Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü ve Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk bir açıklama yaparak Danıştay 14. Dairesi’nin, HEMA’nın Amasra’ya kurmak istediği termik santralin ÇED sürecini durdurmasından son derece memnun olduklarını söyledi. Öztürk yaptığı açıklamada, “Yaşadığımız çevre konusunda son zamanlarda sevindirici haberler alıyoruz. Aralarında ÇATES’in de bulunduğu 11 santrale, 2,5 yıl daha Çevre Kanunu ve ilgili yönetmeliklerden muaf olarak çalışma hakkı veren Torba Kanunun 45. maddesinin geri çekilmesinin ardından şimdi de Danıştay, HEMA’nın Amasra’ya kurmaya çalıştığı termik santralin ÇED sürecini durdurdu. Bunlardan büyük mutluluk duyuyor, bu kararların çıkması için mücadele eden tüm çevre gönüllüsü arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bir dünya mirası olan Amasra’nın tarihsel birikimi ve doğal güzellikleriyle korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasını için canla başla mücadele Bartın Platformu’nun çok değerli bileşenlerine, en derin sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.” dedi.
“DANIŞTAY BU KARARIYLA ÇED SÜRECİNİ TAMAMEN DURDURDU”
Danıştay’ın aldığı kararla süreci tamamen durdurduğunu söyleyen Öztürk, şu görüşlere yer verdi: “Bilindiği gibi, Bartın Platformu, HEMA’nın Amasra’ya kurmak istediği termik santrale karşı, Zonguldak İdare Mahkemesi’nde dünyanın en katılımlı davasını açarak, iki bini aşkın kişi ile birlikte ÇED Raporu’nun iptalini istedi. Zonguldak İdare Mahkemesi’nin davayı reddetmesi üzerine bu kez Danıştay’a itiraz ederek hukuk mücadelesini sürdüren arkadaşlarımız, bu kez, bir zafer kazandı. Danıştay 14. Dairesi oy birliğiyle, Zonguldak İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı hukuka aykırı bularak bozdu. Termik santral, liman, kalker ocakları, kül depolama sahası ve lavuardan oluşan entegre bir projenin çevresel etkilerinin ayrı ayrı değerlendirilmiş olmasını yanlış bulan Danıştay, bu tesislerin tümünün aynı ÇED dosyası içinde, kümülatif olarak değerlendirilmesi gerektiğine, aksi tüm kararlarda hukuka uygunluk olmadığına hükmetti. Danıştay bu kararıyla ÇED sürecini tamamen durdurarak bir büyük tehlikeyi bertaraf etti. Böylece Batı Karadeniz’in en değerli köşelerinden birini kâr hırsıyla yok etmeye çalışan termikçi şirketin hevesi kursağında kaldı.”
“ŞİRKET YENİDEN BAŞVURURSA, YENİDEN MÜCADELE EDECEĞİZ”
Amasra’ya yönelen termik tehdidin tümden sıfır olmadığını da söyleyen Öztürk, şunları kaydetti: “Yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle yeraltındaki kömür çıkarma faaliyetlerini bile durduran HEMA, termik santral kurma çabalarına aynı ısrarla devam eder mi, bilemiyoruz. Ancak şirket, Danıştay kararında da ifade edildiği gibi kümülatif etkilerin değerlendirildiği yeni bir ÇED dosyası hazırlayarak, yeniden müracaat edebilir. Bu durumda bizler için yeni bir mücadele dönemi daha başlayacak demektir. Şunu başta termikçi şirket olmak üzere herkes bilmelidir ki, Bartın Platformu’ndaki değerli arkadaşlarımızla birlikte omuz omuza mücadele ederek Amasra’ya o santralin kurulmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Binlerce yılın tarihi birikimini bugünlere taşıyan güzel beldemizi, daha yaşanabilir bir yer olarak gelecek kuşaklara devredeceğiz. Santrale karşı yoğun mücadele veren ve savaşımını zaferle taçlandıran Bartın, Amasra halkının sevincini paylaşıyor, Zonguldak’taki tüm çevre gönüllülerinin dayanışma duygularını iletiyorum.”
