İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 67’si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası’nın 277. duruşması bugün görüldü. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin içinde bulunan küçük salonda yapılan duruşmada CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu 47 tutuklu sanık hazır bulundu.
Duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık taleplerini alacaklarını dile getirirken, müvekkili Hurşit Tolon adına tanık olarak Yaşar Yazıcıoğlu’nun dinlenmesini talep eden Avukat Dilek Helvacı’nın talebini reddetti. Mahkeme Başkanı Özese, bazı sanıkların reddi hakim taleplerini de reddederken, mütalaaya karşı son savunmaları alınıncaya kadar duruşmadan men edilen Veli Küçük ve Durmuş Ali Özoğlu’nun ortaya konan delillere karşı beyanda bulunması için duruşmada hazır edilmesi talebini de değerlendiren mahkeme heyeti, sanıklarla ilgili disiplin tedbir kararı bulunduğundan reddedildiğini açıkladı.
DURUŞMA SALONU’NDA GERGİN ANLAR Duruşmada, Mahkeme Başkanı Özese’nin tanık beyanları ve delillerle ilgili olarak sanık ve avukatları için 15’er dakika savunma süresi verileceğini söylemesi üzerine, avukatlar duruma itiraz ederek söz almak istedi. Avukat Celal Ülgen’in ısrarla söz almak istemesi nedeniyle Özese, Avukat Ülgen’in dışarı çıkarılması talimatını verdi. Jandarmanın Avukat Ülgen’in yanına gelmesi üzerine, diğer avukatlar da Ülgen’in etrafında adeta etten duvar ördü. Mahkeme Başkanı Özese de duruşmaya ara verdi.
Öğleden sonraki oturumda, stajyer avukat Ece Unutmaz’ın tablet bilgisayarıyla görüntü çektiğine ilişkin tutanak tutulduğunu açıklayan Özese, Unutmaz’ı duruşma salonunu terk etmeye çağırdı. Avukatlar da, başkanın hangi maddeye dayanarak avukatı dışarıya çıkarttığını açıklamasını isterken, duruşma devam ederken görüntü çekilmediğini belirtiler. Avukat Serkan Günel de, CMK’nın 183. maddesini okuyarak, maddenin duruşma sırasında görüntü çekimine yasak getirdiğine vurgu yaptı. Günel’in, “Kanunların uygulanmadığı her ülke, faşizme kapı açmaktadır” sözlerine Özese, “Mahkeme faşist olamaz” diye karşılık verdi. Robokop kıyafetli jandarma görevlileri de, sanıklar ve avukatların bulunduğu bölümü çember altına alırken, salondan çıkarılması istenilen Ece Unutulmaz’ın etrafı da diğer avukatlar tarafından sarıldı. Bu sırada duruşma salonunda avukatlarla jandarma arasında arbede yaşandı. Jandarmanın darp ettiği Avukat Murat Ergün ve yaşanan arbede nedeniyle tansiyonu yükselen Avukat Celal Ülgen’e ambulansta müdahale edildi. Ece Unutmaz’ın çıkmasının ardından robokoplar salonu terk etti.
HABERAL: ADALET ALLAH’IN DA EMRİDİR Duruşmada verilen aranın sonrasında konuşan CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal salonda yaşanan gerginliğe dikkat çekerek, şöyle dedi: “17 Aralık’taki duruşmada da söylemiştim. Hekimlik ve hakimlik doğrudan doğruya insan hayatını ilgilendiren mesleklerdir. Hakimlerin de, hekimlerin de görevi bir an önce üzerimize düşeni yaparak insanları topluma kazandırmaktır. Hekimler ve hakimlerin mesleklerini icra ederken sinirlenmemesi, reaksiyon göstermemesi gerekiyor. Benim bir hekim olarak nasıl ki gelen hastam için tıbbın tüm olanaklarını kullanarak onu sağlığına kavuşturmam gerekiyorsa, hakimlerin de sinirlenmeye hakkı olmadığı düşüncesindeyim. Arkanızda ‘Adalet mülkün temelidir’ yazıyor ve adalet yüceler yücesi Allah’ın da emridir. Eğer adaleti uygulamaksa, karşınıza gelen tüm sanıklarla ilgili gerekli bilgiyi toplamaksa; ki elbette öyle… Sizden adaleti uygulamanızı bekliyoruz. Sağlığınızı zedelemeyin. Biz yanlış yapıyorsak, doğrusunu söylemek de sizin görevinizdir. Siz bizi dinleyin, biz de sizi dinleyelim ve sonunda adalet mülkün temeli olsun.”
