİN MENFAATLERİ BUNU GEREKTİRİRSE ÇEKİLİRİZ” Ekonomi konusundaki değerlendirmelerinin ardından yaklaşan TSO seçimleri ile ilgili konuşan Erdem, mevcut TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Genç ve TSO Başkan adaylığına hazırlanan Aslan Keleş ile ayrı ayrı görüştüğünü, her iki görüşmeden ve birlikte liste yapma tekliflerinden olumlu sonuç alamadığını söyledi. Erdem, şu görüşlere yer verdi: “Ben başkan adayı değilim. Ben yönetime yüzde 60’ının en yaşlısı 35 yaşında olan genç bir kadro istiyorum. Birkaç kadın yönetici istiyorum. Ellerinizi vicdanınıza koyarak cevap vermenizi isterim. Ereğli’nin menfaatleri için bu üç grubu Ereğli kaldırmaz. Bu seçim kaldırmaz. Ereğli zarar görür. Kavgalar devam eder. Gene pazarlıklar başlar. Bu koltuklar satılık mı? Bu kavganın içine girelim mi? Üç grup bu şehre zarar verir. Önemli olan Ereğli’nin menfaatleridir. Çekilmemiz gerekiyorsa çekiliriz. Bizim kavgamız Ereğli kavgasıdır. Ereğli’de barış için, Ereğli ekonomisi için, Ereğli’nin faydası için bizim çekilmemizde fayda görüyor musunuz? Peki yolumuza devam ettik diyelim. Ereğli’nin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapalım. Bunu şahıs meselesi, isim meselesi yapmayalım. Biz yolumuza gittiğimiz zaman, yüzde 60-70’i genç insanlar olacak. Devam edelim ama Ereğli zarar görürse ne olacak? Bu vebalin altına girelim mi? Bütün kapıları çaldık, teklifleri yaptık. Hiçbir ön şart sunmadan yaptık. Benim çekilmemi, Ereğli’nin menfaatlerinin üzerinde görmeyin. Benim tek istediğim Ereğli’ye barışın gelmesidir.
“TEK LİSTE YAPILSIN, PARÇALI YÖNETİMDE BAŞARI ŞANSI YOK” Beni üzen tek şey Ereğli’nin kötüye gitmesidir. Çok başlı yönetimler oraya huzur getirmez. Tek liste yapılsın. Ereğli’nin menfaatleri önde tutulsun, biz çekilelim. Ben adaylık peşinde değilim. Ereğli’nin menfaatleri ne gerektiriyorsa onu yaparız. Çekilmemiz gerekirse çekiliriz. Arkadaşlar gelsinler, yüzde 60’ı-70’i gençlerden oluşan, yüzde 10-15’i kadınlardan liste getirsinler. Biz teslim olalım. Ereğli’nin menfaatleri her şeyden önemlidir. Gelsinler, tüm adaylar çekilsin. Sizler yeni adaylar çıkarın. Ama tek liste yapılsın. Üç aday olarak hepimiz çekilelim. Yeni lider, yeni adaylar çıksın. Gencecik adaylar çıkarılsın. Ben çekilirim. Üç liste Ereğli’ye barış getirmeyecek. Çünkü yönetim parçalanacak. Parçalı bir yönetimde başarı şansı yok. Koalisyon hükümeti gibi olur. Bütün adaylar çekilelim. Yeni bir oluşum sağlayalım. Ben varım. Herkes Ereğli’yi mi daha çok sevdiğini, yoksa kendi menfaatlerini mi daha çok sevdiğini ortaya koysun. Ben hazırım.”
Toplantının son kısmında, katılımcıların ve basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdem, ‘Oluşturduğu ekipteki isimleri açıklayıp-açıklamayacağı’nın sorulması üzerine, isimlerin zarar görmemesi için açıklamanın zamanı olmadığını söyledi. Erdem bir başka soru üzerine de, “ERDEMİR’in de mutlaka TSO yönetiminde bir temsilcisinin olması gerekir.” şeklinde konuştu.
(ereglibulteni)
Bu haber ile ilgili fotoğraflar
Bu haber ile ilgili video
Yorumlarınız
»
EREĞLİ´NİN KURTULUŞU İÇİN "ÜÇÜNÜZDE BİRLEŞİNİZ" Ünal SAVAŞ
BİR ELİN NESİ VAR, İKİ ELİN SESİ VAR…!!!
AMERİKAYI YENİDEN KEŞFETMENİN ANLAMI YOKTUR. TÜM GRUPLARIN BİRLEŞEREK ORTAK AKIL, ORTAK HEDEF VE ORTAK ÇALIŞMA İLE SİNERJİ YARATMALARI GEREKMEKTEDİR. BAŞARI ANCAK BÖYLE MÜMKÜNDÜR. EĞER BÖYLESİ BİR BÖLÜNMÜŞLÜK İLE DİĞER TARAFI ÖTEKİLEŞTİREN BİR TSO YÖNETİM DEĞİŞİKLİĞİ SÜRECİNİN SONUNDA BİRİLERİ KENDİLERİNE BİR KOLTUK EDİNEBİLİR AMA KDZ. EREĞLİ KAYBEDER. BÖYLESİ BİR BÖLÜNMÜŞLÜKLE YAPILACAK OLAN BİR TSO SEÇİMİNİN KDZ. EREĞLİ’YE BİR FAYDA GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNMEK ABESLE İŞTİGALDİR VE HAVANDA SU DÖVMEKTİR.
