Hatırlarsanız, en son yazımda sizlere geçtiğimiz aylarda yapmış olduğum bir İstanbul seyahatinden bahsetmiş hatta bu yazım için önceden bu konuya değineceğim sözünü vermiştim.
Genellikle eşimle yaptığımız seyahatlerde, daha önce gezmediysek o şehirdeki görmemiz gereken yerleri mutlaka önceden araştırıp, programımıza bir şekilde sıkıştırarak görmek için çaba sarfediyoruz. Geçtiğimiz yıl Nisan ayı içerisinde de birkaç günlük bir İstanbul gezi programı yapmış, bu sefer de görmediğimiz tarihi ve kültürel noktaları, daha önceden Google Map ile belirleyip, elimizde harita ile çoğunlukla yürüyerek gezmiştik. En keyiflisi de bu yerleri turist modunda gezmek ve bütün bu gezinin ardında birçok unutulmaz anı, çok sayıda fotoğraf karesi ile birlikte dönmekti. Kız Kulesi, Dolmabahçe Sarayı, Galata Kulesi, Galata Köprüsü, Eminönü, Mısır Çarşısı ve Yerebatan Sarnıcı gezdiğimiz yerlerden bazıları…
Bu yılın hemen başında Ocak ayı içerisinde yine İstanbul’a geçmiş, hem asker olan kardeşimizi ziyaret etme, hem de kuzenlerin ev sahipliğinde “İstanbul Oyuncak Müzesi” ve “Barış Manço Müzesi”ni gezme fırsatını bulmuştuk. Bu gezide özellikle Barış Manço’nun yaşadığı ve müze olan Moda’daki evi bizde ayrı bir iz bırakmıştı…
Oyuncak Müzesi’nde çocukluğunuza dönün.. 2005 yılında Sunay Akın tarafından kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi nde 4000’den fazla oyuncak bulunuyor. Hatta bu oyuncakların 1000 tanesinin Sunay Akın tarafından 20 yıl içerisindeki açık arttırmalarda toplanmış olması oldukça ilginç bir ayrıntı. Müze Göztepe’de 3 katlı ahşap bir evin içerisine kurulmuş ve koridorlar, hatta her oda ayrı bir konseptte sergilenen oyuncaklarla, hayal gücünüze kapılıp çocukluğunuza dönebileceğiniz bir dünya niteliğinde..
Hatta her oyuncağın bir kenarında Türkçe ve İngilizce açıklamalarının yer aldığı bu odaların birinde, trenlerin bulunduğu bir odaya kompartıman havası verilerek güzel bir ortam yaratılmış. Ve bu odalarda bulunan ses sistemlerinden verilen efektlerle oyuncakların canlandığını hissetmeniz mümkün. Oyuncak bebekler, Kuklalar, Star Wars oyuncakları, Heidi, Yedi cüceler, taş devri vb bir çok konseptte oyuncağın yer aldığı müzede kendi çocukluğunuzda hayal meyal hatırladığınız oyuncaklardan da görmeniz mümkün.
Olur Böyle Vakalar… (1960-70 Turkish Police Car)
Siz de bizim gibi bu müzeyi görmek isterseniz, pazartesi günü hariç her gün ziyaret edebilirsiniz. Kişi başı 10TL vererek gezdiğimiz müzenin indirimli giriş fiyatı 7 TL. Bu arada müzenin bir benzeri Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ‘nın talebiyle Sunay Akın tarafından Antalya’da da kurulmuş.
Barış Manço Moda 81300 Kadıköy.. Bir sonraki durağımız ölümünün ardından cenazesine katılan binlerce seven insanın arasında olamadığım için üzüldüğüm sevgili Barış Manço’nun müzeye dönüştürülen evi..
Barış Manço.. Şöyle bir durup düşündüğünüzde bizim nesil ve öncesindekilerin gözünüze bir çok farklı kare canlanmış ve yüzünüzde küçük bir tebessüm belirebilir. Unutulmaz şarkı ve albümleri, Pazar günleri vazgeçemediğimiz programları, hala bile kimsenin beceremediği dünya insanı olma özelliği.. Bu ve bunun gibi bir çok özelliği ile nur içinde yatsın sevgili Barış Manço..