BALBAY: HAK ARAMA DEĞİL, HAKLAMA VAR CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da, duruşma salonunda yaşanan olaylara işaret ederek, “Bugünkü olaylar da, buranın artık bir duruşma değil, vuruşma salonu haline geldiğini göstermiştir.” dedi. Her şeye rağmen hukuku aradıklarını dile getiren Balbay, şöyle devam etti: “Burada hukuk, milli irade ayaklar altına alınmaktadır. Cumhuriyet Gazetesi’nde haftada üç gün yazı yazıyorum. Yıllarca Cumhuriyet’in Ankara temsilcisi olarak çalıştım. Ve burada Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba attığı iddia edilen bir terör örgütü kapsamında yargılanıyorum. Size göre burada bir çarpıklık yok mu? Önce delillerin delil hukukuna ne kadar uygun olduğunu ele almak gerekir. Siz tencereye her şeyi koyuyorsunuz ve ondan sonra da ayıklayın diyorsunuz. Bu hiç hukuki değil. Sepete su dolduruyorsunuz. 90 bin sayfa koyup 15 dakikada boşaltın diyorsunuz. İlkokuldaki havuz problemlerinde bile böyle bir şey yok. Burada hak arama değil, haklama var.”
11 Mart 2013 23:25
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 67’si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası’nın 277. duruşması bugün görüldü. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin içinde bulunan küçük salonda yapılan duruşmada CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu 47 tutuklu sanık hazır bulundu.
Duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık taleplerini alacaklarını dile getirirken, müvekkili Hurşit Tolon adına tanık olarak Yaşar Yazıcıoğlu’nun dinlenmesini talep eden Avukat Dilek Helvacı’nın talebini reddetti. Mahkeme Başkanı Özese, bazı sanıkların reddi hakim taleplerini de reddederken, mütalaaya karşı son savunmaları alınıncaya kadar duruşmadan men edilen Veli Küçük ve Durmuş Ali Özoğlu’nun ortaya konan delillere karşı beyanda bulunması için duruşmada hazır edilmesi talebini de değerlendiren mahkeme heyeti, sanıklarla ilgili disiplin tedbir kararı bulunduğundan reddedildiğini açıkladı.
DURUŞMA SALONU’NDA GERGİN ANLAR Duruşmada, Mahkeme Başkanı Özese’nin tanık beyanları ve delillerle ilgili olarak sanık ve avukatları için 15’er dakika savunma süresi verileceğini söylemesi üzerine, avukatlar duruma itiraz ederek söz almak istedi. Avukat Celal Ülgen’in ısrarla söz almak istemesi nedeniyle Özese, Avukat Ülgen’in dışarı çıkarılması talimatını verdi. Jandarmanın Avukat Ülgen’in yanına gelmesi üzerine, diğer avukatlar da Ülgen’in etrafında adeta etten duvar ördü. Mahkeme Başkanı Özese de duruşmaya ara verdi.
Öğleden sonraki oturumda, stajyer avukat Ece Unutmaz’ın tablet bilgisayarıyla görüntü çektiğine ilişkin tutanak tutulduğunu açıklayan Özese, Unutmaz’ı duruşma salonunu terk etmeye çağırdı. Avukatlar da, başkanın hangi maddeye dayanarak avukatı dışarıya çıkarttığını açıklamasını isterken, duruşma devam ederken görüntü çekilmediğini belirtiler. Avukat Serkan Günel de, CMK’nın 183. maddesini okuyarak, maddenin duruşma sırasında görüntü çekimine yasak getirdiğine vurgu yaptı. Günel’in, “Kanunların uygulanmadığı her ülke, faşizme kapı açmaktadır” sözlerine Özese, “Mahkeme faşist olamaz” diye karşılık verdi. Robokop kıyafetli jandarma görevlileri de, sanıklar ve avukatların bulunduğu bölümü çember altına alırken, salondan çıkarılması istenilen Ece Unutulmaz’ın etrafı da diğer avukatlar tarafından sarıldı. Bu sırada duruşma salonunda avukatlarla jandarma arasında arbede yaşandı. Jandarmanın darp ettiği Avukat Murat Ergün ve yaşanan arbede nedeniyle tansiyonu yükselen Avukat Celal Ülgen’e ambulansta müdahale edildi. Ece Unutmaz’ın çıkmasının ardından robokoplar salonu terk etti.