22 Şubat 2019 14:09
Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü ve Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk bir açıklama yaparak Danıştay 14. Dairesi’nin, HEMA’nın Amasra’ya kurmak istediği termik santralin ÇED sürecini durdurmasından son derece memnun olduklarını söyledi. Öztürk yaptığı açıklamada, “Yaşadığımız çevre konusunda son zamanlarda sevindirici haberler alıyoruz. Aralarında ÇATES’in de bulunduğu 11 santrale, 2,5 yıl daha Çevre Kanunu ve ilgili yönetmeliklerden muaf olarak çalışma hakkı veren Torba Kanunun 45. maddesinin geri çekilmesinin ardından şimdi de Danıştay, HEMA’nın Amasra’ya kurmaya çalıştığı termik santralin ÇED sürecini durdurdu. Bunlardan büyük mutluluk duyuyor, bu kararların çıkması için mücadele eden tüm çevre gönüllüsü arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bir dünya mirası olan Amasra’nın tarihsel birikimi ve doğal güzellikleriyle korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasını için canla başla mücadele Bartın Platformu’nun çok değerli bileşenlerine, en derin sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.” dedi.
“DANIŞTAY BU KARARIYLA ÇED SÜRECİNİ TAMAMEN DURDURDU”
Danıştay’ın aldığı kararla süreci tamamen durdurduğunu söyleyen Öztürk, şu görüşlere yer verdi: “Bilindiği gibi, Bartın Platformu, HEMA’nın Amasra’ya kurmak istediği termik santrale karşı, Zonguldak İdare Mahkemesi’nde dünyanın en katılımlı davasını açarak, iki bini aşkın kişi ile birlikte ÇED Raporu’nun iptalini istedi. Zonguldak İdare Mahkemesi’nin davayı reddetmesi üzerine bu kez Danıştay’a itiraz ederek hukuk mücadelesini sürdüren arkadaşlarımız, bu kez, bir zafer kazandı. Danıştay 14. Dairesi oy birliğiyle, Zonguldak İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı hukuka aykırı bularak bozdu. Termik santral, liman, kalker ocakları, kül depolama sahası ve lavuardan oluşan entegre bir projenin çevresel etkilerinin ayrı ayrı değerlendirilmiş olmasını yanlış bulan Danıştay, bu tesislerin tümünün aynı ÇED dosyası içinde, kümülatif olarak değerlendirilmesi gerektiğine, aksi tüm kararlarda hukuka uygunluk olmadığına hükmetti. Danıştay bu kararıyla ÇED sürecini tamamen durdurarak bir büyük tehlikeyi bertaraf etti. Böylece Batı Karadeniz’in en değerli köşelerinden birini kâr hırsıyla yok etmeye çalışan termikçi şirketin hevesi kursağında kaldı.”
“ŞİRKET YENİDEN BAŞVURURSA, YENİDEN MÜCADELE EDECEĞİZ”
Amasra’ya yönelen termik tehdidin tümden sıfır olmadığını da söyleyen Öztürk, şunları kaydetti: “Yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle yeraltındaki kömür çıkarma faaliyetlerini bile durduran HEMA, termik santral kurma çabalarına aynı ısrarla devam eder mi, bilemiyoruz. Ancak şirket, Danıştay kararında da ifade edildiği gibi kümülatif etkilerin değerlendirildiği yeni bir ÇED dosyası hazırlayarak, yeniden müracaat edebilir. Bu durumda bizler için yeni bir mücadele dönemi daha başlayacak demektir. Şunu başta termikçi şirket olmak üzere herkes bilmelidir ki, Bartın Platformu’ndaki değerli arkadaşlarımızla birlikte omuz omuza mücadele ederek Amasra’ya o santralin kurulmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Binlerce yılın tarihi birikimini bugünlere taşıyan güzel beldemizi, daha yaşanabilir bir yer olarak gelecek kuşaklara devredeceğiz. Santrale karşı yoğun mücadele veren ve savaşımını zaferle taçlandıran Bartın, Amasra halkının sevincini paylaşıyor, Zonguldak’taki tüm çevre gönüllülerinin dayanışma duygularını iletiyorum.”
