Evet, ben İstanbul’daki vefa semtinden söz etmeyeceğim. Ben vefa bozasından hiç söz etmeyeceğim ya, ben aslında siyasetteki vefadan söz etmek istiyorum. Siyasette vefa kimine göre var, kimine göre yok ama öyle görüntüler öyle anlar oluyor ki siyasette vefa denen duygunun hiç olmadığıdır. Ereğli’mizde 20 yıl belediye başkanlığı yapmış kendisine hiçbir dönemde destek vermediğim ancak Ereğli belediye başkanı olduğu için son derece saygı duyduğum Sayın Halil Posbıyık’ın şu Ereğli Belediyesi’nde veda ettiği görüntülere bakma imkânım oldu ve gerçekten samimi olarak söylüyorum çok üzüldüm. Makamında iken yüzlerce insanın önünde düğme iliklediği emret başkanım dediği bir insan makamdan olunca ancak 20 kişi bilemedin 50 kişi uğurluyor. Onlar da genelde parti mensuplarından oluşuyordu. İşte vefanın zıddı olan vefasızlık bu sanırım. Halil Bey şöyle bir geri dönüp baksa belki verdiği kararlarını gözden geçirir ve bu kararların tam zıddı kararlar alır diye düşünüyorum. Aslında önce vefanın ne anlam ifade ettiğini bilmemiz gerekir.
  Yapılan iyilikleri unutmamadır vefa, iyilikte bulunanlara fazlasıyla ve ya daha güzeliyle karşılık vermedir vefa. Böyle olanlara vefalı ve ya vefakâr denir. Verilen söz ve yapılan anlaşmalarımız gereği olan ahde vefalı olmak hem İslami hem de insani bir görevdir. Başka bir örnek verecek olursak yıllarca parti kademelerinde görev yapan bir insan yeter yoruldum der ayrılır. Zamanla unutulur gider.
  Bir siyasi büyüğümün kendi makamında söylediği şu cümle hep kulağımda yankılanıyor; demişti ki bize, siyasette hiçbir zaman ve katiyen “siyah ve beyaz yoktur”, devamında ise siyasette “ebedi dostluk ve ebedi düşmanlık yoktur” demişti. Tabii o günlerde biraz daha genç ve tecrübesiz olduğumdan dolayı sadece aklımın bir kenarına not etmiştim. Ne demek bu diye, oysa bu gün itiraf ediyorum ki o siyasi büyüğüm yerden göğe kadar haklıymış. Bir önceki yazılarımın birinde sanırım şöyle demiştim ilçemizde hatta ilimizde hem CHP’de hem de AK Parti’de değişikliklerin olacağını söylemiştim. Değişikliklerin sinyallerini geldiğini görmeye başladık sanki. Nasıl mı? CHP Ereğli’de istifaların yaşandığı söyleniyor. Hem ilçe başkanının hem de önceki dönem belediye başkanın istifaları istendiği siyaset kulislerinde dillendirilmeye başlandı. AK Parti’de ise il genel meclisi seçimi yapıldı, çıkan sonuç Hamdi Uçar’ın kaybettiği bundan sonra daha büyük sıkıntı yaşayacağı düşünülüyor. 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanını ilk defa halk seçecek. Şimdiden heyecanlanmaya başladım. AK Parti’de cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra zaten kongre süreci başlar. Bu nedenle hem ilçelerde hem de ilde görevden alınmaların ötelenebileceğini düşünüyorum. Tabii genel merkeze giden raporlar nasıl hazırlandı onu bilmiyorum.
  Çünkü günümüzde bunlara üzülerek tanıklık ediyoruz. Şimdi Ereğli Belediye Başkanımız Sayın Dr. Hüseyin Uysal beyin etrafı o kadar kalabalık ki her gün yüzlerce insan hayırlı olsun ziyaretine gidiyor, gitmeliler de zaten. Değişimin Ereğli’mizde inşallah güzel sonuçlar vereceği ümidini taşıyorum.
  Meğer ilçemizde AK Parti kurulmadan AK Partililer varmış da haberimiz yokmuş. Demek zorunda kaldım. Zonguldak’ta Sayın Başbakana sosyal medya üzerinde hakaret içerikli paylaşımlar yapan bir kişinin AK Parti’den belediye meclis üyesi olduğunu basında hepimiz okuduk. Sadece bu kişiyi yazanlara kocaman bir “YUH” demek istiyorum. Gücünü makamdan alanlar bir gün o güce muhtaç olacaklarını bilmelerini tavsiye etmek bize düşer sanırım. Kalbinizde sevgi hiç eksik olmasın kalın sağlıcakla…
Yorumlar?n?z;
»
yorum yapan arkadaşlar çok teşekkür ederim benim vermeye çalıştığım toplumsal bir mesajdır. hem yaşanmış olan hem olası yaşanacaklara açık mesajdır kişiler çok ilgilendirmiyor selam ve dua ile -
celal yıldız /
22 Nisan 2014- 07:43
»
Ayakta iken elini öpenler, oturunca saldırır, düşünce vururlar. sayın yazar işte vefa böyle şeydir. -
Yunus /
21 Nisan 2014- 10:47
»
Sayın yazar Abi´m sanırım biraz eksik yazmışsınız. Mesela koltuklara oturmadan önce Abi´m,kardesim, sen bizim usaksin diyenler koltuklara oturunca eskiyi hemen unutuyorlar.
Bunların sebeplerinide yazsan iyi olurdu. Ama onlar unutmasinlarki adamlık koltukla olmaz. Ben kendi acımdan sunu soyluyorum ben partimin askeriyim komutanımda genel baskanimdir gerisi, gelir gider ama ben kalıciyim. -
Süleyman duran /
21 Nisan 2014- 07:47