HABERAL: ADALET ALLAH’IN DA EMRİDİR Duruşmada verilen aranın sonrasında konuşan CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal salonda yaşanan gerginliğe dikkat çekerek, şöyle dedi: “17 Aralık’taki duruşmada da söylemiştim. Hekimlik ve hakimlik doğrudan doğruya insan hayatını ilgilendiren mesleklerdir. Hakimlerin de, hekimlerin de görevi bir an önce üzerimize düşeni yaparak insanları topluma kazandırmaktır. Hekimler ve hakimlerin mesleklerini icra ederken sinirlenmemesi, reaksiyon göstermemesi gerekiyor. Benim bir hekim olarak nasıl ki gelen hastam için tıbbın tüm olanaklarını kullanarak onu sağlığına kavuşturmam gerekiyorsa, hakimlerin de sinirlenmeye hakkı olmadığı düşüncesindeyim. Arkanızda ‘Adalet mülkün temelidir’ yazıyor ve adalet yüceler yücesi Allah’ın da emridir. Eğer adaleti uygulamaksa, karşınıza gelen tüm sanıklarla ilgili gerekli bilgiyi toplamaksa; ki elbette öyle… Sizden adaleti uygulamanızı bekliyoruz. Sağlığınızı zedelemeyin. Biz yanlış yapıyorsak, doğrusunu söylemek de sizin görevinizdir. Siz bizi dinleyin, biz de sizi dinleyelim ve sonunda adalet mülkün temeli olsun.”
BALBAY: HAK ARAMA DEĞİL, HAKLAMA VAR CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da, duruşma salonunda yaşanan olaylara işaret ederek, “Bugünkü olaylar da, buranın artık bir duruşma değil, vuruşma salonu haline geldiğini göstermiştir.” dedi. Her şeye rağmen hukuku aradıklarını dile getiren Balbay, şöyle devam etti: “Burada hukuk, milli irade ayaklar altına alınmaktadır. Cumhuriyet Gazetesi’nde haftada üç gün yazı yazıyorum. Yıllarca Cumhuriyet’in Ankara temsilcisi olarak çalıştım. Ve burada Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba attığı iddia edilen bir terör örgütü kapsamında yargılanıyorum. Size göre burada bir çarpıklık yok mu? Önce delillerin delil hukukuna ne kadar uygun olduğunu ele almak gerekir. Siz tencereye her şeyi koyuyorsunuz ve ondan sonra da ayıklayın diyorsunuz. Bu hiç hukuki değil. Sepete su dolduruyorsunuz. 90 bin sayfa koyup 15 dakikada boşaltın diyorsunuz. İlkokuldaki havuz problemlerinde bile böyle bir şey yok. Burada hak arama değil, haklama var.”
(ereglibulteni)
Yorumlarınız
»
pkk lıları ceza evinden çıktılar vekil oldular. neden çünkü r.t.e. başbakan olacaktı şimdi neden bu insanlara sahip çıkılmıyor. iktidarı muhalefeti zonguldaklı vekiller fazla altınızın kuruluğuna güvenmeyin. bu borcu yedi ceddinizde ödeyemez. ap açık biz pkk yız diyen vekiller var mecliste ne oluyor köksal toptan özcan ulupınar candan mandan köktürk filan siz açmısınızda sade sofralara koşturuyorsunuz karşılaşsak ağızlarına balgamı yapıştırasım gelir çok özür diliyorum bu ihanetleri kaldıramıyorum ......
-
lokmanali kılçaslan /
12 Mart 2013- 10:44
