Tat Çelik Genel Koordinatörü Asuman Gürsoy, “Biz Türkiye’nin geleceğine ve gelişimine çok inanıyoruz. O nedenle cesurca yatırımlarımıza devam ediyoruz. 2013 yılının ikinci çeyreğinde, üç yatırımımız devreye girmiş olacak.” dedi.
05 Aralık 2012 00:59
Tat Çelik Genel Koordinatörü Asuman Gürsoy yaptığı açıklamada, soğuk sac pazarında ERDEMİR mamulleriyle başlayan bir ticaretleri olduğunu, daha sonra ise potansiyeli görerek yatırım yapma gereği duyduklarını belirtti.
Gürsoy, şunları kaydetti: “Ancak 350 bin ton kapasiteli soğuk hadde galvaniz hattımızın kapasitesi arttığı için ancak onu besler hale geldi ve dolayısıyla pazardan çekilmek zorunda kaldık. Son zamanlarda uygulanan ekonomik politikalar ve satış politikaları dolayısıyla da artık alıp satmak çok cazip olmamaya başladı. Çünkü artık ana üreticiler kendileri nihai tüketiciye ulaşmaya başladıkları için benim bu işin ticaretini yapma şansım da kalmadı. Bu nedenle ikinci bir soğuk hadde kurma gereğimiz ortaya çıktı. 400 bin ton kapasiteli ikinci soğuk haddeyi kuruyoruz. İnşallah 2013’te Mayıs ayı gibi devreye alacağız. Böylece tekrar çıkmış olduğumuz pazara geri döneceğimizi umuyorum. Bununla birlikte aynı yatırımla beraber devreye girecek bir boya hattı yatırımımız var. Bu yatırımdaki amacımız, ürün çeşitlendirmek ve yelpazeyi genişletmek. Dolayısıyla, olmayan ürün nedeniyle de galvaniz satışını kaybetmemek. Ayrıca boya hattı konusunda bir fark yarattık. Beyaz eşyaya yönelik boya yapacağız. Bunu Türkiye’de yapan hiçbir üretici yok. İlk olacağız ve bunun da bir artısı olacağını düşünüyoruz. Beraberinde bir temper hadde geliyor 400 bin ton kapasiteli… Bu da sanayicimizin beklediği, yüksek düzeydeki yüzey düzgünlüğünü sağlayacak bize. O zaman otomotiv ve beyaz eşya sektöründe direkt kendi ürünümüzle var olabileceğiz, kendi ürünümüzü de pazarlayabileceğiz. Biz Türkiye’nin geleceğine ve gelişimine çok inanıyoruz. O nedenle cesurca yatırımlarımıza devam ediyoruz. 2013 yılının ikinci çeyreğinde, üç yatırımımız da devreye girmiş olacak. Bunun içerisine kalitenin oturacağı, ideal kaliteye ulaşacağımız süreci de ekleyerek söylüyorum.”