SP Zonguldak Teşkilatı’nın İl Divan Toplantısı’na katılan Karaman, gündeme ilişkin konuştu. Hükümete seslenen Karaman, “Eğer gerçekten Türkiye’de fakir fukaranın hakkını yiyen veya başka devletler adına ajanlık yapanlar varsa bunların belgeleri ortaya çıkmadan hemen suç duyurusunda bulunulması lazım. Yoksa sen benim dosyamı elinde tut ben de senin dosyanı elimde tutayım anlayışıyla demokrasi olmaz. Bakın Ergenekon davaları başladığı zaman rahmetli Erbakan Hocamız’ın bir cümlesini hiç unutmayın. Hocamız, ‘ırkçı emperyalizm ve siyonizm, dünyadaki kadrolarını değiştiriyor’ dedi. Eskiden din düşmanıydı, bu sefer dindar adamı getiriyor. Bunu 8 yıl önce merhum liderimiz söyledi, bugün tek tek ortaya çıkıyor.” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın Samsun’daki mitingde ABD Büyükelçisi’ne ikazda bulunmasına değinen Karaman, “Bunlar miting meydanlarında söylenmez. Meydanlarda falan büyükelçi kendi işini yapsın yoksa geri göndeririz denmez. O büyükelçi Dışişleri Bakanlığına çağrılır, sen böyle böyle yaptın kardeşim, güle güle denir. Büyükelçi twitterden operasyonların kendileriyle ilgili olmadığını söyledi. O partinin genel başkanı çıktı dedi ki, o söz bize yetti, inanıyoruz, güveniyoruz. İnandık mı? Bu kadar bağırmak çağırmak neydi? Bunlara artık bu millet inanmıyor.” şeklinde konuştu.
Yolsuzluk operasyonuyla ilgili gelişmelere tepki gösteren Karaman, şunları kaydetti: “Bunların hepsi bundan sonra daha yaygınlaşarak devam eder. Bir şeyi ortaya çıkardı diye polisi görevden alırsanız o suçu kabullenmiş olursunuz. Bir davayı açtı diye bir savcının önünü kesmeye kalkarsanız o savcının iddia ettiği şeyleri kabullenmiş olursunuz. Bunlar yanlış şeyler. Bunları hep beraber izleyeceğiz. Bir yerde bir belediye başkanı, birisinden para almış. Adam davacı olmuş. Sonra belediye başkanının babasını çağırmış, senin oğlunun borcu var. Paramı verin davadan vazgeçeyim diyor. Bu adam beraat ediyor. Böyle bir hukuk olmaz. Bunlar Türkiye genelinde yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bizim belediyelerimiz için inanç var, azim var. Ama israf ve rüşvet yok. Biz kazandığımız belediyenin kapısına, geçmişte ‘rüşvet alan da veren de mel’undur’ yazdık. Bu sonradan değiştirildi. Tabela olmayınca ‘rüşvet alan da veren de memnundur’ haline dönüştürüldü.”
Karaman daha sonra belediye başkan adaylarına rozet taktı. Toplantı basına kapalı bir şekilde devam etti.
23 Aralık 2013 03:17
SP Zonguldak Teşkilatı’nın İl Divan Toplantısı’na katılan Karaman, gündeme ilişkin konuştu. Hükümete seslenen Karaman, “Eğer gerçekten Türkiye’de fakir fukaranın hakkını yiyen veya başka devletler adına ajanlık yapanlar varsa bunların belgeleri ortaya çıkmadan hemen suç duyurusunda bulunulması lazım. Yoksa sen benim dosyamı elinde tut ben de senin dosyanı elimde tutayım anlayışıyla demokrasi olmaz. Bakın Ergenekon davaları başladığı zaman rahmetli Erbakan Hocamız’ın bir cümlesini hiç unutmayın. Hocamız, ‘ırkçı emperyalizm ve siyonizm, dünyadaki kadrolarını değiştiriyor’ dedi. Eskiden din düşmanıydı, bu sefer dindar adamı getiriyor. Bunu 8 yıl önce merhum liderimiz söyledi, bugün tek tek ortaya çıkıyor.” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın Samsun’daki mitingde ABD Büyükelçisi’ne ikazda bulunmasına değinen Karaman, “Bunlar miting meydanlarında söylenmez. Meydanlarda falan büyükelçi kendi işini yapsın yoksa geri göndeririz denmez. O büyükelçi Dışişleri Bakanlığına çağrılır, sen böyle böyle yaptın kardeşim, güle güle denir. Büyükelçi twitterden operasyonların kendileriyle ilgili olmadığını söyledi. O partinin genel başkanı çıktı dedi ki, o söz bize yetti, inanıyoruz, güveniyoruz. İnandık mı? Bu kadar bağırmak çağırmak neydi? Bunlara artık bu millet inanmıyor.” şeklinde konuştu.
Yolsuzluk operasyonuyla ilgili gelişmelere tepki gösteren Karaman, şunları kaydetti: “Bunların hepsi bundan sonra daha yaygınlaşarak devam eder. Bir şeyi ortaya çıkardı diye polisi görevden alırsanız o suçu kabullenmiş olursunuz. Bir davayı açtı diye bir savcının önünü kesmeye kalkarsanız o savcının iddia ettiği şeyleri kabullenmiş olursunuz. Bunlar yanlış şeyler. Bunları hep beraber izleyeceğiz. Bir yerde bir belediye başkanı, birisinden para almış. Adam davacı olmuş. Sonra belediye başkanının babasını çağırmış, senin oğlunun borcu var. Paramı verin davadan vazgeçeyim diyor. Bu adam beraat ediyor. Böyle bir hukuk olmaz. Bunlar Türkiye genelinde yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bizim belediyelerimiz için inanç var, azim var. Ama israf ve rüşvet yok. Biz kazandığımız belediyenin kapısına, geçmişte ‘rüşvet alan da veren de mel’undur’ yazdık. Bu sonradan değiştirildi. Tabela olmayınca ‘rüşvet alan da veren de memnundur’ haline dönüştürüldü.”
Karaman daha sonra belediye başkan adaylarına rozet taktı. Toplantı basına kapalı bir şekilde devam etti.