Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) T.A.Ş tarafından düzenlenen ‘Çelik ve Yaşam’ isimli çelik heykel yarışması kapsamında, ödül töreni ve sergi gerçekleştirildi.
14 Mayıs 2013 04:48
İstanbul’daki Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan kokteylle başlayan ödül töreni, yarışmanın seçici kurulu tarafından başarılı bulunan eser sahiplerine katılım belgelerinin verilmesiyle devam etti. Ödül törenine, ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Fatih Tar, ERDEMİR Yönetim Kurulu üyeleri Ali Aydın Pandır ve Atilla Tamer Alptekin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Caner Karavit, ERDEMİR Yeni Projelerden Sorumlu Direktörü Burak Büyükfırat, ERDEMİR İdari İşler ve İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Kaan Böke, ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Başdanışmanı Kemal Özden, ERDEMİR Grubu Teknoloji Koordinatörü Uğur Yılmaz, Kurumsal İletişim ve Sosyal Hizmetler Müdürü Gülşin Yöney’in yanı sıra, ERDEMİR’in yönetim kademesindeki çalışanları, davetliler ve MSGSÜ öğrencileri katıldı.
TAR: TEK GÖREVİMİZ ÇALIŞMAK Kokteyl sırasında, Kdz. Ereğli’den töreni ve sergiyi izlemek üzere etkinliğe katılan basın mensuplarıyla bir araya gelen ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Fatih Tar, “Bugünkü konumuz ve mesajımız heykel yarışmamızın ödül töreni ve sergisidir. Bunun için geldik.” dedi. Gazetecilerin, ‘ERDEMİR ve Ereğli konusundaki görüşü’nü sorması üzerine de Tar, “Tek görevimiz çalışmak. Bu çok önemli.” şeklinde konuştu.
YÖNEY: SOSYAL FAALİYETLER, İŞİMİZİN AYRILMAZ PARÇASIDIR Törende bir konuşma yapan ERDEMİR Kurumsal İletişim ve Sosyal Hizmetler Müdürü Gülşin Yöney, şöyle dedi: “Sektörümüze ve ekonomik parametrelere aşina olanlar çok iyi bilirler ki, kişi başına çelik tüketimi, dünyada ülkelerin gelişmişlik düzeyinin önemli bir göstergesidir. Ancak ülkelerin gelişmişlik düzey göstergelerinden biri de, sayısal veriler kadar önemlidir, o ülkenin sanata bakışı, yetiştirdiği sanatçılar, ürettiği sanat eserleri ve bunların ne kadar geliştirilerek yaşatıldığıdır. Biz çelik sektörünün lider kuruluşu olarak 48 yıldır üretimimizle ülke ekonomisine katma değer yarattığımız gibi, sanatın, bilimin, sporun desteklenmesi yönündeki faaliyetleri de daima iş süreçlerimizin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirdik. Ülkemizde keşfedilmeyi, desteklenmeyi ve iyi eğitim olanaklarıyla buluşturulmayı bekleyen birçok gencimiz olduğunun farkındayız. İşte bu noktada, Çelik ve Yaşam 2013 Çelik Heykel Yarışması, ulusal öğrenci yarışmasını düzenleyerek genç arkadaşlarımızı desteklemeyi, onlarda ve etrafta bir farkındalık yaratmayı amaçladık. Bugün burada sergilenen eserlerin çelikten yapılmış olması, özellikle çoğunun üretiminde ERDEMİR çeliğinin kullanılmış olması, bize ayrı bir mutluluk veriyor. Yarışmamıza ilgi gösteren tüm gençlerimize, sanat yaşamlarında başarılar diliyorum. Mimar Sinan Üniversitesi başta olmak üzere, bu organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen tüm emektarlara teşekkürlerimi sunuyorum.”
PROF. KARAVİT: ENDÜSTRİ DE, SANAT DA İNSAN İÇİNDİR Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Caner Karavit ise buradaki konuşmasına, Hatay Reyhanlı’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen saldırı sonucu yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara da şifa dileğinde bulunarak başladı. Çeliğin endüstride ‘uzun yaşam’ imgesine sahip olduğunu anlatan Prof. Karavit, şunları kaydetti: “Bir diğer anlamı da, sanat üretenler arasında ‘ikinci yaşam’ olarak bilinir. Malzemenin ikinci yaşamı olarak karşımıza çıkıyor. 19. yüzyılın ortalarından itibaren endüstriyle sanat tasarımının, zanaatın girdiği gergin ilişki, daha sonra 20. yüzyılın başlarında bazı ekollerin sayesinde bir dirsek temasına, birlikteliğe, birlikte bir güç ilişkisine dönüşmüştür. Zaman zaman kopmalar da olmuştur. Endüstrinin işlevsel anlamda yaptığı çalışmalar, üretimlere karşılık, sanatın da, tasarımın da, zanaatın de, bu malzemeleri ikinci yaşama döndürmeleri, üretim açısından çok güçlü bir iş birlikteliğini beraberinde getirmiştir. Bugün yine endüstri sanatı desteklerken, aslında üretim açısından sadece malzemeyi paylaşmıyoruz; estetiği ve fonksiyonu da paylaşıyoruz. Aslında hepsi de, insan için, insana dair şeyler içindir. O nedenle bugün ERDEMİR’in sanata verdiği destek çok önemlidir. Bu sadece malzemenin tanımın ötesinde bir destektir. Bunun dönüşümü de, bizim sanatçı adaylarımız ve onlara eğitim veren hocalarımız sayesinde bir güç birliği içinde, başka bir ürüne dönüşmeye başlıyor. Bugün o ürünlerin karşılığını görüyoruz. Bu anlamda, ERDEMİR’e desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.”
