Evet, Gazze yanıyor insanlık ölüyor. Ama maalesef kimseden ses seda çıkmıyor. Katil Siyonist İsrail’i kınıyor ve lanetliyorum. Bu harekât daha önce hesaplanmış görüşülmüş bir harekâttır. Çünkü kan emiciler hemen İsrail’in savunma hakkı vardır deyip geçtiler o tarafa. ABD, Almanya, Rusya hatta Mısır bile açık destek veriyor İsrail’e. Peki gerçekten İsrail haklı mı? Birinci seçenek olarak İsrail ve Mısırı’n düşmanı ortak: Hamas Çünkü Mısır’daki Müslüman kardeşlerin çizgisinde olan Hamas da İsrail’in düşmanı. Onun için Mısır ve İsrail’in düşmanı ortak. Mısır da Müslüman kardeşler yani ihvan hareketini darbe ile yok etmeye çalışıyor. Filistin’de de Hamas İsrail tarafından yok edilmek isteniyor.
  Gelelim ikinci sebebine ve ya nedenine şöyle bir yaslanın arkanıza ve son beş yıldır yangın yerine çevrilen ülkelere Irak, Suriye, Mısır hatta Bosna. Bu ülkeler zamanında Osmanlı toprağı olan ülkelerdir. Ve şimdi Türkiye Cumhuriyeti ile çok iyi ilişkiler kurmak üzere iken hepsi sırayla yangın yerine çevrildi. Hatta Bosna’da çıkarılan Gezi tip eylemlerde ilk önce Osmanlı arşivi olan bina yakıldı yıkıldı. Tesadüf mü gerçekten?
  Bir diğer ülke Suriye adeta sınırları kaldırma noktasına gelmişti ilişkilerimiz ama yangın maalesef orada devam ediyor. Ha keza Irak’ta kardeş kanı akıyor ve mezhep çatışmaları devam ediyor. Gelelim tekrar şehitler diyarı Gazze’ye. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanın yüzüne ‘siz katilsiniz en iyi çocuk öldürmeyi siz bilirsiniz’ dedi. Ve Başbakan Filistin’de belki de bir ilki gerçekleştiriyordu Hamas’la El Fetih’i birleştirip tek çatı altında hükümet kurduruyordu. Bu da hem ABD hem İsrail hem de sömürgeci Avrupa’nın işine gelmiyordu.
  Bu nedenle Hamas yok edilmeliydi. Tıpkı Mısır’daki ihvan hareketi gibi yoksa, Osmanlı’nın ayak sesleri yükseliyordu. Türkiye’nin beş yıldır üzerinde çalıştığı ve hemen hemen son aşama getirdiği büyük bir proje vardı. Bu proje hiç dillendirilmeden gündeme getirilmeden yürütüldü. Irak’ta ve Suriye’de yaşayan yaklaşık on milyon Türkmen ve Kürt kimliğine sahip olan insana Türk pasaportu verecek, bu insanlar otomatik olarak Türk vatandaşı olacaklar. Bu çalışma belki de yeniden büyük Türkiye kurulması için ilk adım olacaktır. Hesapları tutmayan sömürgeci emperyalist ABD ve Avrupa hemen harekete geçerek büyük Türkiye’nin önünü kesmenin yollarını aradı ve bu bölgeyi âdete ateşe verdiler kendi kuklaları olan yöneticilerin eliyle tabii.
  Aslında şimdi daha iyi anlamamız gerekmez mi Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık operasyonları, Başbakan için Silivri’de hazırlanan yer ve Başbakan’ın evini basmaya kalkan kamu görevlileri… İşte şimdi onun hesabını vermeye başladılar Siyonist uşakları. Peşin kimseyi suçlamak gibi bir niyetim yok ama adamlar gözaltına alınırken görevi kötüye kullanmaktan, resmi belgede sahtecilik, verileri değiştirme ve yok etme ve devletin gizliliğini ihlal etmekten gözaltına alındılar. Biri şov yapıyor ‘ben haram yemedim.’ Doğru olabilir. Ama sen 7 milyonluk kiralık villada otururken, sen Türkiye’nin geleceğini birilerinin eline teslim etmeye kalktın bu daha büyük vebal değil mi?
  Benim bütün bunlar için temennim arzum ve dileğim Balyoz ve Ergenekon gibi davalarda olduğu gibi daha sonra bir grubun veya bir yetkilinin bu suçlamalar için zemin oluşturmuş olamamasıdır. Gerçekten böyle bir suç işlemiş iseler yargı zaten gerekeni yapacaktır. Peki, bunlar nasıl son bulur? Aslında çok basit. Recep Tayyip Erdoğan çıksa dese ki ‘ey Avrupa ey ABD ey emperyalist güçler benim artık büyük Türkiye hedefim yok siz ne derseniz öyle olacak’, inanın bu olan olayların yaşadığımız veya çevremizde yaşanan birçok olay son bulacaktır. Hatta sırtımızı sıvazlayacaklardır. Amma şunu çok iyi biliyorlar ki RTE asla böyle bir şey yapmayacaktır. Dünyadaki tüm savaşların son bulması için hep beraber dua edelim ve haykıralım: SAVAŞA HAYIR. SAVAŞA HAYIR. SAVAŞA HAYIR.