Kdz. Ereğli Çevre Platformu’nun destekçileri, Kireçlik Koyu’na yapılması düşünülen termik santrale karşı mücadele bilinci oluşturmaya yönelik çalışmaları kapsamında, değişimli gruplar halinde bölgedeki köylerde bilgilendirme ve sohbet toplantıları düzenliyor. Toplantılara Bayat Köyü ile başlayan platform üyeleri, haftanın belirli günlerinde burada yaşayan vatandaşlarla bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunuyor.
Platformun destekçilerinden Avukat Burcu Direkçi, Avukat Mine Yılmaz ve emekli öğretmen Gönül Çelik, Bayat Köyü’ne yaptıkları son ziyaretlerinde köy sakinlerini termik santrallerin çevresel etkileriyle ilgili olarak bilgilendirdi. İlk olarak köydeki kadınlarla bir toplantı yaparak görüşen platform üyeleri, Kireçlik’e kurulması düşünülen termik santrale yönelik mücadele etmek ve santralin kurulmasına engel olmak amacıyla yola çıktıklarını belirttiler. Bir süre karşılıklı olarak sohbet edilen toplantıda, köyde yaşayan kadınlar Ereğli Çevre Platformu’nun kurulmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdiler. Bayat’ın ev hanımları, termik santralin zehir saçacağını ve hastalıklara neden olacağını, öte yandan tarımsal üretim yapamaz hale geleceklerini ifade ettiler. Hiçbir şeyin sağlıktan daha önemli olamayacağını vurgulayan Bayatlı kadınlar, “Eylemse eylem, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Çocuklarımız, torunlarımız var. Kanser olmak, suyumuzun ve toprağımızın kirlenmesini istemiyoruz. Termik santrale karşıyız ve geri adım atmayacağız.” görüşlerine yer verdiler.
“BİZE İŞ SAHASI DEĞİL, ÖNCE SAĞLIK LAZIM” Çevre Platformu üyeleri, ikinci toplantıyı da köyün kahvehanesinde gerçekleştirdi. Bayat’ta yaşayanlar, Kireçlik’e termik santral yapılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini dile getirirken, şunları söylediler: “Bu iş gelecek nesil için hayırlı olmayacaksa, biz bunu istemiyoruz. Termik santral bize ölüm getirecek. Buraya termik santral kurulduğunda, köyün yerleşim alanları ne olacak? Bazı örneklerini gördük, ülkenin başka yerlerinde termik santral yapılan bölgede yaşayan insanlar sürgün edildiler. Bize iş de işçi de lazım değil. Bizim paramız, bizim işimiz bize yetiyor. Bize ne termik santral, ne de iş sahası lazım değil. Bize sağlık lazım.”
Daha önce Yatağan Termik Santrali’nde 2003-2007 yılları arasında çalışan Duran Acar da, termik santrallerin en baştaki etkisinin hava kirliliği olduğunu söyledi. Acar, şöyle dedi: “Termik santralden çıkan dumanların çevreye vereceği zarar, insan sağlığını ciddi derecede etkiliyor. Eğer kurulursa, aynısı bizim bölgemizde de yaşanacağına göre, yalnızca bir köy değil, Bayat, Tingiller, Sücüllü, Ballıca ve mahalleleri, hepsi bundan zarar görecek. Biz termik santral istemiyoruz. Burada bu hayatı öldürmeye kimsenin hakkı yok. Gelen yabancılar, köye hayran kalıyorlar. Bizler köyümüzü seviyoruz. Herkesin de bu konuda duyarlı olmasını bekliyoruz. Termik santrale kesinlikle hayır diyoruz.”
Yatağan’da yaşadığı günlerdeki izlenimlerini anlatan Acar, orada termik santralin çevreye saldığı gazlardan gözlerinin yandığı günler olduğunu ifade etti. Acar, “Bir gün baktım ki, santralden çıkan sapsarı duman özellikle Yeşilbağcılar Köyü’nün üzerine çökmüş. Yatağan Termik Santrali’nin müdürü de, bizleri ikna için buraya geldi. ‘Çevreye hiç zararı olmayacak’ dedi. Dayanamayıp söze girdim, ona Yeşilbağcılar’ı hatırlattım. Yeşilbağcılar halkının santralle mahkemelik olduğunu söyledim. O da ‘Filtre işini müteahhide verdik ama takmadı’ falan diye yalan söyledi. En önemli şey insan sağlığıdır. Bunun pazarlığı olmaz.” dedi.
24 Temmuz 2013 21:30
Kdz. Ereğli Çevre Platformu’nun destekçileri, Kireçlik Koyu’na yapılması düşünülen termik santrale karşı mücadele bilinci oluşturmaya yönelik çalışmaları kapsamında, değişimli gruplar halinde bölgedeki köylerde bilgilendirme ve sohbet toplantıları düzenliyor. Toplantılara Bayat Köyü ile başlayan platform üyeleri, haftanın belirli günlerinde burada yaşayan vatandaşlarla bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunuyor.