BAŞARI ÖDÜLLERİ VERİLDİ Başarı ödülleri Nergis Yeşil, Bahadır Çolak ve Ayhan Özgür’ün çalışmalarına verildi. Yeşil’e başarı belgesini Rektör Yardımcısı Prof. Caner Karavit ve ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tar, Çolak’a ERDEMİR Yönetim Kurulu Üyesi Ali Aydın Pandır, Özgür’e ise ERDEMİR Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Tamer Alptekin verdi. Yarışmada mansiyon ödülleri de, Ozan Uygan, Tanzer Arığ, Meliha Sözeri, Seyide Semiramis Özruh, Volkan Keçebaş, Turgay Topçu, Çağlar Başyurt, Seçil Ünal, Emre Aksu, Burcu Dikici’ye verildi. Jüri özel ödüllerine de, Caner Şengünalp, Seval Şahin Özgür, Ferhat Özgür Görel, Raşide Bakış, Mete Özyıldırım, Işık Özçelik ile Nuriye Tuncer’in eserleri değer görüldü. Ardından, başarı ve jüri özel ödüllerine değer bulunan ve sergilemeye değer görülen eserlerin yer aldığı çelik heykel sergisi ziyaret edildi. Katılımcılar, yarışmada değerlendirilen eserleri büyük ilgi ile incelediler. 13 Mayıs Pazartesi düzenlenen kokteylle açılan serginin, 18 Mayıs gününe dek ziyarete açık kalacağı kaydedildi.
Kurumsal İletişim ve Sosyal Hizmetler Müdürü Gülşin Yöney’in yanı sıra, ERDEMİR’in yönetim kademesindeki çalışanları, davetliler ve MSGSÜ öğrencileri katıldı.
Biz çelik sektörünün lider kuruluşu olarak 48 yıldır üretimimizle ülke ekonomisine katma değer yarattığımız gibi, sanatın, bilimin, sporun desteklenmesi yönündeki faaliyetleri de daima iş süreçlerimizin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirdik. Ülkemizde keşfedilmeyi, desteklenmeyi ve iyi eğitim olanaklarıyla buluşturulmayı bekleyen birçok gencimiz olduğunun farkındayız. İşte bu noktada, Çelik ve Yaşam 2013 Çelik Heykel Yarışması, ulusal öğrenci yarışmasını düzenleyerek genç arkadaşlarımızı desteklemeyi, onlarda ve etrafta bir farkındalık yaratmayı amaçladık. Bugün burada sergilenen eserlerin çelikten yapılmış olması, özellikle çoğunun üretiminde ERDEMİR çeliğinin kullanılmış olması, bize ayrı bir mutluluk veriyor. Yarışmamıza ilgi gösteren tüm gençlerimize, sanat yaşamlarında başarılar diliyorum. Mimar Sinan Üniversitesi başta olmak üzere, bu organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen tüm emektarlara teşekkürlerimi sunuyorum.”
Çeliğin endüstride ‘uzun yaşam’ imgesine sahip olduğunu anlatan Prof. Karavit, şunları kaydetti: “Bir diğer anlamı da, sanat üretenler arasında ‘ikinci yaşam’ olarak bilinir. Malzemenin ikinci yaşamı olarak karşımıza çıkıyor. 19. yüzyılın ortalarından itibaren endüstriyle sanat tasarımının, zanaatın girdiği gergin ilişki, daha sonra 20. yüzyılın başlarında bazı ekollerin sayesinde bir dirsek temasına, birlikteliğe, birlikte bir güç ilişkisine dönüşmüştür. Zaman zaman kopmalar da olmuştur. Endüstrinin işlevsel anlamda yaptığı çalışmalar, üretimlere karşılık, sanatın da, tasarımın da, zanaatın de, bu malzemeleri ikinci yaşama döndürmeleri, üretim açısından çok güçlü bir iş birlikteliğini beraberinde getirmiştir. Bugün yine endüstri sanatı desteklerken, aslında üretim açısından sadece malzemeyi paylaşmıyoruz; estetiği ve fonksiyonu da paylaşıyoruz. Aslında hepsi de, insan için, insana dair şeyler içindir. O nedenle bugün ERDEMİR’in sanata verdiği destek çok önemlidir. Bu sadece malzemenin tanımın ötesinde bir destektir. Bunun dönüşümü de, bizim sanatçı adaylarımız ve onlara eğitim veren hocalarımız sayesinde bir güç birliği içinde, başka bir ürüne dönüşmeye başlıyor. Bugün o ürünlerin karşılığını görüyoruz. Bu anlamda, ERDEMİR’e desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.”