Uzun zamandır istediğim bir şey nihayet gerçekleşmişti. Barış Manço’nun evinin önünde içeri girmek için sabırsızlanıyorduk. Uzaktan evine şöyle bir baktığınızda, ahşap yapısıyla, odalarıyla, bahçesiyle yaşamış olduğu onlarca anı zihninizde canlanıveriyor ve bahçe kapısından içeri girdiğinizde bir anda içinizi bir hüzün kaplıyor. “Gözlerimde yaş, kalbimde sızı.. Unutmadım Seni…”
Evin kapısından girdiğinizde fonda Barış Manço şarkıları ile küçük bir koridor, Barış Manço, Doğukan ve Batıkan’ın bu girişte çektirdiği bir fotoğraf görevli bir bayan karşılıyor sizi.. Hemen galoşlarımızı ayağımıza geçirip keşfe çıkıyoruz bu güzel evin odalarında… Sağ tarafında hemen geniş salon karşılıyor sizi… Bu geniş salonun en önemli özelliği Barış Manço’nun en önemli bestelerini yaptığı piyanosu ve çalarkenki görüntüsü ile kendi heykelini görüyorsunuz. Ayrıca odanın her yanında paha biçilmez vazo ve hediyelik eşya koleksiyonları vulunuyor. Bu odanın bir bölümünde ise aldığı onlarca hediye, plaket ve ödülleri görebilirsiniz.
Bu bölümde benim en çok dikkatimi çeken kendisine Belçika Kraliyeti Tarafından 1992 yılında verilen “Şövalyelik Madalyası” idi.. Giriş katındaki ayrı bir odada Barış Manço’nun kliplerde giydiği unutlmaz kostüm ve çizmelerini de inceleyebiliyorsunuz.
Birinci katta; özellikle görünüşü, kılık kıyafeti, vucüd dili ile unutamadığımız sanatçıya ait çok sayıda yüzük sergileniyor. Bu katta aynı zamanda yatak odası ve misafir yatak odası bulunuyor. Bu arada gezerken duvarlarda ve koridorlarda bir çok eşya ve fotoğrafı görmeniz mümkün. Hatta ilk ve son kez oynadığı “Baba bizi eversene” filmine ait film afişi de bu koleksiyonların arasında…
İkinci katta ise Doğukan ve Batıkan’ın odası bulunuyor. Batıkan Manço’nun odası Adam Olacak Çocuk programı için özel olarak düzenlenmiş. Ekranda bu programa ait bölümler gösterilirken, eşim Ülkü Hanımın da bu programa katılmak için uzun süre çaba sarfettiğini öğreniyorum. Küçük bir hatıra fotoğrafı daha.. Bu katta aynı zamanda plakları, fotoğraf makineleri hatta muzip kravatlarını bulabiliyorsunuz. Bu arada fonda “Domates Biber Patlıcan“ çalıyor..
Girişin alt kısmında çalışma odası olarak kullandığı “Şövalye Odası” bulunuyor. İlk zamanlar çamaşırlık ve kiler olarak kullanılan bu oda daha sonra Barış Manço Belçika’dan aldığı Şövalye Unvanı sonrası bu şekilde dekore edilmiş. Kırmızı tuğla ve moloz taşlardan oluşan odanın duvarlarında kılıçlar, zincirler ve baltalar asılı.. Odada duran masanın başında yine bir Barış Manço heykeli duruyor. Ayrıca camlarda şövalye unvanındaki desenler vitray ile süslenmiş durumda.. Bu katta ayrıca kış ve yaz bahçesi bulunuyor. Kış Bahçesinde Barış Manço’nun orkestrası ile birlikte kullandığı müzik aletlerini görebiliyorsunuz. Aynı zamanda vakit geçirebileceğiniz masaların bulunduğu yaz bahçesi duvarlarında Barış Mançoya ait eski fotoğrafları ve gazete kupürlerini bulunuyor. Barış Manço Cdlerini alabileceğiniz bu bölümde klipleri eşliğinde sıcak yada soğuk bir şeyler içme imkanı bulabilirsiniz. Ayrıca bu katta Süper Babaanne klibindeki babaanneye ita fen sallanan sandalyede bir babaanne heykeli de bulunuyor.
Resmi tatiller ve pazartesi hariç ziyaret edebileceğiniz müzenin giriş ücreti 5 Tl iken indirimli giriş fiyatı ise 3 TLdir. Son olarak Barış abi’ye veda etmeden önce girişte bulunan anı defterine bir şeyler karalamadan çıkamadık ve onun müzikleri eşliğinde bu küçük video ile de gezimizi unutulmaz hale getirdik.
Güzel bir hafta geçirmenizi dileğiyle...
Yorumlar?n?z;
»
Bu güzel anlatımla gezemeyende
bile anı bırakan satırlar....
Önceden plan yapmak ve onu uygulayabilmek harika...prensipli gençlerimize ne nedirki -
Aysel Manay /
04 Nisan 2013- 16:38