Ergenekon davasında tutuklu bulunan CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile Balyoz davasından tutuklu emekli Korgeneral, MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, TBMM’nin 1 Ekim’de yeni yasama yılına girmesi nedeniyle yaptıkları ortak açıklamada “Milli iradeye saygı” çağrısında bulundular. İktidar partisinin Mısır’da tutuklu Müslüman Kardeşler üyelerinin milletvekili seçilince serbest bırakılmasını “demokrasinin zaferi” olarak sevinçle karşılamasına karşın kendileri için “bu kişiler zaten tutuklu iken milletvekili seçilmiştir” gerekçesine sığındığını anımsatan Haberal, Alan ve Balbay, bu durumun kabul edilemez bir çifte standart oluşturduğuna dikkat çekti.
“GÖREV YAPMAMIZ ENGELLENİYOR” Prof. Dr. Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan, “Aziz milletimize duyuru” başlığıyla kaleme aldıkları metinde, “Yüce Meclis geçen yıl eksikli açılmıştı. Bu yıl dileğimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerine saygılı, Misak-ı Millli sınırları içinde kardeşçe yaşamayı yürekten isteyen, halkın oylarıyla seçilmiş tüm milletvekillerinin Meclis’teki yerini almasıdır.” ifadelerine yer verdiler. Açıklamalarında Anayasa’nın 67. maddesinde düzenlenen “seçme ve seçilme hakkı” kapsamında, aday gösterildiklerini ve Yüksek Seçim Kurulu’nun yasal bir engel görmeyerek milletvekili adaylıklarına onay verdiğini anlatan tutuklu milletvekilleri, “Milletvekili seçilmemizin üzerinden tam 1 yıl 3 ay geçmesine karşın Silivri’deki Özel Görevli ve Yetkili Mahkemelerin, keyfi muameleleri neticesinde TBMM’de yemin ederek, halkımıza karşı olan görevlerimizi yerine getirmemiz kasıtlı olarak engellenmektedir.” görüşünü dile getirdiler.
Tutuklu milletvekilleri, açıklamalarında iktidar partisinin teklifi üzerine 3. Yargı Paketi kapsamında çıkarılan 6352 sayılı Kanun’da “Mahkemelere tutuksuz yargılama konusunda geniş takdir yetkisi” tanındığını anımsatarak şunları kaydetti: “Silivri’de halen ‘kanunlar önünde eşitlik’ ve ‘Tabii hâkim ilkesine’ aykırı olarak sadece bizleri yargılamayı sürdüren özel görevli ve yetkili bu mahkemeler, maalesef TBMM’nin çıkarttığı kanunu dahi hiçe sayarak somut hiçbir olgu göstermeksizin, milli iradeyi tutsak almaya devam etmektedir.”
“İKTİDAR PARTİSİ, MISIRLI VEKİLLERİN TAHLİYESİNE SEVİNMİŞTİ” İktidar partisinin “demokrasi ayıbını” ortadan kaldırmak yerine, “bu kişiler zaten tutuklu iken milletvekili seçilmiştir” gerekçesini ileri sürdüğünü belirten tutuklu milletvekilleri, “Bizler hükümlü değil, tutukluyuz. Halkımız, bize verdiği oylarla suçlamalara inanmadığını, görev yerimizin Meclis olduğunu ilan etmiştir. İktidarın tutumu milli iradenin inkârı niteliğindedir.” dedi. Mısır’da Müslüman Kardeşler Örgütü mensuplarının milletvekili seçildikten sonra, derhal tahliye edilmelerini iktidar partisinin sevinçle karşıladığını ve demokrasinin bir zaferi olarak kabul ettiğini anlatan milletvekilleri açıklamalarında, “İktidar partisinin ‘milli iradeye’, vatandaşı olduğu ülkeye, mensubu olduğu partiye ve siyasi düşünceye göre farklı yaklaşımlar sergilemesi demokratik hukuk devletinde kabul edilemez bir çifte standart teşkil etmektedir” ifadelerini kullandılar. Haberal, Balbay ve Alan açıklamalarını şu çağrı ile tamamladılar:
“Türkiye’nin sorunlarının başlıca ve tek çözüm yeri olan Meclis’in yeni yasama yılına hazırlandığı şu günlerde; yargıyı milli iradeye saygı göstermeye; TBMM’yi üyelerinin yaşadığı hukuksuzluğa sessiz kalmamaya; Türk milletini ise oylarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Unutulmamalıdır ki; milletin vekili tutukluyken, kendisi de esaret altındadır.”