TSO YÖNETİMİNDE GÖREV ALMAK İSTEYEN TÜM ADAYLAR ASLA UNUTMASINLAR Kİ; TEK KANATLA UÇULMAZ, TEK AYAKLA KOŞULMAZ.
SÖZÜN ÖZÜ 1) “BÜYÜK İŞLER, MÜHİM TEŞEBBÜSLER, ANCAK ORTAK ÇALIŞMA İLE TEMİN EDİLEBİLİR.” M. KEMAL ATATÜRK
SÖZÜN ÖZÜ 2) “BİR ELİN NESİ VAR, İKİ ELİN SESİ VAR”
ANLAMAYANLARA BİR DE İNGİLİZCESİNİ YAZAYIM “TWO HEADS ARE BETTER THAN ONE” BELKİ ANLARLAR.
BU BİR İLANDIR: KDZ. EREĞLİ TSO DA GÖREV ALACAK XXX KAFALI ADAMLAR ARANMAKTADIR…!!! ADAYLIK MÜRACAATLARI BAŞLAMIŞTIR. XXX KAFALI OLMAYAN ADAYLARIN ADAYLIK MÜRACAATLARI KESİNLİKLE KABUL EDİLMEYECEKTİR. LÜTFEN MÜRACAATTA BULUNMAYINIZ.
ADAYLAR; TSO YÖNETİMİNE ADAY OLURKEN, ŞUNU HİÇ AKLINIZDAN ÇIKARMAYINIZ. BİZ KOLTUKLARA ADAMLAR ARAMIYORUZ. O KOLTUKLARI DOLDURABİLECEK (Fiziksel olarak değil) ADAMLAR ARIYORUZ. YANİ O KOLTUĞUN HAKKINI VEREBİLECEK ADAMLAR ARIYORUZ.
SAYGILARIMLA
“FESTİVALE HAYIR. ÜRETMEDEN TÜKETMEK, EREĞLİ´Yİ TÜKETMEKTİR.”
“İNANIYORUM Kİ, BİR GÜN HERKES FESTİVALE HAYIR DİYECEK.”
“BUGÜNÜN İSRAFI YARININ KITLIĞIDIR.”
Ünal SAVAŞ – Erdemir emeklisi, 2005, Kalite gönüllüsü
Ünal SAVAŞ – Erdemir retired, 2005, Quality volunteer
“Kalite formalite değildir.” “Quality is not a formality.”
-
Ünal Savaş /
28 Ocak 2013- 12:54
AĞABEY OLMAK VE MARKA OLMAK KOLAY DEĞİLDİR. SORUMLULUKLARI VARDIR...!!!
MARKA OLMAK KOLAY BİR ŞEY OLSAYDI, HERKES MARKA OLURDU. AYNI ZAMANDA MARKAYI SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAKTA KOLAY DEĞİLDİR. MARKA OLMANIN BİR DEĞERİ VARDIR. HERKES BU DEĞERİ MUHAFAZA EDEMEZ. MARKA OLMANIN BİR AĞIRLIĞI VARDIR. HERKES BU AĞIRLIĞI KALDIRAMAZ. MÜCADALE GEREKİR. HAYDİ, SİZE BU ZORLU MÜCADALE KOLAY GELSİN. ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN.
BAŞARILI İNSANLAR SORUMLULUK SAHİBİDİRLER VE İÇİNDE YAŞADIKLARI TOPLUMA KARŞI HER ZAMAN BORÇLUDURLAR. BİR İŞİN NASIL YAPILABİLECEĞİNİ BİLİYOR İKEN. BUNDAN UZAK DURMALARI ASLA DÜŞÜNÜLEMEZ...!!!
EREĞLİ´NİN MENFAATLERİNİ KORUMADA TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNİ BULUŞTURMA ADINA BAZI ADIMLAR ATMANIN ZAMANI, BUGÜN DEĞİLSE NE ZAMAN? YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR...!!!
İRFAN BEY; YENİ BAŞARILAR KAZANMAK, İNSANLARI SAĞLIKLI VE ZİNDE TUTAR. HAYDİ KOLAY GELSİN.
SAYGILARIMLA
“FESTİVALE HAYIR. ÜRETMEDEN TÜKETMEK, EREĞLİ´Yİ TÜKETMEKTİR.”
“İNANIYORUM Kİ, BİR GÜN HERKES FESTİVALE HAYIR DİYECEK.”
“BUGÜNÜN İSRAFI YARININ KITLIĞIDIR.”
Ünal SAVAŞ – Erdemir emeklisi, 2005, Kalite gönüllüsü
Ünal SAVAŞ – Erdemir retired, 2005, Quality volunteer
“Kalite formalite değildir.” “Quality is not a formality.”
