Yaşlı çiftin gençlere örnek olacak yaşam mücadelesi
  Üç çocuk yetiştiren Şerafettin Kafalı, yıllarca çalıştığı Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden ocağından 1980 senesinde emekli oldu. Emekli olmasının ardından eve kapanarak hayata küsmek istemeyen Kafalı çifti, emeklilik hayatlarını 30 yıldır köprü altında açtıkları dükkanda geçiriyor. Fevkani Köprüsü altındaki tuhafiye dükkanında bir an olsun ayrılmayan Şerafettin-Cevriye Kafalı çifti, güler yüzleri ile de Zongudaklıların sevgilisi haline geldi. Şerafettin Kafalı, 30 yıldır eşiyle birlikte bu dükkanı işlettiklerini belirterek, şunları anlattı: “Ömrümüzü beraber geçiriyoruz. Sabah dükkana beraber geliyoruz. Akşam da eşyalarımızı toplayıp eve gidiyoruz. Burada etek, çorap, çamaşır, tişört, pijama, eşarp ve her türlü penye eşya satışı yapıyoruz. Ancak para kazanmak için değil, vakit geçirmek ve insanlara faydalı olmak için çalışıyoruz. Evimizin bir köşesinde değil, insanların içinde olmak istiyoruz. Bizi ayakta tutan birbirimize ve insanlara olan sevgimizdir.”
  İş hayatına alışkın olduklarını ifade eden Şerafettin Kafalı, “Biz iş yapmadan yaşayamayız. Köydeyken rençberlik yapardık, 1960’ta Zonguldak’a geldik ve askerlikle birlikte 40 yıl madende çalıştım. Emekli olduktan sonra da köprü altında 30 yıldır esnaflık yapıyoruz. Sabah beraber geliyoruz, akşam dükkanı kapatıp evimize gidiyoruz. Çocuklarımız var ama biz kendimiz bu şekilde bir hayat yaşıyoruz.” dedi. Yaşlı halde esnaflık yapmalarının gençlere örnek olduğunu anlatan Cevriye Kafalı ise şunları söyledi: “Genç evli çiftler yoldan geçerken bizi görünce hayretlerini gizleyemiyorlar. Bizim bu yaşımızda birlikte esnaflık yaptığımızı öğrenince ‘keşke biz de siz gibi olsak, Allah sizi ayırmasın, ne mutlu size’ diyorlar. Eşim emekli olduktan sonra beraberliğimizi iş hayatında da sürdürdük. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır deniyor. Biz de boş oturacağımıza dükkanda oturarak hem vaktimizi değerlendiriyoruz hem de insanlarla muhabbet ediyoruz. Boş insanı Allah da sevmez kullar da sevmez. Burada olunca eş dostla hasbihal ediyoruz, helalleşiyoruz. Böyle yaşamak çok güzel.”
22 Haziran 2013 17:42
  Üç çocuk yetiştiren Şerafettin Kafalı, yıllarca çalıştığı Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) maden ocağından 1980 senesinde emekli oldu. Emekli olmasının ardından eve kapanarak hayata küsmek istemeyen Kafalı çifti, emeklilik hayatlarını 30 yıldır köprü altında açtıkları dükkanda geçiriyor. Fevkani Köprüsü altındaki tuhafiye dükkanında bir an olsun ayrılmayan Şerafettin-Cevriye Kafalı çifti, güler yüzleri ile de Zongudaklıların sevgilisi haline geldi. Şerafettin Kafalı, 30 yıldır eşiyle birlikte bu dükkanı işlettiklerini belirterek, şunları anlattı: “Ömrümüzü beraber geçiriyoruz. Sabah dükkana beraber geliyoruz. Akşam da eşyalarımızı toplayıp eve gidiyoruz. Burada etek, çorap, çamaşır, tişört, pijama, eşarp ve her türlü penye eşya satışı yapıyoruz. Ancak para kazanmak için değil, vakit geçirmek ve insanlara faydalı olmak için çalışıyoruz. Evimizin bir köşesinde değil, insanların içinde olmak istiyoruz. Bizi ayakta tutan birbirimize ve insanlara olan sevgimizdir.”
  İş hayatına alışkın olduklarını ifade eden Şerafettin Kafalı, “Biz iş yapmadan yaşayamayız. Köydeyken rençberlik yapardık, 1960’ta Zonguldak’a geldik ve askerlikle birlikte 40 yıl madende çalıştım. Emekli olduktan sonra da köprü altında 30 yıldır esnaflık yapıyoruz. Sabah beraber geliyoruz, akşam dükkanı kapatıp evimize gidiyoruz. Çocuklarımız var ama biz kendimiz bu şekilde bir hayat yaşıyoruz.” dedi. Yaşlı halde esnaflık yapmalarının gençlere örnek olduğunu anlatan Cevriye Kafalı ise şunları söyledi: “Genç evli çiftler yoldan geçerken bizi görünce hayretlerini gizleyemiyorlar. Bizim bu yaşımızda birlikte esnaflık yaptığımızı öğrenince ‘keşke biz de siz gibi olsak, Allah sizi ayırmasın, ne mutlu size’ diyorlar. Eşim emekli olduktan sonra beraberliğimizi iş hayatında da sürdürdük. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır deniyor. Biz de boş oturacağımıza dükkanda oturarak hem vaktimizi değerlendiriyoruz hem de insanlarla muhabbet ediyoruz. Boş insanı Allah da sevmez kullar da sevmez. Burada olunca eş dostla hasbihal ediyoruz, helalleşiyoruz. Böyle yaşamak çok güzel.”