Sık Kullanılanlara Ekle |  Reklam  |  İletişim
  Ekonomi 
  Sarıbal: Türkiye ithalat cennetine dönüştü, üretici üretemez hale getirildi
Sarıbal: Türkiye ithalat cennetine dönüştü, üretici üretemez hale getirildi
 
   

     Sarıbal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı basın açıklamasında, Bakanlar Kurulu’nca alınan gümrüksüz ithalat kararları sebebiyle tarım ürünlerinin ithalatında rekor seviyede artış yaşandığını belirtti. 2017 yılında Bakanlar Kurulu tarafından alınan gümrüksüz ithalat kararnamelerini tek tek anımsatan Sarıbal, bu kararnamelerden sonra ithalatta patlama meydana gelirken yerli üretimin ise düştüğüne dikkat çekti. Sarıbal, şöyle dedi: “Tarım ürünleri ithalatında rekora koşuyoruz. Bakanlar Kurulu, 2017 yılında tarım ürünlerinin önünü açan 8 kararname yayınlandı. Bu kararnamelerle canlı hayvan ve kırmızı et, hayvan yemleri, hububat ve bakliyatta gümrükler ya sıfıra indirildi ya da yok denecek seviyelere çekildi. Kararnamelerin sonucunda yapılan rekor ithalatın etkileri ise şimdi görülmeye başlandı. Türkiye ithalat cennetine dönüştü. Yerli üretici üretemez, ürettiğini satamaz hale geldi. Yabancı şirketler, üreticiler ihya edildi. Et, buğday, mısır, ayçiçeği, soya, pamuk, çeltik, bakliyat, meyve, sebze... Birçok tarım ürünün üretiminde ciddi düşüş olurken ithalatında rekor kırıldı. Çiftçi ürettiğinin karşılığını alamadığı için üretimden kaçıyor. Kayıtlı çiftçi sayısı 2003 yılında 2,8 milyon iken 2017 yılında 2,1 milyona geriledi. Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı dış ticaret verilerine göre, 2018 yılının ilk üç ayında ihracattaki artış yüzde 7.7, ithalattaki artış ise yüzde 12.7 oldu. Yine aynı verilere göre ilk 3 aylık dönemde tarımda ithalat deyim yerindeyse patladı. 2018 Ocak-Şubat-Mart döneminde kırmızı et ithalatında yüzde 675, canlı hayvanda yüzde 142, buğdayda yüzde 148 artış oldu. Bir önceki Tarım Bakanının ifadesiyle söylemek gerekirse “kendi gıdasını üretemeyen hiçbir devlet bağımsızlıktan söz edemez”. Türkiye bu tarım politikalarıyla bağımsızlığını tehlikeye atıyor.”
     İktidarın tarım konusunda aldığı tüm kararların, tarım alanındaki sorunları daha da artırdığını belirten Sarıbal, şunları kaydetti: “Maliye Bakanlığı kesin hesaplarına göre 2017 yılında tarım kesimine 12,7 milyar TL destek verildi. Aynı dönemde buğday, mısır, soya, ayçiçeği, pamuk, sığır, koyun ve kırmızı etten oluşan 8 ürünün ithalatına 20,6 milyar liralık ödeme yapıldı. Sadece 8 ürünün ithalatına toplam tarımsal destekten yüzde 62 daha fazla ödeme yapıldı. Hayvancılığımızın gelişebilmesi için öncelikle 15 milyon ton kaba, 5 milyon ton fabrika yemi açığımızın kapatılması gerekiyor. En ucuz yem kaynaklarımız meralar. Meralar ıslah edilmek yerine torba yasalarla ucuz sanayi parseli, kentsel dönüşüm projeleri, enerji tesislerinin vb kurulmasına tahsis ediliyor. AKP’li yıllarda 6 milyon 199 bin 128 baş büyük-küçükbaş hayvan ithal edildi. Bunun karşılığında 6 milyar 200 milyon dolar ödendi. Bu da bugünkü kur ile 30 katrilyon, 228 trilyon 621 milyon lira yapar.
     Buğday ithalatı rekora koşuyor. TÜİK verilerine göre Ocak-Mayıs dönemin buğday ithalatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56, ödediğimiz döviz yüzde 54 ve karşılığı TL yüzde 64 arttı. Anavatanı olduğumuz buğdayda çiftçi kazanamadığı için son 15 yılda 17 milyon dekar alanda buğday ekmekten vazgeçti. 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde 542 bin ton mısır ithal edildi. 2018 yılının aynı döneminde bu rakam 1 milyon 452 bin tona çıktı. Açıklanmadığı için ne kadarı GDO’lu bilemiyoruz. 2010 yılından günümüze 26 GDO’lu mısır çeşidine yem amaçlı izin verildi. Umuyoruz ki iyi denetleniyor ve gıdaya karışmasına izin verilmiyordur. Ama sonuçta o hayvanların ürünlerini de biz tüketiyoruz.
     Türkiye bitkisel yağ sanayinde hammadde yönünden yüzde 75 oranında ithalatçı konumundadır. En çok kullandığımız ayçiçek yağıdır. Önceki yılın aynı dönemine göre ayçiçek ithalatımız Ocak-Mayıs döneminde yüzde 18, ödediğimiz döviz yüzde 8 ve TL karşılığı yüzde 16 arttı. Sektörün en önemli sorunu tağşiş (daha ucuz yağların karıştırılması) ve haksız rekabettir. Ayçiçeği ekim alanı iki katına çıkarılmalıdır. 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde 386 bin ton pamuk ithal edildi, karşılığında 691 milyon dolar ödendi. 2018 yılı aynı döneminde ise ithal edilen 390 bin ton pamuğa karşılık 713 milyon dolar ödendi. Tekstil ülkesiyiz, ürettiğimiz pamuk kadar ithal ediyoruz. Dünyada üretilen pamuğun yüzde 80’ni GDO’ludur. Ülkemizde GDO’lu tohumla üretim yapmak yasaktır. İthalatına izin verilmiş GDO’lu pamuk çeşidi yoktur.
     2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde 1 milyon ton soya ithalatı yapıldı. 2018 yılının aynı döneminde bu miktar 1,3 milyon tona çıktı. Yılda 2,4 milyon ton soya tüketiyoruz. Üretimimiz ise 150 bin ton civarında. Neredeyse tüm ihtiyacımızı ithal ediyoruz. TÜİK verilerine göre önceki yılın aynı dönemine göre ithalatımız Ocak-Mayıs döneminde yüzde 30 arttı. Ödediğimiz döviz yüzde 34 artarken karşılığı TL ise yüzde 53 arttı. Soya ithalatımızın yüzde 71’i GDO’lu soya yetiştiren ABD, Kanada, Brezilya ve Paraguay’dan yapıldı. Ülkemizde 10 GDO’lu soya çeşidine yem amaçlı izin verildi. Bütün bu açıklamalar bize şunu göstermektedir; artık üretmeyen bir tarım ülkesiyiz. Alınan bütün kararlar, yapılan bütün uygulamalar tarımın sorunlarını çözmemiş tam tersine arttırmıştır. Çiftçi üretimden kopmuş, göçe zorlanmıştır. Kent varoşlarında AKP ve hükümetin ‘şükür ve biat ekonomisine teslim olmuştur. AKP ve Saray Rejimi bu durumu oya dönüştürmüş ve iktidarını perçinleyerek insanları çaresizliğe itmiştir. İthalat tarihte hiç olmadığı kadar artmış, 2018 yılını Cumhuriyet tarihinin rekor yılına aday haline getirmiştir. AKP ve Saray Rejimi ülke tarımını sistematik, bilinçli ve siyaseten planlayarak yok etmeye devam etmektedir. Kendi topraklarımızı, ürünlerimizi ve çiftçilerimizi kalkındırmak yerine yabancı ülkelerin çiftçi, toprak ve üreticilerini desteklemiş, çok uluslu şirket ve yerel yandaşları ithalat üzerinden zengin etmiştir. İthalatı yeni bir ticaret ve kazanım alanı olarak devreye sokmuştur. Yapılan bütün desteklemeler büyük çiftçilere ve şirketlere dönük yapılmış, küçük ve orta ölçekli çiftçi batırılmış, sistemden uzaklaştırılmıştır.”
 
