Ereğli’de Halk Eğitim Merkezi (HEM) tarafından açılan Klasik Türk Ebrusu Kursu’nda 20 kursiyer ebru sanatını öğreniyor.
05 Kasım 2012 08:29
Eğitimci ve Ebru Sanatçısı Ahmet Uçar yaptığı açıklamada, Ereğli Halk Eğitim Merkezi (HEM) ve Ereğli Ebru Atölyesi işbirliği ile düzenlenen Klasik Türk Ebrusu Kursu’nda, 20 kursiyer ile iki hafta önce eğitime başladıklarını belirtti.
Cumartesi ve Pazar günleri, atölyelerinde yaptıkları 160 saatlik kurs çalışmasına devam ettiklerini ifade eden Uçar, şöyle dedi: “Amacımız, Orta Asya’da Türklerin en eski sanatlarından birisi olarak usta-çırak ilişkisi içerisinde günümüze dek ulaşan Klasik Türk Ebrusu’nu, kursumuza katılan öğretmen arkadaşlarımızla gelecek nesillere aktarmaktır. Ereğli’de açtığımız atölyemizde, Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kursumuz devam ediyor. Çoğunluğu öğretmen olan 20 arkadaşımız, ebru sanatını öğreniyor. Öncelikle battal ebru dediğimiz zemin ebrusuyla boyaların suya dengeli biçimde uygulanmasını gösteriyoruz. Daha sonra da desen çalışma ve ebru tekniklerine geçeceğiz. Klasik Türk Ebrusu’nu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için çalışmalarımız sürecek.”
EBRU SANATININ İNCELİKLERİ Ebru sanatı hakkında da bilgi veren Uçar, ebru çalışmasında kullanılan tüm malzemelerin tamamen doğal olduğunu, hiçbir kimyasal malzeme kullanmadıklarını dile getirdi. Uçar, şu görüşlere yer verdi: “Ebruda aynı renkler kullanılsa, yapan kişi aynı gün ve aynı saat içerisinde dahi birebir aynı bir çalışmayı ortaya koyamaz. Her bir ebru, ayrı ve kendine özgüdür. Bu özellik ebru sanatını özel kılan noktalardan birisidir. Kişinin ruh hali, düşünceleri ve hissettikleri yaptığı ebruyu etkiler. Her seferde, teknenin ona verdiği başkadır.
Ebrunun uygulama alanının da geniş olduğunu söylemekte yarar var. Yalnızca kâğıt üzerine değil, cam, seramik, kumaş ve ahşap üzerine de ebru çalışılabilmektedir.”
Ebrunun başlı başına sanatsal bir öğreti olduğunu anlatan Uçar, “Teknede her boya kıskançlık, inkâr, dışlama olmaksızın kendine yer bulur. Ebrunun görsel bir sanat dalı olmasının yanında, tasavvuf yönü de vardır. Ayrıca bir çeşit terapidir. Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından olan stresle başa çıkmada, stresten uzaklaşmada ebru çalışması dinginlik veren etkisiyle işin sağlık yönünü de ortaya koyar. Eğitimde de dikkat dağınıklığı, hiperaktivite ve down sendromu olan çocuklarımızda ebru sanatı yan bir figür olarak kullanılabiliyor.” dedi.
UÇAR, EREĞLİBÜLTENİ OKURLARI İÇİN EBRU YAPTI Eğitimci ve Ebru Sanatçısı Ahmet Uçar EreğliBülteni okurları için de, aşama aşama yapılanları anlatarak ebru çalışması yaptı. Uçar, ebru için hazırlık çalışmasını şöyle anlattı: “Kitre eklediğimiz klorsuz suyumuzu iyice karıştırdık. İyice kıvam alması için bir-iki gün beklettik. Sonra suyu süzerek teknemize aldık. Toprak boyalarımızın, öd ve su ayarını yaptıktan sonra, daha önceden hazırlamış olduğumuz gül sapı ve at kılından fırçalarla teknemizin üzerine koyacağız. Biz kendi cüzi irademizi yansıtacağız, tekne külli iradede bize ne verirse onu kâğıdımızın üzerine alacağız. Ve bizim için ebrumuz tamamlanmış olacak.”
Ebru çalışması için teknenin hazırlanmasının ardından, toprak boyalarının suya uygulanması sırasında da Uçar, şunları kaydetti: “Boyalar suyun üzerinde açıldı. İlk renkten sonra, ikinci ve üçüncü renge geçtiğimizde boyalar birbirine karışmayacak. Ancak öd ayarları farklı olduğu için, birbirlerini açacaklar. Kaç boya attıysak, hiçbiri bir kıskançlık göstermeden, her boya kendine yer bulacak. Boyalarla elimizden geleni yapmamızın ardından, kâğıdımızı itinayla teknenin üzerine yatırıyoruz. Kâğıda dokunarak ebrumuza sevgimizi yansıtıyoruz. Sonra da kâğıdımızı çekerek alıyoruz. Ebrumuz artık kuruma aşamasına hazır demektir.
Suyun üzerinde oluşan boya tabakasını kâğıda alarak ebrumuzu tamamladıktan sonra, yeni bir ebru için suyun üzerindeki boya kalıntılarını da bir gazete kâğıdı yardımıyla temizleyebiliriz. Teknemiz böylece yeni bir ebru çalışmasına hazır hale geliyor.”