19 Eylül 2012 02:00
Ergenekon davasında tutuklu bulunan CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile Balyoz davasından tutuklu emekli Korgeneral, MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, TBMM’nin 1 Ekim’de yeni yasama yılına girmesi nedeniyle yaptıkları ortak açıklamada “Milli iradeye saygı” çağrısında bulundular. İktidar partisinin Mısır’da tutuklu Müslüman Kardeşler üyelerinin milletvekili seçilince serbest bırakılmasını “demokrasinin zaferi” olarak sevinçle karşılamasına karşın kendileri için “bu kişiler zaten tutuklu iken milletvekili seçilmiştir” gerekçesine sığındığını anımsatan Haberal, Alan ve Balbay, bu durumun kabul edilemez bir çifte standart oluşturduğuna dikkat çekti.
“GÖREV YAPMAMIZ ENGELLENİYOR” Prof. Dr. Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan, “Aziz milletimize duyuru” başlığıyla kaleme aldıkları metinde, “Yüce Meclis geçen yıl eksikli açılmıştı. Bu yıl dileğimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerine saygılı, Misak-ı Millli sınırları içinde kardeşçe yaşamayı yürekten isteyen, halkın oylarıyla seçilmiş tüm milletvekillerinin Meclis’teki yerini almasıdır.” ifadelerine yer verdiler. Açıklamalarında Anayasa’nın 67. maddesinde düzenlenen “seçme ve seçilme hakkı” kapsamında, aday gösterildiklerini ve Yüksek Seçim Kurulu’nun yasal bir engel görmeyerek milletvekili adaylıklarına onay verdiğini anlatan tutuklu milletvekilleri, “Milletvekili seçilmemizin üzerinden tam 1 yıl 3 ay geçmesine karşın Silivri’deki Özel Görevli ve Yetkili Mahkemelerin, keyfi muameleleri neticesinde TBMM’de yemin ederek, halkımıza karşı olan görevlerimizi yerine getirmemiz kasıtlı olarak engellenmektedir.” görüşünü dile getirdiler.
Tutuklu milletvekilleri, açıklamalarında iktidar partisinin teklifi üzerine 3. Yargı Paketi kapsamında çıkarılan 6352 sayılı Kanun’da “Mahkemelere tutuksuz yargılama konusunda geniş takdir yetkisi” tanındığını anımsatarak şunları kaydetti: “Silivri’de halen ‘kanunlar önünde eşitlik’ ve ‘Tabii hâkim ilkesine’ aykırı olarak sadece bizleri yargılamayı sürdüren özel görevli ve yetkili bu mahkemeler, maalesef TBMM’nin çıkarttığı kanunu dahi hiçe sayarak somut hiçbir olgu göstermeksizin, milli iradeyi tutsak almaya devam etmektedir.”
“İKTİDAR PARTİSİ, MISIRLI VEKİLLERİN TAHLİYESİNE SEVİNMİŞTİ” İktidar partisinin “demokrasi ayıbını” ortadan kaldırmak yerine, “bu kişiler zaten tutuklu iken milletvekili seçilmiştir” gerekçesini ileri sürdüğünü belirten tutuklu milletvekilleri, “Bizler hükümlü değil, tutukluyuz. Halkımız, bize verdiği oylarla suçlamalara inanmadığını, görev yerimizin Meclis olduğunu ilan etmiştir. İktidarın tutumu milli iradenin inkârı niteliğindedir.” dedi. Mısır’da Müslüman Kardeşler Örgütü mensuplarının milletvekili seçildikten sonra, derhal tahliye edilmelerini iktidar partisinin sevinçle karşıladığını ve demokrasinin bir zaferi olarak kabul ettiğini anlatan milletvekilleri açıklamalarında, “İktidar partisinin ‘milli iradeye’, vatandaşı olduğu ülkeye, mensubu olduğu partiye ve siyasi düşünceye göre farklı yaklaşımlar sergilemesi demokratik hukuk devletinde kabul edilemez bir çifte standart teşkil etmektedir” ifadelerini kullandılar. Haberal, Balbay ve Alan açıklamalarını şu çağrı ile tamamladılar:
“Türkiye’nin sorunlarının başlıca ve tek çözüm yeri olan Meclis’in yeni yasama yılına hazırlandığı şu günlerde; yargıyı milli iradeye saygı göstermeye; TBMM’yi üyelerinin yaşadığı hukuksuzluğa sessiz kalmamaya; Türk milletini ise oylarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Unutulmamalıdır ki; milletin vekili tutukluyken, kendisi de esaret altındadır.”