İnsanlar boşuna ağlamaz. Dökülen her bir katre, denizlerin kurumasını engeller.
O yüzden tuzludur denizin suyu, o yüzden renksiz; ama bir illüzyonla mavi gözükür bize.
Mavi umut demektir çoğu kitapta.
İnsan, ağlayınca rahatlar çünkü umutlarını yeşertir her bir damla, çünkü denizleri doldurur her bir yaş.
Ağladıkça söner içimizdeki ateş ve ağladıkça çoğalır küller…
Bölünür insan milyonlarca parçaya, tuzla buz olur her bir yaş.
Doldurdukça denizimi, o sular boğar acının sebebini ve besler yeni umutları…
Ağlamak; dinmek, susmak, bütün aynaları kırmak demektir. Çaresizlik değildir bu ya da yazgısı da değildir; amaç denizlerin kurumasını engellemektir. O eşsiz manzaraya sahip olmak için fedakârlık etmek demektir.