Platformun destekçilerinden Avukat Burcu Direkçi, Avukat Mine Yılmaz ve emekli öğretmen Gönül Çelik, Bayat Köyü’ne yaptıkları son ziyaretlerinde köy sakinlerini termik santrallerin çevresel etkileriyle ilgili olarak bilgilendirdi. İlk olarak köydeki kadınlarla bir toplantı yaparak görüşen platform üyeleri, Kireçlik’e kurulması düşünülen termik santrale yönelik mücadele etmek ve santralin kurulmasına engel olmak amacıyla yola çıktıklarını belirttiler. Bir süre karşılıklı olarak sohbet edilen toplantıda, köyde yaşayan kadınlar Ereğli Çevre Platformu’nun kurulmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdiler. Bayat’ın ev hanımları, termik santralin zehir saçacağını ve hastalıklara neden olacağını, öte yandan tarımsal üretim yapamaz hale geleceklerini ifade ettiler. Hiçbir şeyin sağlıktan daha önemli olamayacağını vurgulayan Bayatlı kadınlar, “Eylemse eylem, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Çocuklarımız, torunlarımız var. Kanser olmak, suyumuzun ve toprağımızın kirlenmesini istemiyoruz. Termik santrale karşıyız ve geri adım atmayacağız.” görüşlerine yer verdiler.
“BİZE İŞ SAHASI DEĞİL, ÖNCE SAĞLIK LAZIM” Çevre Platformu üyeleri, ikinci toplantıyı da köyün kahvehanesinde gerçekleştirdi. Bayat’ta yaşayanlar, Kireçlik’e termik santral yapılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini dile getirirken, şunları söylediler: “Bu iş gelecek nesil için hayırlı olmayacaksa, biz bunu istemiyoruz. Termik santral bize ölüm getirecek. Buraya termik santral kurulduğunda, köyün yerleşim alanları ne olacak? Bazı örneklerini gördük, ülkenin başka yerlerinde termik santral yapılan bölgede yaşayan insanlar sürgün edildiler. Bize iş de işçi de lazım değil. Bizim paramız, bizim işimiz bize yetiyor. Bize ne termik santral, ne de iş sahası lazım değil. Bize sağlık lazım.”
Daha önce Yatağan Termik Santrali’nde 2003-2007 yılları arasında çalışan Duran Acar da, termik santrallerin en baştaki etkisinin hava kirliliği olduğunu söyledi. Acar, şöyle dedi: “Termik santralden çıkan dumanların çevreye vereceği zarar, insan sağlığını ciddi derecede etkiliyor. Eğer kurulursa, aynısı bizim bölgemizde de yaşanacağına göre, yalnızca bir köy değil, Bayat, Tingiller, Sücüllü, Ballıca ve mahalleleri, hepsi bundan zarar görecek. Biz termik santral istemiyoruz. Burada bu hayatı öldürmeye kimsenin hakkı yok. Gelen yabancılar, köye hayran kalıyorlar. Bizler köyümüzü seviyoruz. Herkesin de bu konuda duyarlı olmasını bekliyoruz. Termik santrale kesinlikle hayır diyoruz.”
Yatağan’da yaşadığı günlerdeki izlenimlerini anlatan Acar, orada termik santralin çevreye saldığı gazlardan gözlerinin yandığı günler olduğunu ifade etti. Acar, “Bir gün baktım ki, santralden çıkan sapsarı duman özellikle Yeşilbağcılar Köyü’nün üzerine çökmüş. Yatağan Termik Santrali’nin müdürü de, bizleri ikna için buraya geldi. ‘Çevreye hiç zararı olmayacak’ dedi. Dayanamayıp söze girdim, ona Yeşilbağcılar’ı hatırlattım. Yeşilbağcılar halkının santralle mahkemelik olduğunu söyledim. O da ‘Filtre işini müteahhide verdik ama takmadı’ falan diye yalan söyledi. En önemli şey insan sağlığıdır. Bunun pazarlığı olmaz.” dedi.
Daha önce Yatağan Termik Santrali’nde 2003-2007 yılları arasında çalışan Duran Acar da, termik santrallerin en baştaki etkisinin hava kirliliği olduğunu söyledi. Acar, şöyle dedi: “Termik santralden çıkan dumanların çevreye vereceği zarar, insan sağlığını ciddi derecede etkiliyor. Eğer kurulursa, aynısı bizim bölgemizde de yaşanacağına göre, yalnızca bir köy değil, Bayat, Tingiller, Sücüllü, Ballıca ve mahalleleri, hepsi bundan zarar görecek. Biz termik santral istemiyoruz. Burada bu hayatı öldürmeye kimsenin hakkı yok. Gelen yabancılar, köye hayran kalıyorlar. Bizler köyümüzü seviyoruz. Herkesin de bu konuda duyarlı olmasını bekliyoruz. Termik santrale kesinlikle hayır diyoruz.”