 
Yorumlarınız
 
IP   3.141.8.247  
Ad Soyad*
Yorum*
Güvenlik Kodu:
Güvenlik Kodu  
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.  
 
 Günün Diğer Gelişmeleri
23 Nisan 2024
Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajı..
22 Nisan 2024
Kdz. Ereğli Dijital Medya ve Gazeteciler Derneği (ERMED) Yönetimi, Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı..
22 Nisan 2024
Ereğli ilçesinde bir yıl önce işlenen cinayette ağır ceza mahkemesinde karar davası görüldü...
22 Nisan 2024
Karadeniz Ereğli ilçesinde Jandarma üniforması ile Genel Bilgi Toplama (GBT) yapan kadın, asker deği..
22 Nisan 2024
Kdz. Ereğli Belediyesi’nin askeriyeden devralarak bu yıl halkın ziyaretine açtığı Kale Tepe yoğun il..
20 Nisan 2024
Kdz. Ereğli Belediyesi, 23 Nisan Salı Günü Çocuk Şenliği düzenliyor. Başkan Posbıyık, sokak oyunları..





 
Anasayfa | Sık Kullanılanlara Ekle | Yayın İlkeleri | Künye | Reklam | Facebook | Twitter | İletişim
ereglibulteni© 2012-2024 Tüm Hakları Saklıdır