“Devlet ölümcül bir cihazdır, çok iyi denetlenmelidir”
BEÜ Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu’ndaki söyleşide konuşan Türköne, Türkiye’nin merkezi bir coğrafyada yer aldığını belirterek, şöyle dedi: “Orta Doğu coğrafyası dünyanın kalbi. Dünya dengelerinde değişiklik olacaksa bunun kaynağı mutlaka Orta Doğu olacak diye bakılıyor. Nüfus parametresi de bu geleceğin nasıl olacağını gösteriyor. Bugün Avrupa nüfusunun yaklaşık yüzde 4-6’sı Müslümanlardan meydana geliyor. 22. asır başladığı yani 2100 yılı geldiği zaman Avrupa nüfusunun yarısı Müslümanlardan oluşacak. Yaklaşık 30 yıl sonra İsrail’in nüfusunun yarıdan fazlasının Müslümanlardan meydana geleceği tahmin ediliyor. Bu çok kesin olarak tahmin edilen bir gelişmedir. Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya ve Bulgaristan’ın nüfusları azalıyor. Bu da endişe ve korkuya neden oluyor ve yabancı düşmanlığı şeklinde ortaya çıkıyor. Geleceği büyük bir eser şeklinde inşa etmek istiyorsak bunun bir medeniyet vizyonunu oturtmamız lazım.”
Gazeteci-yazar Ahmet Turan Alkan da, insanların demokratik bir devletten beklediği en önemli şeyin adalet olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “İnsanlar her zaman devletten adalet beklerler. Demokrasiyi bu özlemlerimizi en çok içinde tutabilen bir kap olduğu için seviyoruz. Devlet aslında insanların hayatına ve kaderine tasarruf eden ölümcül bir cihaz olduğu için çok iyi denetlenmelidir. O yüzden bizim vaktiyle gençken yaptığımız bir hatayı, sizin yapmayacağınızı en azından temenni etmek istiyorum. Biz gençliğimizde devleti çok idealize ederdik. Hatta ona kutsiyet de verirdik.”
Daha sonra öğrencilerin karşısına geçerek gençliklerinde aynı üniversiteyi bitiren ve bir birlerinin fikir gelişimlerine şahit olan Türköne ve Alkan, farklı görüşten öğrencilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Programın son bölümünde bazı TGB’li öğrencilerin tepkilerine esprili cevaplar veren Türköne ve Alkan, salondakiler tarafından alkışlandı. Türköne ve Alkan, BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Uzun tarafından takdim edilen plaketin ardından İstanbul’a hareket etti.
04 Mayıs 2013 00:30
BEÜ Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu’ndaki söyleşide konuşan Türköne, Türkiye’nin merkezi bir coğrafyada yer aldığını belirterek, şöyle dedi: “Orta Doğu coğrafyası dünyanın kalbi. Dünya dengelerinde değişiklik olacaksa bunun kaynağı mutlaka Orta Doğu olacak diye bakılıyor. Nüfus parametresi de bu geleceğin nasıl olacağını gösteriyor. Bugün Avrupa nüfusunun yaklaşık yüzde 4-6’sı Müslümanlardan meydana geliyor. 22. asır başladığı yani 2100 yılı geldiği zaman Avrupa nüfusunun yarısı Müslümanlardan oluşacak. Yaklaşık 30 yıl sonra İsrail’in nüfusunun yarıdan fazlasının Müslümanlardan meydana geleceği tahmin ediliyor. Bu çok kesin olarak tahmin edilen bir gelişmedir. Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya ve Bulgaristan’ın nüfusları azalıyor. Bu da endişe ve korkuya neden oluyor ve yabancı düşmanlığı şeklinde ortaya çıkıyor. Geleceği büyük bir eser şeklinde inşa etmek istiyorsak bunun bir medeniyet vizyonunu oturtmamız lazım.”
Gazeteci-yazar Ahmet Turan Alkan da, insanların demokratik bir devletten beklediği en önemli şeyin adalet olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “İnsanlar her zaman devletten adalet beklerler. Demokrasiyi bu özlemlerimizi en çok içinde tutabilen bir kap olduğu için seviyoruz. Devlet aslında insanların hayatına ve kaderine tasarruf eden ölümcül bir cihaz olduğu için çok iyi denetlenmelidir. O yüzden bizim vaktiyle gençken yaptığımız bir hatayı, sizin yapmayacağınızı en azından temenni etmek istiyorum. Biz gençliğimizde devleti çok idealize ederdik. Hatta ona kutsiyet de verirdik.”
Daha sonra öğrencilerin karşısına geçerek gençliklerinde aynı üniversiteyi bitiren ve bir birlerinin fikir gelişimlerine şahit olan Türköne ve Alkan, farklı görüşten öğrencilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Programın son bölümünde bazı TGB’li öğrencilerin tepkilerine esprili cevaplar veren Türköne ve Alkan, salondakiler tarafından alkışlandı. Türköne ve Alkan, BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Uzun tarafından takdim edilen plaketin ardından İstanbul’a hareket etti.
